AĞIR ROMAN
Sen en ağır romanıydın ömrümün
Okuyup okuyup bitiremediğim
Yazıp yazıp
Sonunun nasıl biteceğine hiç akıl yetiremediğim
En ağır romanıydın sen ömrümün
Görmeden seviyordum
Her sabah ekmeği bölen
Çayını karıştıran kaşığı tutan elini
Tutamadığım
Her gün rüzgarın savurduğu
Akşamları da gümüş tokanla topladığın
Siyah simsiyah saçlarının telini
Öpemediğim
Bizim oraya geldiğinde güdük çınar ağacına yasladığın
Şimdi yaban kemerlerin sardığı
Atlas yastıklara yaslandığın o incecik belini
Saramadığım
En ağır romanıydın sen ömrümün
Okuyup anlamaya bir ömrün yetmediği
Sahaflar da bile gavur parasıyla beş kuruşun etmediği
Ağır roman
ŞÜKRAN UÇKAÇ YARGI
SAZSIZOZAN
25.02.2020 ANKARA























