Geçen yazımdaki açıklamalara ilâveten, bazı bilgileri aktarmak istiyorum;
3- Üç bin yıllık başkent yalanı;
1. a) Siyonistler, Kudüs’ün “İsrail’in üç bin yıllık başkentleri” olduğu yalanını, sık sık ve pervasızca söylemektedirler. Böyle bir durum yoktur.
Zira Kudüs, ilk defa Hz. Davut ve Hz. Süleyman dönemlerinde, 70 küsur yıl başkent oldu. Daha sonra, sık sık işgal edildi ve tüm Yahudiler sürüldü. Özellikle M.Ö.587’de Yahudilik bitti. Çünkü Roma İmparatoru Hadrianus, tüm Yahudileri öldürdü veya sürdü. Kudüs’te, tek bir Yahudi bırakmadı. Tüm binalarını da tam anlamı ile yıktı. Süleyman Mabedinin temellerini bile söküp attırdı. (Bugün, hala bu mabedin temellerini arıyorlar. Ama bulamazlar, zira tek bir taş bırakılmadı. Amaç Kubbet’üs Sahra’yı yıkmaktır)
- b) Haçlı seferlerinde Kudüs’ü işgal edenler ve 1917’de İngilizler, şehri Yahudiler adına değil Haçlılık adına aldılar. 1947’den itibaren, İsrail devleti kuruldu. (Prof. Ömer Faruk Harman’ın Kudüsün Gizemli Tarihi kitabını okumanız tavsiye ederim.) Yani “Üç bin yıl” sözü, tam bir palavradır.
- c) Ezeli -Ebedi başkent, “Vaad edilmiş topraklar” sözleri de gerçek dışıdır. Zira, Tevrat’ta, Kudüs’ten hiç bahis yoktur. Daha sonra, uydurulan Kabala kitaplarında yeralmaktadır.
- d) Kudüs’te, Yahudi izi yoktur. Oraya 401 yıl bekçilik etmiş Osmanlı’nın izleri vardır ve çoktur. Elbette, Hıristiyanlara ait önemli eserler de bulunmaktadır. (Hıristiyan dünyası Kudüs’ü hiçbir zaman, siyonistlere bırakmaz. İslam karşı ittifak bitince, sıra siyonistlere gelecektir.)
- e) Şu anda Evangelist-Siyonist Şer İttifakı, kendi sapık ideolojilerini gerçekleştirmek, Hz. İsa’nın gelişini hızlandırmak için, çalışmaktadırlar. Zira, Hz. İsa’nın gelmesi için Yahudilerin Filistin’e dönmesi, Büyük İsrail’in kurulması, tüm dünyada İncil’in yayılması, 7 yıl sürecek felaket dön emi, Armegedon Savaşı, kıyametin kopması, safhalarının yaşanması gerekmektedir.
Bunlara ilâveten, tüm Ege Bölgesi’nde bulunan, 7 kilisenin de, Hıristiyanların eline geçmesi, gerekmektedir. Yani, asıl Hedef Türkiye’dir. (Edon’dur.) Zaten İslamın temsilcisi olarak da, Türkiye kabul edilmektedir. (Megelao İdea’nın temelinde de bu amaç yatmaktadır. Zamanında Atatürk bu plânı engellemiştir.)
- d) Bu şer ittifakının daha sonraki hedefleri, İstanbul, Mekke ve Medine’dir. Yani Kudüs düşerse, buraları da risk altına girecektir. (Bu arada “Ahit Sandığı’nın Ayasofya’nın altında olduğuna inanılmaktadır.)
4-İslâm Âlemine düşen görevler;
Çok kritik ve önemli günler yaşamaktayız. Bir varlık- yokluk mücadelesi söz konusudur.
- a) Sadece miting yaparak, bağırıp çağırarak, bayrak yakarak bir sonuca varamayız. (Elbette halka şuur ve heyecan aşılama acısından bu gösteriler de yararlıdır.) Ancak 1,7 milyar nüfusa sahip, İslam Aleninin derlenip toparlanması, işbirliği ve dayanışma içine girmesi şarttır.
b)Son İslâm İşbirliği Konferansı bir ölçüde ümit verici olmuştur. Gerçi 57 ülkeden 48’i iştirak etmiştir, sadece 21 lider gelmiştir. Mısır, Suudi Arabistan ve BAS gibi ülkeler ABD mandası olduklarını ortaya koymuşlardır. Ama sonuç bugüne kadarki pasif geçmişe göre başarılı olmuştur. Filistin devleti tanınmış, Doğu Kudüs başkent olarak ilân edilmiştir. ABD kararı yok sayılmıştır. BM’nin Kasım 1967 deki 267 sayılı tüm Güvenlik Konseyi üyelerinin de evet dediği, kararına atıf yapılamıştır. (Darısı KKTC’nin başı na.)
Bazı siteler İngilizce metinde bu ifadelerin yer almadığını yazmaktadır.
- c) TBMM’nin üç partinin müşterek imzası ile yayınladığı metin de, ayrı bir destek olmuştur.
- d) Ancak iş burada kalmamalı, gerçek anlamda, işbirliği ve dayanışma ortamı sağlanmalıdır.
-Filistin halkı arasındaki bölünmüşlük sona erdirilmelidir.
-ABD, İsrail ve destekçisi ülkelerle, siyasi ve ticari ilişkiler askıya alınmalıdır. Gerekirse boykot uygulanmalıdır.
– İslâm ülkeleri arasında Gümrük Birliği kurulmalıdır. Müşterek proje ve politikalar tespit edilmeli ve uygulanmalıdır. Yüksek teknolojiye dayanan eğitim, sanayi, sağlık, tarım, nükleer fizik, bilgisayar programlama ve yazılım, genetik, moleküler biyoloji, enerji, ulaşım, savunma, uçak – helikopter – gemi inşa sanayileri, nano teknolo ji, makine tasarım, turizm, zirai ilâç, gübre üretimi, GDO ile mücadele, tarih – edebiyat- kültür, din incelemeleri, finans ve bankacılık (Petro-dolarların düşman ellerde tutulmaması) İlaç sanayi vb. çok konuda müşterek projeler gerçekleştirilmelidir. Silikon vadileri kurulmalıdır. Hastaneler, üniversiteler açılmalıdır. Yurt dışından, parlak beyinler ithal edilmeli, kendi kıymetlerimizin Batıya gitmesi önlenmelidir. Yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızın sömürülmesi önlenmelidir. Bu arada ırk ve mezhep ihtilafları sona erdirilme1idir. Tam bir güven ve dayanışma orta- mı sağlanmalıdır. Dış politikalar, iç politika aracı yapılmamalıdır.
- e) Elbette şer güçler boş durmayacaktır. Her türlü melâneti tezgâhlayacaktır. Tüm araçları ile saldıracaklardır. BM ve NATO başta olmak üzere her aracı kullanacaklardır. Terörü tahrik edeceklerdir. (Nitekim Mc.Master denen tip, Türkiye, İran, Rusya, Çin, Katar ve Kuzey Kore’yi düşman ilân etti. Hain senaryolarını ortaya çıkardı.)
Türkiye ve İslam alemi olarak ciddi, samimi, güvene dayanan işbirliği ile bütün bu sapıklar ve kağıttan kaplanlara karşı galip gelebiliriz.
Türkiye bu oluşumda lokomotif olabilir. Yeter ki içimizde birliği sağlayalım. Demokrasiye ve hukuk düzenine tekrar kavuşalım. Kudüs konusunu iç politik malzemesi yapmayalım, dejenere etmeyelim.
BM Genel Kurulu’nda ABD’nin yaşadığı hezimet çok sevindiricidir.
