Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Edebiyat

Ben Arıya Arı Demem, Arının Balı Olmalı!

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
28 Mart 2024
Edebiyat, Hüseyin ERKAN, Öykü Tefrikaları
0
Ben Arıya Arı Demem, Arının Balı Olmalı!
410
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

461 Memleketimden İnsan Manzaraları

Ben Arıya Arı Demem,
Arının Balı olmalı!

Haklısınız merak etmekte. Yarım kalmıştı; bizim evlilik öyküsü. Önemli konular girmişti çünkü araya. Anımsayacağınız gibi, arkadaşım Şekip ve Nezihe Işık, Güler Esen adlı giyim öğretmeni bir meslektaşımla tanıştırmışlardı beni Keşan’da.
1973’ün haziran ortalarıydı. Görür görmez kafamız ve kalbimiz kaynaşıvermişti de sevgili oluvermiştik hemen. Yaklaşık bir ay sonra da evlenmeye karar verdik.
Ne yapmak gerekirdi? Geleneğe uyup önce kız istenmeliydi ailesinden; değil mi ya!
Annemle birlikte gittik bir akşam, İstanbul’un Fatih ilçesindeki Fındıkzâde semtindeki evlerine. Söyledik açıkça dileğimizi. Hiçbir bahane ve koşul ileri sürmeden, “Siz akıllı gençlersiniz. Hayırlı uğurlu olsun kararınız.” deyip onayladılar hemen.
Bu önemli engeli aştığımıza göre, “Öyleyse nişanlanalım” dedik. Doğru ya, onca yıl beklemişiz, yetmez miydi? Karar verip yüzük almak üzere çıktık Kapalıçarşı’ya. Girdiğimiz bir sarraf dükkânında en ucuz, en gösterişsiz bir alyans seçti sevgilim. “Daha güzelleri varken, niçin ille de bu?” diye sordum da:
“Bu bir sembol… Ha 3 yüz liralık olmuş, ha 3 bin… Ne fark eder? ‘Evlilik için 20 bin liram var’ demedin mi sen? Ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız. Borçsuz evlenelim ki zorlanmayalım sonunda.” deyip kapattı konuyu. Nişan için basit bir alyans dışında ne bilezik aldırabildim, ne küpe… Ne gerdanlık, ne kolye… Ne etek aldırabildim, ne bluz, ne elbise…
“Nişanlık için yeni giysiler almazsan, komşularım ne der, akrabalarım ne der!” demek aklına bile gelmedi. Kendisine öylesine güvenli, öylesine bilinçli bir sevgilim vardı işte benim!
“Nerde yapalım nişanı?” diye sordum.
“Evde, bizim evde… Düğün sarayında yapacak değiliz herhalde.” dedi.
O böyle söyler de, “Hayır, olmaz” mı derim ben?
Gerçekten de bir hafta sonu toplandık onların evde. Benden taraf annem vardı yalnızca. Sevgilimin annesi, babası, kız ve erkek kardeşleri ile teyzesi ve halası… Hoşbeşten ve çaylarımızı içtikten sonra, güzel dileklerle taktı yüzüklerimizi büyüklerimiz. Bir kez daha öptük ellerini biz de.
İşte böylesine oldu; bizim nişanlanmamız.
Gürültüsüz patırtısız… Kavgasız dövüşsüz… Sessiz sedasız… Sade mi sade…
Ve o gün, yaşamımda ilk kez bir yüzük takmış oldum ben parmağıma.
Hayret, insanın parmağında bir yüzük olması ne de güzelmiş böyle! Öğrenciyken ve öğretmen olduktan sonra, arkadaşlarımın çoğu farklı farklı yüzükler takardı da özenmemiştim hiç birine. Şaka maka 32 yaşında yüzüklü bir genç idim ben de. Ama bir anlamı, bir değeri, bir güzelliği vardı bunun. O, meslektaşımken sevgilim, sevgilimken sözlüm, sözlümken nişanlım olmuş güzel ve akıllı bir kızın armağanıydı bana. Ve onu anımsatıyordu hep.
Tüm nişanlılar gibi sağ elimin yüzük parmağımdaydı alyans. Bir an önce sol elime geçsin istiyordum artık. Yetmez miydi onca yıl bekâr gezdiğim? Gerçi Cahit Sıtkı Tarancı gibi:
Yatağım her gece yine soğuk
Saadet bu ömrün neresinde?
diye yakınmıyordum ama daha çok geciktirmenin de anlamı yoktu. Evet, yoktu da nişanlım Keşan’da görevliydi, ben İstanbul’da… Nasıl olacaktı bu iş? Evlenmiş olsak bile ne anlamı olurdu bunun? Ya ben Keşan’a atanmalıydım, ya nişanlım İstanbul’a… Elbette ikinci şık daha uygundu bize.
“Ne yapmalı, nasıl yapmalı?” diye düşününce birlikte, dedi ki eşim:
“Ankara Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulundan Öğretmenim Neriman Gülmen, Milli Eğitim Bakanlığı Kız Teknik Eğitim Genel Müdürü… Beni iyi tanır ve sever. Ankara’ya gidip ziyaret ederek söyleyelim isteğimizi. İnanıyorum ki yapar; yasalara uygun olan bu isteğimi.”

Doğrusu buydu. Gecikmeden kalkıp gittik. O da iyi biliyor Ankara’yı, ben de… Doğruca
Bakanlığa… Genel Müdür Neriman Hanım, bekletmeden kabul etti bizi makamına. İltifatlarını esirgemedi; birkaç yıl önceki öğrencisinden. “Buyurun, arzunuz nedir?” diye sordu sonra.
“Nişanlıyız, evleneceğiz. Ama birimiz Keşan’da, birimiz İstanbul’da…” deyince:
“Haklısınız. Gecikmeden hemen yaparım gerekeni. Ancak bir an önce bana dilekçenizle birlikte evlilik belgenizi gönderin ki, okullar açılmadan atamanızı yapalım. Düğün hediyem olsun bu benim size.” dedi.
Benim sevgilim, nişanlım ve evlenmeye karar verdiğim kız güzel, temiz ve iyi kalpli olur da onun sevgili öğretmeni çirkin olamazdı ya!
Memnuniyetimiz ve teşekkürlerimizi sunup izin istedik. Ayağa kalkıp kapıya dek uğurlarken bizi, omuzuma dokunup, “Bak delikanlı! Güler’in kıymetini iyi bil. O benim çok sevgili ve çok yetenekli bir öğrencimdi.” demeyi unutmadı.
Bunu unutmadığı gibi, verdiği sözü de unutmadı. Evlenme belgemizi ulaştırır ulaştırmaz, arzu ettiğimiz gibi eşimi İstanbul Küçükköy Pratik Kız Sanat Okulu’na atadı hemen.
Diyor ki dostlarım çoğu zaman, “50-60 yıl önceki o isimleri nasıl anımsıyorsun sen?”
Siz söyleyin şimdi Tanrı aşkına dostlarım, 50 yıl geçmiş olsa bile olsa aradan o kibar ve yiğit kadını nasıl unutabilirim ben?
“Pekiyi, o yiğit hanımın öğüdünü tuttun mu?” diye soruyorsunuz şimdi de, öyle mi?
Kusura bakmayın ama bu sorunuzu yanıtlayamam işte.
Bu sorunun en doğru yanıtını Güler Erkan verebilir ancak. Gelelim şimdi bu yazının başlığına:
Bildiğiniz gibi başlıktaki söz, Bedri Rahmi Eyuboğlu’nun “Güzel İle Faydalı” adlı şiirinin ilk dizeleridir. “Ben arıya arı demem/ Arının balı olmalı” dedikten sonra şöyle devam eder şair:
“Ben güzele güzel demem/Güzel faydalı olmalı…”
Övünmek gibi olmasın ama şairin dediği gibi hem güzeldir, hem faydalı benim eşim. Öyle olmasaydı eğer, giyim dalında gece gündüz çalışmasının ürünü olan, her biri birçok kez basılmış 111 adet (evet, yanlış değil, yüz on bir) eseri olabilir miydi?

ÖZGÜRLÜĞE ÇAĞRI

Yaklaşık 10 yıl önce bir tesadüf sonucu H. Esat Yavuztürk’ün “Umut Peşinde” adlı romanını okuduğum günden beri özel bir sevgim ve saygım vardır; Erzicanlı bu yazara. Bu yıla dek 16 kitabı yayımlanmıştı. Özgürlüğe Çağrı 17. eseri… Dorlion Yayınlarından çıkan bu son kitabının editörü Gamze Kolcu, benim gibi özümseyerek okumuş olacak ki, şöyle yazmak gereğini duymuş:
“Her kitap bir yolculuktur.’ demiş; Aldous Huxley.
Bu yolculuğa çıktığınız “Özgürlük Çağrısı”nda, kendi tanımıyla “alaylı” olan yazar H. Esat Yavuztürk’ün hayat yolculuğuna tanık olmakla kalmayacak, aynı zamanda ufkunuzun genişlemesine sebep olacak sorgulamaların içinde bulacaksınız kendinizi.”(*)
Fazla söze gerek yok. Ben de aynı kanıdayım.
——————————————————————————
(*) Özgürlüğe Çağrı, Dorlion Yayınları 2024, E-posta: dorlionyayinlari@gmail.com
Sipariş: 0530 307 10 93; E-Posta: depo@insancilsahaf.com

Hüseyin Erkan
huseyinerkan@dilemyayinevi.com.tr

Paylaş
Etiketler: fatihfındıkzadeistanbul
Önceki Yazı

Öğrenmede Yaş Etkeni

Sonraki Yazı

Kör Nokta

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Bebeğim
Edebiyat

Bebeğim

06 Aralık 2025
5k
Güvenlik Görevlisi
Hasan TANRIVERDİ

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
5k
Aklımda Bir Ses Var
Celalettin KURT

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
5k
Ve Bilirsin
Edebiyat

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Kör Nokta

Kör Nokta

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap