İşte Allahın müjdesi… Allahı hisset… Hep onunla ol… “O, insandan razı, insan da, O’ndan razı olur‛(el-Fecr/28)
İşte peygamber tavsiyesi… Allahı hisset… “Allah’ı görüyormuşsun gibi ibadet et” (Ebû Abdullah Muhammed b. İsmail Buhârî, el-Câmiü’s-Sahîh, (İstanbul: 1981), İmân, 1,)
Allahı hissettiğin kadar kıymetlisin…
Allah darlık veriyor bolluk veriyor… Güç veriyor yarattım seni bul beni hisset beni… diyor ve hissetmeyen de yok. Enel hak demiş hallacı mansur… Firavun bile hezimeti tadınca “ben de Musanın rabbine inandım dedi… Cehennemlikler de cehennemin azabını tattıkları an “keşke toprak olsaydık diyecekler…” asiliklerinden pişmanlık duyacaklar…
Allahı hissettiğin kadar kıymetlisin…
Zamanımızda “Enel hakçıların sahtekarları var…” Evrene her türlü zarar veren biri nasıl enel hak olsun…” Peygamberimiz zamanında da sahte yalancı peygamberler vardı zamanımızda da sahte yalancı mutasavvıflar var… Parayla dua satan parayla hatim satan nasıl mutasavvıf olur… “Tembelliği seçen cihadı hayatından kovmuş biri nasıl mürşit olur…”
Evet, Allah’ı hakkıyla bilmek ve O’nun koyduğu sınırları/edebi aşmamaktır.
Evet… İlmin mahzenidir Allah… bir bilgi kaynağı da, Allah’ın kitabındaki hakikatlerdir. Bu yazılı hakikatlerdeki ilmin ortaya çıkması için, ancak kişinin ilâhî mûrad gereğince
kitaptaki ilâhî ilmi, hâline yansıtmasıyla gerçekleşir. Kitaptan ilahi ilmi almak ancak kitabı yaşamakla mümkün… İlmin mahzeni olan Allah, Ümmü’l-kitâb‛ ve, Levh-i Mahfûz diye isimlendirdiği kendi ilminin kaynağından peygamberler vasıtasıyla bu ilmini hatırlattı… Peygamberler kitabı en güzel yaşayan kişilerdir. Yani en iyi anlamış kişilerdir sünnetin önemi büyük ilahi kitabı anlamamızda… Bizler zamanımızda şansılıyız çünkü yaşamayanlardan kitabı öğrenenlerden olduk…
Allahı hissettiğin kadar kıymetlisin…
Şetan gibi kibirli olan enecidir… Allahı hissetse de kamil bir hissedis değil bu. “Bilinmek istedim yarattım…” buyurdu Allah. Yaratılanın Allahı hisetmemek gibi bir lüksü yok… Tesbih ediyor her varlık…
Varlıkta ilk asi şeytan ve insan yani cüz’i iradeliler… Fıtratına kibir ve heva heves girince fıtrat bozuluyor… İkilik oluşuyor… Birlik kalmıyor… Vahdetten kopuyor fıtratın bozulmasıdır bu, ikiliktir…
İkiliği bitirdim diyen enel hak diyeninde hali eylemi inancı demiyor bunu sadece boş iddiadalar… İkilik bitince paran makamın her şeyin Allahın hadimidir… Evliliğin arkadaşlığın her halin Allaha hadimdir… İnancın hulül değildir hulülde de ikilik var iç-dış diye bir ikilik…
Allahı hissettiğin kadar kıymetlisin… Vahdete hadimliğin kadar Kıymetlisin. Bu varlıkta vahdet var. Asi vahdete savaş açana denir bu varlıkta… Hz Ademe düşmanlığı seçince Allah şeytanı uzaklaştırdı… Uzaklaşırsın vahdeti duyguda da yakala, düşüncede de yakala inançda da yakala, eylemde de iradede de yakala eylemde de yakala… Bedirde savaşa katılmamak için bahane uyduranlar da vahdete hadim değildi. Müşriklerin vahdete savaşları…
Allahı hissettiğin kadar kıymetlisin… Duan kadar sığındığın kadar kıymetlisin…
Evet… Allahı hisseden Allahın zatına da yakınlaşır… Miraç Allahın zatına yakınlaşma idi… Tasavvuvvuf ilmi nedir mi? Bu ilim öngörü basiret sahibi kılan bir ilimdir…
Tasavvufu diğer ilimlerden farkı, insana ebedî olan Yaratıcının zâtî bilgisine
ulaşma imkânını sunan bir ilim olmasıdır.
Evet esmaya zıt bilgileri savunanların eylemleri halleri inançları yaşayanların kıymetli olması Allaha dost olması mümkün değil… Esmaya zıt halliler zatına yaklaşamaz… zatına erişemez… Sahtekardır…
Topraktan yaratılan insan, Allah’tan aldığı rûh ve her mahlûktan aldığı ilim
sayesinde mevcûdât hakkında mâlûmât sahibi olur…
Allah’ın insana isimlerini ve bilgisini öğretmesi ve kıyamete kadar da yaratılacak olan tüm varlığın ve eşyanın bilgisinin insana öğretilmesi insanın ilâhî ilmi edinmesi insanın en büyük ihtiyacı…Tevhide hadim olması için bu ilme gerek var…
Varlığı oku… ilmin bir kaynağıdır bu… Hakikat bilgisi için ihtiyaçtır bu… ve insanı oku bilhassa… Allahı bilmek istiyorsan kendini oku… Evet… insan, ilâhî sıfat ve isimleri bir ayna gibi yansıtmaya yetkili yegâne varlık olması hasebiyle bütün varlıklardan üstün…
Evet… insanın ilâhî isim ve sıfatları müdrik bir kudrete sahip ve bütün insanî hakîkatler hakk’ın ilminin bir parçası
Mü’min kişi, Allah’tan aldığı ilimle öyle bir daireye girer ki, orada ne nefsin,
ne Şeytan’ın, ne de meleklerin bir etkisi söz konusudur. Zira o dairede
Allah’ın dışında hiçbir güç ve kudret yoktur. İnsan, ilim yolunda
beşerî/gayri ilâhî bütün vasıflarını Zât’ın tecellisiyle yok eder. Bütün
karanlıklar, bilgisizlikler ve cehâlet ancak Zât’ın bilgisiyle ortadan kalkar.
Bundan sonra da Allah, kendi ilmini direkt olarak öğretir. O, artık Allah’ın
kendisini ilmiyle donattığı Musa’nın yol arkadaşı Hızır…gibi (el-Kehf 18/60-82.)basireti/ön görüsü tam açılır, sıradan insanların göremediğini görür,
algılayamadıklarını algılar.(Abdülkâdir Geylânî, Sırru’l-Esrâr, (İstanbul: 2012), s. 32. )
Evet… evet Allahı hisseden Allaha aşık olur ve insanın cevherini tamamen değiştiren ilâhî aşk ilede ilâhî bilgi arasında önemli bir bağ mevcut…
Evet… varlıkta vahdet var… Hakikat bilgisi‚ zıtların cem’i ni bilmekle gerçekleşir insanda…
Varlıktaki vahdeti anlamamız için insana Allahın tavsiyesi belli… Evet varlığı oku ve Kitabı oku… Bu varlıkta vahdet var…
Evet… varlığı oku, varlıkta ki vahdeti anala… “Üstlerinde kanatlarını açıp yumarak uçan kuşları görmüyorlar mı?” (el-Mülk 67/19.)
Evet… varlığı oku…” varlıkta vahdet var…” Develerin nasıl yaratıldığına
bakmıyorlar mı? Göğün nasıl yükseltildiğine bakmıyorlar mı? Dağların nasıl
dikildiğine bakmıyorlar mı? Yerin nasıl yayılıp döşendiğine bakmıyorlar mı?(el-gâşiye 88/17-20.)
Evet… Ey insan evren ve içindeki tüm nesneler üzerinde düşün. Zira evrendeki, her şeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş düzendeki esmayı oku… Oku ve Allahı hisset…
Evet… Allahı hisset ve varlıktaki vahdeti gör… Görevin bu… Kıymetin bu göreve hadimlikte… Rızkın gelir seni bulur… Zaferin için bedirlerde meleklerle de desteklenirsin… Ateşe atılsan İbrahim olursun ateş seni yakmaz…
Evet… Allahı hissettiğin kadar kıymetlisin…