Bir kalem, bir anı diyerek, yolda yürümeye başladı. Bir kalem, bir anı…
Yürüdükçe, sevgi yüklü, bazen de acılarla dolu, anıları canlandı, gözünün önünde.
Hayatının bir devresini meşgul eden anıları, aktarıldı defterin beyaz sayfalarına. Beyaz sayfalarda, gördü o günlere ait anıları. Cümleler takip etti birbirini, sevgi ve dostluğa dair.
Sevgi ve dostluk sayfaların satırlarında. Ayrılmaz olmuşlar beyaz çizgilerde. Gönül bağından düşmüşler, sayfalara. Görüyorum renkli anıları, çizgi üstünde ve düz bir hat boyunca.
Bir dünya sevgi ve hüznün varlığı karışsa da belirli hattan ayrılmadın. Bir kalem ve bir anı, diyerek çıktın yola. Gönül dünyanı dinleyerek özgürce yürüdün. Adım adım çizgilerle birlikte, yaşanan anılarını sır gibi sakladın. Kalem dendi aldırmadın ve yazmak dendi duymadın.
Yürüdüğün yolda, anılarını rengârenk yazmaya devam ettin. Çizgilerden sapmadın ve kalıcı oldun. Buna rağmen, çilenin, çise gibi, sana da bulaştığını, geç fark ettin.
Anılardan bir demet, kalemin ucundan, aydınlığa bıraktın.
Bir kalem bir anı diye, çileli yolda, pınar suyu gibi çağlayıp gönül yarene çare aradın. Çare bulunmaz demedin, baharı bekledin. Baharın esintisinde anıları yeniden gözden geçirdin.
Tomurcuklar oluştu, bir süre sonra güller açtı, yedi veren. Sabahın esintisinde, bülbül gülüne kavuştu. Bir esinti ve bir gül, anılardaki bülbül. Bülbül çareydi gönül ve beyne. Gülle bülbül baharı yaşatıp gözler önüne serdi.
Ne kadar yürüdüğümüz bilinmez ama güller rengârenk kenarlarda, kır çiçekleriyle birlikte. Birlikte vardık pınara, su içtik kanarcasına. Pınar çağladı ve anılara serinlik kattı.
Bir kalem ve bir anıyla dünyanı kurdun. Gönlünde baharı yaşadın ve anılarına yaşattın. Çile çektin, anılara ait acıları beyaz sayfanın çizgilerine aktardın.
Beyaz sayfada, yaşam döngünü anılarda yeniden fark ettin. Duygularını öne alıp hislerini sorguladın. Beyaz çizgilerde ve satır aralarında kalıcı oldun.
Anı çizgisinde adımladın ve son noktayı koydun.
Son noktan oldu, renkli anılardaki dünyan.
Beyaz sayfanın sonu, anılarının sonu muydu? Bilemedin.
Bir kalem, anıların için.
Hasan TANRIVERDİ