Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Edebiyat

Ölmez Eserler Bırakan Aksekili İki Değerli İnsan

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
04 Mart 2024
Edebiyat, Hüseyin ERKAN
0
Ölmez Eserler Bırakan Aksekili İki Değerli İnsan
420
Paylaşma
5.2k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Memleketimden İnsan Manzaraları 459

Ölmez Eserler Bırakan

Aksekili İki Değerli İnsan

Her kim ki olursa, bu sırra mazhar

Dünyaya bırakır; ölmez bir eser.

ÂŞIK VEYSEL

Zamanı gelince, elbette göçüp gideceğiz; bu dünyadan hepimiz. On binlerce yıldır kazık çakan olmadığına göre… Önemli olan güzel yaşamak…

Benim “güzel yaşamak”tan kastım kimseyi kırmadan, üzmeden, ezmeden yaşamak… Kimsenin hakkına, hukukuna tecavüz etmeden…

Bilgimizi, yetkimizi, görevimizi, oturduğumuz koltuğun bize verdiği gücü ve alın terimizle kazandığımız serveti insanların zararına değil, yararına harcayarak… İyilik yapamıyorsan bile, hiç kimseye kötülük yapmayarak…

Aksekili ünlü iş adamı rahmetli Ömer Duruk’un bu yılın ilk ayında 100 yaşında yitirdiğimiz sevgili eşi Hayriye Duruk hanımefendi de öyle idi; bir hafta önce 95 yaşında gözlerini yuman değerli hukukçu ve yazar dostum Ali Rıza Cemeroğlu da…

Yaklaşık 30 yıl önce tanımıştım; Hayriye Duruk ablamı. O günlerde ülkemizin en büyük yeraltı gölü Altınbeşik’ten söz edip duruyordum. Akseki-İbradı sınırlarından geçen Manavgat Irmağı kıyısındaydı bu yeraltı gölü. Ancak bulunduğu yer dolayısıyla ulaşmak çok güç olduğu için turizme kazandırılamamıştı henüz. Üzüntümü ve önerilerimi yazıp çiziyor, önüme gelene anlatıyordum. İşte bu konuyu konuşmak üzere Bakırköy sahilindeki evlerine davet etmişti; Ömer Duruk amcamız beni. Hayriye Hanım ablamızı ilk kez o gün gördüm; bir apartman dairesi olan gösterişsiz evlerinde. 

Evleri, eşyaları gibi giyinip kuşamları da öylesine sade idi ki, şaşar kalırdınız. Davranışları, oturup kalkışları, konuşmaları da öyle… Kibir ve gururun eseri yoktu.  Geliri çok iyi onlarca işyerinin sahibi değildi sanki onlar. Hizmetçi de görmedim evlerinde, uşak da… Ablamız, kendi elleriyle pişirip ikram etti kahveyi. Kollarında altın bilezikler de yoktu; kulağında elmas küpe, gerdanında kolye de… 

İşte o annenin ve babanın oğlu Tıp Doktoru ve Sanayici Mehmet Çetin Duruk, geçen yıl annesinin yaptırdığı bir okula davet etti beni, eşimle. Doğrusu ya giderken bir iki katlı, beş on derslikli devlet okullarına benzer bir bina göreceğimi sanmıştım. Aldanmışım.

Her şeyden önce mimari bir özelliği ve güzelliği vardı; İstanbul Büyükçekmece Hayriye Duruk Kız Meslek Lisesi’nin. Kapıları da farklıydı; bizim bildiğimiz okullardan, pencereleri de… Okul binasına bakınca, gözü gönlü açılıyordu insanın. 

Ya içi? Bir başka güzeldi; bu okulun içi.  Tertemizdi her yer. Göze hoş görünmeyen hiçbir şey yoktu. Salonları gibi, sınıfları da öyle… Yemek, fırın işleri ve pasta kitaptan ezbere değil, gerçek fırın ve mutfaklarda yaparak, yaptırılarak öğretiliyordu öğrencilere.

Hele hele sinema, konferans ve tiyatro salonunu bir görmeliydiniz! Kütüphaneyi, laboratuvarı, atölyeleri ve spor alanlarını da… Fazlası var, eksiği yoktu bu okulun. Aylar geçti, hâlâ gözümün önünde o güzellikler. Böyle bir okulda öğrenci olmak da büyük bir mutluluk, öğretmen ve yönetici olmak da…

Dr. Çetin Duruk’u dinleyelim mi biraz:

“Babamı kaybettikten bir süre sonra annem bir gün bizi toplayıp; ‘Çocuklar! Bildiğiniz gibi ben okuyamadım. Hayatım boyunca bunun acısını duydum hep. Bu nedenle özellikle istediği halde 

okuyamayan, bir meslek sahibi olamayan kızlarımız için çok üzülüyorum. Düşündüm ki ben, 

-2-

Beylikdüzü’nde yıllar önce babanızın aldığı araziye yapılan dairelerden bizim payımıza düşenlerin 

hepsini satalım. O para ile yalnızca kızların okuyabildiği ve onları birer meslek sahibi yapacak bir okul yaptırıp Milli Eğitime bağışlayalım.  Ne dersiniz?’ diye sordu. Âbim Ali Metin, kardeşim Mahmut Atom gibi ben de büyük bir sevinç ve heyecanla karşıladım; annemizin bu anlamlı isteğini. ‘Ne iyi olur anne! Ne güzel düşünmüşsün!’ deyip bu işe yoğunlaştık hemen. Ve işte karşınızda annemiz adına yaptırdığımız okul.” diye anlattı; değerli sanayicimiz.

“Her başarılı erkeğin arkasında akıllı bir kadın vardır mutlaka!” sözünün doğruluğuna inanırım ben. Hayriye Duruk Hanım ailesini başarıyla yöneten akıllı bir kadın olmasaydı, olur olmaz nedenlerle kocasının huzur içinde çalışmasına engel olsaydı, Ömer Duruk başarılı bir iş adamı olabilir miydi? 

Hayriye Hanım, bu yılın ilk ayında 100 yaşındayken yumdu dünyaya gözlerini. Ama o, kızlarımız okusunlar, birer meslek sahibi olsunlar, ayaklarının üzerinde dimdik durabilsinler diye yaptırdığı okulla birlikte yaşayacak hep; gençlerin yüreğinde.

***

Geçen hafta, hemşerim ünlü hukukçu ve yazar dostum Ali Rıza Cemeroğlu da 95 yaşında elveda deyip gitti bu dünyadan. İlk eseri Kürsüden Notlar kitabını, 60 yıllık dostum İbrahim Ekmekçi sayesinde okumuş ve çok beğenmiştim. Yazarımızı kutlamak için telefon edip, “Ben Akseki’nin Gödene köyünden Hüseyin Erkan” diye tanıtınca kendimi, “Şu Komünist Hüseyin Erkan mı?” diye sormasın mı? Böyle bir anda siz olsanız ne derdiniz bilemem de, ‘Evet, ta kendisi!..’ diye yanıtlamıştım.

İşte o gün, o telefonla başlamıştı dostluğumuz. Yirmi yılı geçti sanırım. Her cumartesi mutlaka arardım kendisini. Varsa bir öyküsünü okur, görüşümü sorardı. Benden de o haftaki söyleşimi okumamı isterdi. Ayrıca, “Bu güzel sohbeti bir şiir oku da öyle noktalayalım” demeyi unutmazdı.

Üç yıl önce bir yaz günü, Erdek dönüşü yolumuzu Bursa’dan geçirdik özellikle. Gemlik ilçesinin Kurşunlu beldesindeki yazlığında eşimle birlikte ziyaret ettik; sevgili dostumu.  Ne kadar mutlu olmuştu! Biz varmadan hazırlatmış yemek masasını, kibar eşi Azeri kökenli Leyla Hanım’a. Sohbet koyulaşıp rakı kadehini de yarıladıktan sonra, “Telefonda okuduğun o güzel şiirlerden birini lütfeder misin üstadım!” diye sordu kibarca. Nâzım Hikmet’i çok sevdiğini bildiğim için:

“Kağnılar gidiyordu ayın altında 

Akşehir üstünden Afyon’a doğru” 

dizeleriyle başlayan KADINLARIMIZ şiirini okumuştum da iyice keyiflenip, “Nâzım’ın ve tüm onu sevenlerin şerefine!” diye bir kez daha neşeyle kaldırmıştı kadehini.

Değerli dostumun Gereksiz Adam romanını okumadıysanız,  nerden nerden bulup okumanızı isterim mutlaka. Okuyup da “Çok beğendim” demeyene rastlamadım ben, bugüne kadar. İyi bir yönetmen eline geçse filmini de yapar mutlaka, dizisini de… Bu şans kime nasip olacak bakalım!

Eşimi çok sevmişti. O görüşmeden sonraki her telefonun sonunu, “Eşin Güler Hanım’ın, o muhteşem kadının ellerinden öperim” diye bitirdi hep sözlerini.

Arkasında ölmez bir eser bırakan Hayriye Duruk hanımefendi gibi, bundan sonra seni de sevgi ve saygıyla anacağız hep, sevgili yazarım. Tüm sevdiklerimiz gibi, ışıklar içinde uyu sen de.

Hüseyin Erkan

info@dilemyayinevi.com.tr

Telefon: 0535 371 74 83

Paylaş
Etiketler: gururkibirkonferans ve tiyatro salonu
Önceki Yazı

Barış Düzlüğü

Sonraki Yazı

Gençlerimiz Bugünümüz, Yarınımız, Heyecanımız

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Ve Bilirsin
Edebiyat

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
5k
Sen veya Sizlere
Edebiyat

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025
5k
Gece Gece Kiraz
Edebiyat

Hava Durumu

03 Aralık 2025
5k
Borsa
Edebiyat

Borsa

02 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Gençlerimiz Bugünümüz, Yarınımız, Heyecanımız

Gençlerimiz Bugünümüz, Yarınımız, Heyecanımız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap