Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TÜLÜCEOĞLU

Ziya Paşaların Eksikliği

Hasan TÜLÜCEOĞLU Yazar Hasan TÜLÜCEOĞLU
05 Ocak 2014
Hasan TÜLÜCEOĞLU
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ziya Paşa, Batılılaşmanın devlet eliyle resmen başlatıldığı Tanzimat döneminde yetişmiş aydın ve devlet adamlarımızdandır. Bu dönemin Batıyı mikyas alan eğitim tezgahında, birazda özel gayret ve çabalarla yetişmiştir Ziya Paşa. Bu süreçte, Cumhuriyete kadar, hem Batı tarzı eğitim hem de din ilimleri ağırlıklı klasik eğitim birlikte devam etmiştir. İki kaynaktan da beslenebilmeyi başaran Ziya paşalar gibi aydın ve devlet adamlarımız da bu sayede

“Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde”, “Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir / Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir” kime aitliğinden önce yeni neslin anlamını bilmediği bu beyitler bilindiği üzere Ziya Paşa’nındır.

Başka hizmet, sıfat ve eserlerine bakmaya gerek kalmadan onun önem ve büyüklüğünü anlatmada bu ifadeler yeterlidir. Elbette Ziya Paşa’nın beliğ bir şekilde ifade etiği bu gerçekler daha önceden farklı şekillerde dillendirilmiştir. Ancak onun ifadesi dillere destan olup günümüze kadar darb-ı mesel olarak gelmiştir.

Ziya Paşa, Batılılaşmanın devlet eliyle resmen başlatıldığı Tanzimat döneminde yetişmiş aydın ve devlet adamlarımızdandır. Bu dönemin Batıyı mikyas alan eğitim tezgahında, birazda özel gayret ve çabalarla yetişmiştir Ziya Paşa. Bu süreçte, Cumhuriyete kadar, hem Batı tarzı eğitim hem de din ilimleri ağırlıklı klasik eğitim birlikte devam etmiştir. İki kaynaktan da beslenebilmeyi başaran Ziya paşalar gibi aydın ve devlet adamlarımız da bu sayede yetişmiştir.

Abdülhamit’le eğitimde Batı kaynakları sonuna kadar açılıp klasik kaynaklar yavaş yavaş kısılırken, Cumhuriyetin tevhid-i tedrisatıyla klasik eğitim tamamen sonlandırılıp Batı tarzı tek tip eğitime geçilmiştir. Alfabe değişikliğinin getirdiği geçmişle bağların inkıtaı düşünüldüğünde tek kaynaktan beslenme devamında, Tanzimat döneminin sonuç verdiği hem Doğu’yu hem Batı’yı doğru tahlil edip değerlendirecek kalitede nesil yetişmedi.

Aydın, bürokrat, devlet adamlığında bazı istisnalar dışında Tanzimat dönemi bereketine ulaşamadık. Ancak dönemin sonunda estirilen ittihat ve terakki yıkıcı rüzgarı bu insanların çoğunu kendi kabuğuna çekilmek zorunda bırakırken biraz daha aktif olan Ziya Paşalar gibiler ancak İstanbul dışında üst düzey memuriyet görevinde kalabilmişlerdir.

Yeni Osmanlılar olarak bilinen grubun öncülerinden olan Ziya Paşa, Batıyı farklı ve makul okumasından olsa gerek bir süre sonra başta Namık Kemal olmak üzere diğerleriyle pek anlaşamaz. Uygulamada yapılan yanlışlardan dolayı uzun süre basın yoluyla hükümet aleyhtarlığı yapar. O günün başbakanı konumundaki Ali Paşa’ya hicviyeler düzer. Bir münevver olarak bir başbakanı eleştirebiliyordu. Elbet bir süre sonra bunun getireceği töhmete de katlanmak zorunda kalacaktı. Abdülhamit’in anayasa hazırlama komisyonunda yer aldı. Eleştirel yaklaşımı, devlet idaresinin onu hep İstanbul’dan uzaklaştırıp ancak yine de üst düzey memuriyetler vermesini sonuç kılmıştır.

“Terci-i Bend” ve “Terkîb-i Bend” isimli eserleri yaratılış ve hayat üzerine metafizik değerlendirme ve eleştiridir. Ogün kullanılan dilin ağırlığından şikayetçi olmakla birlikte  “Mukaddeime-i Harabat” başlıklı yazısında divan edebiyatının öneminden bahsederek diğer yeni Osmanlılardan farklılığını, Doğu ve Batıyı farklı okuduğunu gösterir. Bizce Ziya Paşa o günden günümüzü, Doğu ve Batıyı en doğru okuyan aydın ve münevverlerimizdendir. Namık Kemal’le de bu yaklaşımdan dolayı ayrılmıştır yolları. Namık Kemal, tamamen Batıyı öne çıkarıp heyecanla yüceltirken bir anlamda gelenek diyebileceğimiz geçmişe sırtını dönüyordu. Oysa Ziya Paşa, Doğu-Batı sarmalında süreci doğru görmüş; klasik kaynaklara sahip çıkarken aksayan yönlerini de tenkit etrmiştir. Divan şiirini sahiplenirken dilin ağırlığını rahat bir şekilde eleştirmiştir. Bir devlet adamı olması açısından bürokrasinin işleyişindeki yanlışları görüp olumlu eleştirilerde bulunarak Batı hayranlığından, Batı bürokratik sistemini olduğu gibi getirmek isteyenlerden makul olarak ayrılmıştır. “Şiir ve inşa” makalesinde divan şiirinin yanı sıra özellikle adli bürokraside kullanılan bürokratların kendilerinin bile anlamadığı ağır dili ve buna bağlı vatandaşın mağduriyetlerini ve devletin farkında olmadan vatandaşa yaptığı sultayı eleştirir.

Ziya paşanın dilinden o günün acı gerçeklerinin ifadesi:

 “Ceza kanunnamesi öyle eksik ifadeli, zor anlaşılır ve ol surette zor anlaşılır ki meclisler ve mahkemeler gördükleri  davayı yaş deri gibi çekiştirmeye ve ekseriya haksız, yanlış hükmetmeye mecbur olurlar. Ama suret-i dâva bentlerin hiçbirine uydurulmaz ise yalnız ibarece veçh-i münasebet kifayet eder. Mesela bir adam zamparalıktan tutulup istintak edilirken hanenin duvarından aşıp girdiğini itiraf eder. Buna dair Kanunnamede bir bend-i sarih olmadığından mücerret haneye girmek hakkında olan bent tatbik olunup gider. Meclis veya Divan-i Ahkâm (bugünkü temyiz mahkemesini karşılayan teşekkül) ise mahallinde davanın suret-i vukuuna vâkıf olmayıp gelen mazbata üzerine  hükmü tasdik ettiğinden ve mahalli mazbataları ise çeşitli maksat ve garezler üzerine ek yazıldığından mesela hakikatte üç ay hapis kifayet edecek bir biçarenin on sene küreğe konulduğu ve on sene küreğe gidecek bir caninin üç ay hapis ile kurtarıldığı çok olağandır. Ayni şekilde istintaklarda (sorgulamalarda) dahi hal böyledir. İstintak olunan biçare derdini bildiği lisanla söylerken müstantik efendi “olduğundan” lafzına aşağıda bir de “bulunduğundan” ve “olmakla, bulunmakla” gibi bir rabıta döşenip ötekinin hiç lisanından sudûr etmeyen birtakım ibareleri cebinden yazar ve sonra cömertlik ederse bir kere de yüzüne karşı okur ve “bunu sen söylemedin mi, getir  ver, yok ise parmağını bas” der. İstintak olunan adam okunan şeyi Arapça gibi dinleyip bir şey anlamadan yalnız efendiyi gücendirmeyim itikadiyle mührünü ya parmağını basar. İşte bu istintaknamu gâh olur ki biçarenin idamına kadar sebep olur, belki onun dediği yolda yazılsa kurtulmak ihtimali olur.”

Doğu ve Batıyı doğru okuyabilecek, kendi kültür, değer ve gelenek eksiklerini eleştirmekle birlikte kültür ve değerler kaynağına sahip çıkabilecek pek az insanımız çıktı. Cumhuriyetle birlikte bu doğru yaklaşım neredeyse kurudu. Tanzimat dönemi,  en azından Ziya Paşalar gibilerini yetiştirdi.

Bugün hala yerli yerine oturtamadığımız Doğu-Batı, İslam-Kafir sarmalında anbean acilen Ziya Paşalara, hariciyede hazır cevaplılığı ve doğru değerlendirme ve teşhisleriyle Fuat Paşalara çok ihtiyacımız var.

 htuluceoglu@hotmail.com

Paylaş
Etiketler: AhkâmDivan-imeclisTanzimat dönemiYeni OsmanlılarZiya Paşa
Önceki Yazı

Sızıntı, Zamanla Anlaşıldı

Sonraki Yazı

Adaletin Mutfağında Bir Fazilet Abidesi

Hasan TÜLÜCEOĞLU

Hasan TÜLÜCEOĞLU

İlişkili Yazılar

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti
Eğitim & Kültür

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti

09 Haziran 2025
5k
Medyada Dindar Görünümler
Film & Sinema Eleştirisi

Medyada Dindar Görünümler

30 Ocak 2025
5k
Hükme Akıl Erdirmek
Edebiyat

Hükme Akıl Erdirmek

07 Ocak 2024
5k
Alternatif Bilim Farklı Teknoloji
Bilim & Teknoloji

Alternatif Bilim Farklı Teknoloji

06 Şubat 2023
5k
Sonraki Yazı

Adaletin Mutfağında Bir Fazilet Abidesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap