Yazar Portal
Çarşamba, Nisan 21, 2021
  • Giriş Yap
  • Kayıt ol
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
İletişim
Yazar Portal
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Emine PİŞİREN

Beni Öldüremezsiniz, Çünkü Ben Bir At Sineğiyim

Emine PİŞİREN Yazar Emine PİŞİREN
17 Ağustos 2010
Emine PİŞİREN
1
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
“İyi insana ne hayatta ne de öldükten sonra hiçbir kötülük gelmez.”- Sokrates-

Her şair bir önceki dostunu şiir kervanına katıp, duygu yüklü gönül heybesinde dostane taşıyor.
Edebiyat dünyasının uzun yol kulvarında yürürken konuk ettiğimiz dünya devlerinden birkaç şaire tesadüf ettim.
Biri bizim gönüllerimizi kimi kez aşkla kimi kez de buruk bir acıyla sızlatan şairimiz Nazım Hikmet olmuştu. Onun cömert ruhundan fışkıran mısralar bizim duygu heybemizi zenginleştirirken, ruhumuz da onun mısra anaforlarının girdabına takılır ve özgürlük solumak ister sanki okur.
Şair zorlu hayat yolculuklarını dizelerinde bizi misafir ederken gözlerimizi, sessizce onun menzillerinde soluklanır ve onun ruhunun usuna yolcu oluruz genellikle.
Çoğu zaman şairin eserlerinin poetikasında, insan ruhun kendi içinde son derece tutarlı bir bütüne ulaşan fikirleri yer alırken “Memleketimden İnsan Manzaraları” adlı dizelerinde gözlerimiz tanıktır, çizdiği BİZ ruhuna… Ülkemizin o yıllardaki insan psikolojisinden fikir verirken, ekonomisinden, sosyal kişiliğine kadar ipucu vermektedir:

http://cinnet.org/images/socrates_3.jpg“Babam neden kapattı dükkânını?”
Ve fabrika benzemiyor babamın dükkânına”
Diye düşündü
16 yaşında.
“Gündeliğim artar mı?” diye düşündü
20 yaşında.
“Babam ellisinde öldü,
Ben de böyle tez mi öleceğim?”
Diye düşündü
21 yaşındayken.
“İşsiz kalırsam” diye düşündü
22 yaşında.
“İşsiz kalırsam” diye düşündü
23 yaşında.
“İşsiz kalırsam” diye düşündü
24 yaşında.
Ve zaman zaman işsiz kalarak
“İşsiz kalırsam” diye düşündü
50 yaşına kadar.
51 yaşında “İhtiyarladım” dedi,
“babamdan bir yıl fazla yaşadım.”
Şimdi 52 yaşındadır.
İşsizdir.”

Ve öldüğünde onu sevenler ağladı. Hala da içi sızlar dizelerine gözü değerse insanın. Lakin biri var ki Dünya Edebiyatının önemli bir kalemi, adı Pablo Neruda da ağladı gönül dostunun ardından. Şiiriyle adeta yas tuttu:
“Niçin öldün Nâzım?
Ne yaparız şimdi biz şarkılarından yoksun?
Nerde buluruz başka bir pınar ki,
Onda bizi karşıladığın gülümseme olsun?
Seninki gibi ateşle su karışık acıyla sevinç dolu,
Gerçeğe çağıran bakışı nerde bulalım?
…
“Ne yapayım ben şimdi?
Tasarlanabilir mi dünya
Her yana ektiğin çiçekler olmadan?
Nasıl yaşamalı seni örnek almadan,
Senin halk zekânı, ozanlık gücünü duymadan?
Böyle olduğun için teşekkürler,
Teşekkürler türkülerinle yaktığın ateş için.”

Şiir insan ruhunun gizemini görsel olarak bize sunarken, kimi kez şair ruhunun inzivasındaki duygularını dışa vurur. Sizin dizelerinizi okurken, felsefi-psikoloji ve yaşama dair duygu akislerini görebiliyor, o iç sesinizin esintisi esiyor gönlümüzün sayfalarına.
Neruda, bir şiirinde ruhumuza hüzünle şöyle esmişti: İspanya iç savaşında öldürülen en yakın arkadaşı Federico Garcia Lorca için de duygulanmış ve ardından gözyaşlarını şiir diliyle gri renge resmetmiştir:

“Issız bir evde,
Korkudan ağlayabilseydim;
Gözlerimi çıkarabilsem de,
Yiyebilseydim;
Senin sesin için yapardım
Bunları,
Yaşlı portakal ağacı sesin;
Senin şiirin için yapardım
Bunları,
…
Hayat böyle, Federico,
Ey babayiğit,
Ey kara sevdalı adam.
Sana,
Dostluğumun sunabileceği şey
İşte bunlar.
Sen de epeyce şey biliyorsun
Şimdiden.
Yavaş yavaş, daha da,
Öğreneceklerin var”.
***

İşte şiir insanın içsel duygularının dışa vuruşunu; kimi kez coşku, tutkuyla bağlı bir aşkı /dostluğu beslerken, kimi kez de bir çığlıkla, bir acıyla, gerekse bir trajediyle ve hatta mizahi duygu sofrasında yüz mimiklerimizi değiştirecek, temayı işleyerek bir ayna gibi şairin ruhundan yayılır evrene…
1904 yılında Şili’nin Parral kentinde doğan Pablo Neruda, çocukluk yıllarında çekingen, hayalci, sessiz, kendi halinde bir çocukluk geçirmiş.
Yoksulluk ve sıkıntılı yaşamından sonra 1971 yılında Nobel Ödüllü şair ve yazar Neruda kansere yenik düşerek 1973 senesinde yaşama veda etti.
Ölümünden sonraki yıllarda ondan çok etkilenenlerden biri de Che Guevara da Neruda idi.
Yolculuğun insan yaşamında çok önemli olduğunun bilincinde olan Neruda “Yavaş Yavaş Ölürler” adlı şiirinde insanın yaşama son vedasını akıcı bir üslupla kurgulamış olduğunu görmek mümkündür:

“Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
*
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile
Girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
*
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
Görmek istemekten kaçınanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar.”
*

Sokrates, baldıran zehrini içmeden önce iki öğrencisine tebessüm ederek, “beni takip ediniz”
Diye vasiyet etmişti. Sokrates böyle bir sözel vasiyeti neden yapmıştı? Nasıl bir çıkarımda bulunmuştu?
Bu sorulara yanıt bulmak o zamanın Platon’una göre kolaydı.
Eğer ölüm mutlak bir son ise neden korkuya yer verelim? Öyle ya, yaşadığımız sıkıntılardan, sorunlardan ve taşıdığımız yüklerden kurtulacaktık. Sokrates, ölüm eğer insan yaşamının yeni bir başlangıcıysa, o halde üzülmek niye, huzur ve mutlulukla karşılamak gerek ölümü, der gibi bir düşünceyle ölüme koşmuştu.
Sokrates’in ölüm temasını Erdem Beyazıt’ın kaleminden okuyalım:

“Engin sakin berrak bir denize
Uçsuz bir kumsaldan ağır ağır
Nasıl yürürse insan
Sokrates öyle yürüdü ölüme.
Tilmizleri ağlaşırken
O vasiyet ediyordu:
-Asklepyos’a bir horoz borçluyuz
Unutmayınız.
Ne tuhafsınız dostlar
Güçsüz kadınlar gibi ağlaşmak niye
Yükselmek varken ölümsüzlüğe.
İnanca sahip olmak
İnsan olmanın şartı
Kölelikler içinde en onulmaz kölelik
Hayatın ölümcül yanına
Takılıp kalmak değil mi?
İlkin ayaklarında duydu Sokrates
Zehrin soğukluğunu
Ve yavaş yavaş ölüm
Yükseldi göğsüne çenesine
Dudaklarında donan son bir tebessümle
Bir işaret taşı da böylece
Sokrates dikmiş oldu ölüme.”
*

Sokrates’in erdem karşısındaki onurlu ve dik duruşuna tanık oluyorken biz, cesur, bilge ve tarihe yön verici bir kişilik olarak da kanıtlamıştır kendisini. Bunu Atina’daki ihtiyarlar heyetine sunduğu savunmasında maddeye değil de insan ruhuna verdiği değeri göstermekteydi:
“Benim vazifem size para, pul ile erdem elde edilemeyeceğini, paranın da her türlü iyiliğin de ancak erdemden geldiğini söylemektir.”
Öyle ki, yaşamında asıl önem verdiği şeyin, haksızlıktan ve günah işlemekten sakınmak olduğunu İhtiyarlar Heyetine haykıracak kadar da dürüst ve cesurdu:

 Ve baldıran zehrini korkusuzca içmeden önce ÖLÜM hakkında söyledikleri çok manidardır.

 “Ölüm bir kimsenin rüyasız uykusu gibi şuursuzca bir şeyse o zaman mükemmel ve fevkaladedir. Çünkü o zaman zamanın bütün akışı tek bir gece gibi görünecektir.”

“Ben bir Tanrı’nın Atinalıların başına musallat ettiği bir at sineğiyim” diye de kendini tanımlamıştır.

Emine Pişiren/Edremit – Akçay
16.Ağustos.2010

Paylaş
Etiketler: edebiyatkültürşiir
Önceki Yazı

Korku Krallarına İltifatımız Yoktur

Sonraki Yazı

Bu ‘Hayır’da ‘Şer’ var…

Emine PİŞİREN

Emine PİŞİREN

İlişkili Yazılar

Emine PİŞİREN

Telefon Tacizliği

20 Nisan 2021
5k
Anı / Günce

Yolculuk… (I)

29 Mart 2021
5k
Emine PİŞİREN

Jennifer Sendromu

28 Mart 2021
5k
Emine PİŞİREN

O Kadın… (II)

17 Mart 2021
5k
Sonraki Yazı

Bu ‘Hayır’da ‘Şer’ var…

Yorumlar 1

  1. Çapar Kanat says:
    11 sene önce

    Sayın Emine Pişiren
    Şairler ve feylesoflar arasında bana gezinti yaptırdınız.
    1980′ lerde Neruda’ yı okumuştum. Nazım Hikmet ile ilgili şiirinden habersizliğimi gidermenize de teşekkür ederim.

    Çapar Kanat
    Çiftçi- Çiğ Süt üreticisi

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazarları

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son

Zevzeklik

11 Nisan 2021

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019

Kalifikasyon

18 Nisan 2021

“İngiliz Efsânesini Bitiriyoruz…” Atatürk Tarafından Verilen 450 Ton Altın

16 Kasım 2018
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

03 Nisan 2021

Şereflikoçhisar’ın Yüzyıllık Lezzeti Tahinli Pide, Nam-ı Diğer Tahanlı Pide

20 Ağustos 2018

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39

Şükran Günay Gönen Köy Enstitüsü’nün İlk Öğretmenlerinden Ali TONGAZ’ı Anlatıyor (2018) (III)

21 Nisan 2021

Gözledim Yolları

21 Nisan 2021

Rejim Baskı Üretmeye Mecbur

21 Nisan 2021
Yağda Kızartmalar Kalp Krizi ve Ölüm Riskini Artırıyor

Yağda Kızartmalar Kalp Krizi ve Ölüm Riskini Artırıyor

21 Nisan 2021

İş Hukukunda “Telafi Çalışması”

21 Nisan 2021

İlk Yüzyıl…Ortak Noktaların Zuhur Ettiği Yıldır…

21 Nisan 2021

Hoş Geldin Ramazan

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi

Ayın Kitabı

Ayın kitabı bölümünde yazarlarımızın kitaplarının yayınlanması için, her ay en az üç yazı yayınlamış ve yazılarının her birinin en az 50 tekil tıklama sayısına ulaşmış veya her bir yazısına en az 5 er portal üzerinde yorum almış olması gerekmektedir.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

YAZAR PORTAL

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun? Kayıt ol

Yeni hesap oluştur!

Kayıt için aşağıdaki formları doldurun

Tum alanlar zorunludur Giriş yap

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap