Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Zehra ULUCAK

Zorbalıkla Din Tebliğ Edilmez

Zehra ULUCAK Yazar Zehra ULUCAK
14 Şubat 2010
Zehra ULUCAK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İran 2500 senelik geçmişiyle Pers İmparatorluğu’nun devamı niteliğindedir. Zerdüştlükle başlayan, Safavilerin empoze ettiği Şia Mezhebi ve onun getirdiği 12 İmam’ın haleflerinin üstünlüğünü kabul eden İran medeniyetinde amaç, halkı hidayete erdirmektir. Şii’lerin İslamiyet’i yorumlama şekilleri biz Sünnilerinkinden çok farklıdır.

Çeşitli etnik kökenden insanın yaşadığı İran’da üst kimlik olarak etnik kökeni değil de “aryan ülkesi” kimliği benimsenmiştir. Nüfusun %40’ını Perslilerin, %60’ını Azerilerin oluşturduğu İran’a ait olmak aidiyetlerin en kutsalıdır ve orada yaşayan herkes meşrebi ne olursa olsun İranlı’dır. Dünyaya en fazla meydan okuyan ve kapitalist ülkelere temenna etmeyen tek ülke İran’dır. Ülke yönetimini belirleyen mezhep Caferiliktir. İran ırkçı bir devlettir ve sanılanın aksine İran’daki yönetim biçiminin, İslam’ın kuralları ve İslam ahlakıyla çelişen çok yönü vardır. Çünkü Caferiliği benimseyen Şiiler müntesip kıldıkları İmam-ı Cafer Sadık ve diğer imamları müçtehit olarak kabul etmez, aksine; Cafer-i Sadık ve diğer imamların kendi içtihatları sonucu vardıkları şahsi fetva ve yorumlarını, bizzat Allah ve Resulüne indirdiği dini öğretinin özü olduğuna inanırlar. Dolayısıyla, 12 İmamın içtihadını Peygamber’in sünneti zannederler.

İslamiyet’te zorlaştırma değil kolaylaştırma esastır. İslamiyet hoşgörü dinidir ama İran’da verilen radikal kararlar, İslamiyet adı altında koydukları rijit kurallar halkı dinden soğuttuğu gibi, etkiye tepki şeklinde halkın gizli saklı birçok harama özenmesine de sebebiyet vermektedir. Makyavelist anlayışın kabul ettiği; Devlet, “meşru olan amaca ulaşmak için her türlü araç caizdir” sözünün geçerliliği, caiz görülen araca halk isyan edene kadardır ve İran’da yaşanan ayaklanmalar aşırı baskının kaçınılmaz sonudur.

İran’da halkın oyuyla yönetime gelen lider, Ayetullah sıfatının alarak kendini şeyh zanneder ve bir nevi dikta rejimi uygular. Şeriat kuralları ile yönetildiği söylesen de Şiilik ile Mecusiliği birbirine karıştırıp, İslamiyet’i zorlaştıran ve radikal kurallarıyla İslam’la alakası olmayan bir tarz benimsenmiştir bu ülkede. Dünya kamuoyuna İslamiyet’i hoşgörüsüz, katı, zorba, baskıcı bir din olarak göstermekten başka da bir işe yaramazlar dolayısıyla. İslamiyet’te sertlik, huşûnet ve bağnazlık yoktur. Bir Yahudi’nin cenazesi önünden geçerken ayağa kalkan Resulullah a.s.’a cenazenin bir Yahudi’ye ait olduğu söylendiğinde, ‘ama bir insan’ cevabını vermiştir. Bütün yaratılmışa saygı ve muhabbet gösteren bir Peygamber’in ümmeti olarak kimsenin kimseye dine dayanarak sertlikte bulunmaya veya baskıyla muamele etmeye hakkı yoktur.

Dünya basınında orta çağa rahmet okutacak gerilikte lanse edilen İran, aslında kültürel birikimiyle Ortadoğu’nun en köklü medeniyetidir. Halkın büyük çoğunluğu yüksek öğretim mezunudur ve İran’da milletvekili seçilmek için yüksek lisans yapmış olma şartına dair kanun taslağı bulunmaktadır. 1996 yılı devlet bütçesinden eğitim ve öğretime ayrılan pay 6000 milyar riyaldir. Bu rakam devletin toplumsal eğitim ve öğretime ne denli önem ve değer verdiğinin bir göstergesidir. Eğitim ve öğretime savunma sanayisinden daha çok bütçe tahsis eden Ortadoğu’daki tek ülke İran’dır. Ortalama olarak her üç İranlıdan biri öğrenimle meşguldür ve yüksek öğretimini sürdüren öğrencilerin %41’i bayandır.

Yalnız özeleştiri yapmak gerekirse şu bir gerçektir ki; Osmanlı İran’ın kendisine siyasi rakip olma ihtimaline karşı halkına Şia ve İran nefreti aşılamayı başarmıştır. Sınırlarımızın çizildiği 1639 Kasr-ı Şirin Anlaşmasından bugüne aramızda hiçbir husumet olmamasına rağmen ne İranlılar Türkleri sever, ne de Türkler İranlıları… Öyle ki İranlı olan Mevlana’yı bile Türk âlimi sanır bazıları.

İnternet sayfalarında rastladığım bir yazıyı paylaşmadan geçmek istemiyorum. Sabah gazetesi yazarı Murat Bardakçı, İran hakkında uzaktan ahkâm kesen kesimlere cevap niteliğinde şu yazıyı yazmıştır:

‘Yazdıklarımı tersinden anlayıp hayranlık bildirisi olarak yorumlayacaklar mutlaka çıkacaktır ama söylenmesi gerekiyor: bugünün İran’ı 2 bin 500 senelik bir medeniyetin, pers uygarlığının vârisidir ve İranlılar bu verasetin gayet iyi bilincindedirler. Dilleri, yani farsça, asırlardan buyana pek değişmemiştir ve bizde olduğu gibi 50 yıl önce yazılmış bir kitabı anlamaktaki zorluk diye bir şey onlarda söz konusu değildir. Bugün 10-15 yaşlarındaki bir İran genci bile bundan birkaç asır önce yazılmış olan eserleri, meselâ Hâfız, Sâdi, Baba Tahir gibi eski devir şairleri okuduklarında rahatça anlarlar. İslami rejim konusu ayrı bir bahistir ama İran’ın entelektüeli hem kendisinin, hem de batının kültürüne vâkıf ciddi birer aydındır ve bütün bunların üzerinde, İran’da son derece güçlü bir “İranlılık” bilinci hâkimdir.

Benim muhabirlik yıllarım, İran’daki İslam Devrimi’nin ilk zamanlarına rastlıyordu ve uzun zaman Tahran’da kaldım. Devrimin hemen sonraki aylarıydı. Rejimin herkesin konuşmaya çabaladığı en güçlü Ayetullahlarından biri, İran’daki yabancı gazetecilerinden bir grubu kabul etti. Görüşmeye gidenler arasında ben de vardım. Sardığı siyah sarıktan Seyyid, yani peygamber torunu olduğu belli olan Ayetullah, İngiliz gazetecilerle İngilizce, Almanlarla almanca, Fransızlarla Fransızca, benimle de Türkçe konuştu. Çıkışta hepimiz şaşkındık. Mihmandarlığımızı yapan devrim muhafızına, kum’daki medreselerden birinden mezun olduğunu zannettiğimiz Ayetullah’ın tahsilini sorduk. “Heidelberg Üniversitesi’nden felsefe doktorası vardır” cevabını verdi. Şaşkınlığımızı tahmin edebilirsiniz. Ben, o zamana kadar bildiğimi zannettiğim İran’ın gerçeğini asıl işte o gün öğrendim.’

İran’ın geçmişine şöyle bir göz atacak olursak; Türkiye Cumhuriyeti’nin ilan edildiği sıralarda komşu devlet İran’da halk, Cumhuriyet yönetimine özense de, dini liderler buna müsaade etmezler ve 1925te Rıza Şah’ın bu ülkede cumhuriyet ilan etmek yerine kendi saltanatını ilan edip Pehlevi Hanedanlığı’nı kurmasının nedeni de ABD, İngiltere gibi emperyalist devletlerin etkisi altında kalarak ülkesini mutlak monarşiyle yönetmeyi tercih etmiş olmasıdır. 2. Dünya Savaşı sırasında Alman sempatizanı olan Şah, savaşa girmek istemese de İngilizler tarafından Nazici ilan edilerek tahttan indirilir ve yerine oğlu oturtulur. Böylelikle, İngilizlere yaranmak için dinini satan Şah, seneler boyu uşaklığını yaptığı İngiltere’nin tekmesiyle devrilmiş olur.

Devam edecek…

Paylaş
Etiketler: abdahmedinecatayaklanmaazeribağnazlıkcaferidingladiohoşgörüİngiltereİranisrailSiyaset
Önceki Yazı

Başbakana Açık Mektup!

Sonraki Yazı

“Millet İsterse Çapkın’lar Çoğalır”

Zehra ULUCAK

Zehra ULUCAK

İlişkili Yazılar

Zehra ULUCAK

All The Curse Of Allah Be Upon Israel

01 Haziran 2010
5k
Zehra ULUCAK

Tüfek İcat Oldu Mertlik Bozuldu

28 Mayıs 2010
5k
Zehra ULUCAK

Dünyanın En Pahalı Benzini Neden Türkiye’de?

24 Mayıs 2010
5k
Zehra ULUCAK

Emeklilik Çanları Baykal İçin Çalıyor

19 Mayıs 2010
5k
Sonraki Yazı

“Millet İsterse Çapkın’lar Çoğalır”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap