Milliyet’ te Mehmet Soysal‘ ın yazısında hekimlere mesnetsiz ve haksız suçlamalar var (1).
Bir kere babasına gerekli ilginin gösterildiği, hastaneye yatırıldığı ve gerekli tetkiklerinin yapılarak doğru teşhisin konulduğu anlaşılıyor.
Üstelik de doktoru babasının İstanbul’a götürülmesine gerek olmadığını söyleyerek hastasının sorumluluğunu da üstleniyor.
Oysa Dr. Zeynep herhangi bir suçlamayla karşılaşmamak için pekâlâ “hastanızı büyük merkeze götürün” de diyebilirdi ve bundan onun hiçbir kaybı da olmazdı.
Burada hastasına tam olarak sahip çıkan bir hekimle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum.
Yeterli bilgiye sahip olmadığım için yazarın “küçük krizler” ve “daha kötü duruma düşme” dediği durumlar hakkında kesin bir yorum yapmak mümkün değil ama ifadesinden bunların pek de ehemmiyetli şeyler olmadığı intibaı alınıyor.
Yaşlı bir insanda hastalığı veya tedavisi ile ilgili veya tamamen bambaşka sebeplerle bir takım problemler elbette çıkabilir ama böyle bir durumda yapılması gereken hastanın teşhis ve tedavisini üstlenen hekime danışılmasıdır.
Yazıdan böyle yapılmadığı, hastanın başka bir hastaneye götürüldüğü, hastaneye doktora ulaşmadaki kolaylıktan istifade edildiği anlaşılıyor.
Orada ise teşhisin doğrulandığı ama tedavi olarak hastaya stent takılmasının uygun olacağı bildiriliyor.
Olabilir, her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır.
Tek bir doğru tedavi yoktur
Bu noktada hemen her hastalık için farklı tedavi yaklaşımları olabileceğinin bilinmesi gerektiğini vurgulamak isterim.
Her tedavinin de kendine mahsus müspet ve menfi tarafları vardır, hele de aynı hastalıkla ilgilenen farklı tıp dalları arasında.
Dahili dallardaki hekimler daha muhafazakar davranırken cerrahlar kesip biçmeye heveslidirler ki bu aldıkları eğitimin tabiatı gereğidir.
Hekim tedavi yöntemini belirlemekte, hastasını veya yakınlarını bu seçeneklerle ilgili olarak tam ve doğru olarak bilgilendirmek kaydıyla hürdür.
Bu seçime uyup uymamak “aydınlatılmış” hasta veya hasta yakınlarının tercihine kalmıştır (aydınlatılmış onam).
Burada hasta ve yakınlarının ne ölçüde bilgilendirilmiş olduklarını tabii ki bilmemiz mümkün değil ama yazıdan en azından cerrahi müdahalenin de tedavi seçenekleri arasında olduğu ama ilaç tedavisinin tercih edildiğinin bildirildiği anlaşılıyor.
Hastaların eşya gibi nakli doğru olabilir mi?
Yazar diyor ki “Ve dayanamayıp babamı İstanbul’a getirttim”.
Bu sözlerden babasını memleketindeki hekimlere danışmadan kendi imkânlarıyla İstanbul’a getirttiğini anlıyorum.
Belki özel araçla, belki otobüs veya uçakla bilemiyorum; ambulansla olsaydı bunu belirtirdi diye düşünüyorum.
Böyle yaşlı bir hastanın hekimlerin müsaadesi alınmadan apar topar nakli ne kadar doğrudur, takdirini sizlere bırakıyorum.
Bu hasta olur ya yolda ölseydi ne olacaktı?
İstanbul’ un “orta yeri” özel hastane!
Çok şükür ki hasta kazasız belasız İstanbul’ ulaşıyor ve bir “özel hastanedeki” profesörün tavsiyesi ile başka bir “özel hastanedeki” profesöre götürülüyor.
Yazıda bu profesörlerin ve özel hastanelerin isimlerinin zikredilmesi yanlıştır ve bu yapılan “özel hastane ve profesörlerin reklâmından” başka bir şey de değildir.
Hele de tavsiyeci profesör ve onun özel hastanesinin adlarını anmanın ne âlemi var Allah aşkına?
Bu arada bahse konu profesörlerin de ne yazardan böyle bir istekte bulunmuş olabileceklerini ve ne de böyle bir reklâma ihtiyaçları olduğunu sanmadığımın da bilinmesini isterim.
Yazar aklınca özel hastane ve profesörlere kıyak geçmek istemiş, mesele budur.
Ya işler kötü gitseydi?
Hastanın ameliyatını yapan profesörün ilaç tedavisini uygun gören meslekdaşı hakkında ne söylediğini bilmiyoruz ama ifadesinden bunların hiç de olumlu sözler olmadığı da ayan beyan ortada.
Hastaya yapılan müdahalenin başarılı olmasına elbette memnun oldum çünkü yazıda da geçtiği gibi bu kritik ve tehlikeli ameliyat “kötü” de sonuçlanabilir ve hatta hasta kaybedilebilirdi de.
Peki, o zaman sayın yazar bu profesörler hakkında üç beş ilaçla iyi olacak bir hastalık için gereksiz bir ameliyat yapıldığını, bu yüzden babasını kaybettiğini ve binlerce lira masrafa girdiğini yazar mıydı yazmaz mıydı, merak ediyorum.
Gelelim neticeye
Bu olayda bir “doktor sorumsuzluğu ve insan hayatı hafife alma” durumu değil hekimlerin haksız yere ve toptan suçlandığını görüyorum.
Burada doktor değil “yazar sorumsuzluğu ve hekimleri hafife alma” durumu vardır.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.