Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Basın-Yayın

Zeytinime Dokunma!

Ömer Sabri KURŞUN Yazar Ömer Sabri KURŞUN
11 Nisan 2022
Basın-Yayın, Ömer Sabri KURŞUN
0
Zeytinime Dokunma!
404
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gün/aydın dostlarım…
Günaydın Türkiye’m, Günaydın Vatanım… Hayırlı Sabahlar.
Dostlarım bu gün günlerden Pazar, soframda zeytin yoksa ne yazar…
Sosyal medyada paylaşalım, sesimizi çoğaltalım dostlarım!..

“ZEYTİNİME DOKUNMA!”

“Ve bir de ağaç yarattık ki, Turi Sina’dan çıkar; hem yağ bitirir, hem yiyeceklerine bir katık.” (Mü’minûn Sûresi, 20. Ayet)

İncir ağacı yaşlanarak babadan evlada, zeytin ağacı da ondan çok yaşlanarak dededen toruna kalırsa daha verimli olur.

Zeytin ağaçları dikeceğiz, kanlı postallarınızın bastığı yerlere. Barış için, sevgi için, umut için.
Delice bir zeytin ağacı olmak gerek sanki dallarına ay ışığı değdiği müddetçe mutlu ve çiçek açan, karanlıkta ışığını bulan ve sırf düzgün meyve veresin diye bir dalını kesip başka bir dal aşılanmayacak ve bu sebeple yüzyıllar boyunca yaşayan kendi halinde rahatsız edilmeden.

“… Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela zeytin dikeceksin hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, Yaşamak yani ağır bastığından…” Nazım Hikmet

“Ben ağaçların…Tümünü seviyorum, ama en çok zeytini. Öncelikle dalı ile barışı, altın renkli yağı ile huzur ve mutluluğu sembolize ettiği için…”

Zeytin, çok yönlü bir kültür bitkisi olarak, Anadolu mutfak kültüründe binlerce yıldan bu yana birçok alanda kullanılır. Anadolu’da yaşayan eski medeniyetler, zeytin ve zeytinyağını, dini kutsamalarda, nazardan korunmada, birçok hastalığın tedavisinde kullanırlar. Tüm dinlerde zeytin, bereket, barış, akıl, uzun ömür ve olgunluk gibi simgesel anlamları taşır.
Zeytin ağacı, ağır büyüyen, fakat oldukça uzun yaşayan bir ağaçtır. Gövdesi çürümeye karşı çok dayanıklıdır. Üstelik de ömrünü tamamladığında köklerinden yeni bir ağaç filizlenmektedir. Ona yakıştırılan Ölmez Ağaç ismi de bu yüzdendir. Oleaceae familyasından olan zeytinin adının kökeni, Yunanca elaia, Latince olea’dan gelir. Boyu 2- 10 metre arasında değişen, ancak 15-20 metreye kadar da çıkabilen bir bitkidir. Meyveleri önceleri yeşilken, Ekim-Kasım aylarında morarıp olgunlaşır. Genellikle 300-400 yıl gibi uzun ömürlü bir ağaç olan zeytinin 2000 yıl yaşayanları olması, onun olasılıkla kuraklıktan etkilenmeyen bir bitki olmasındandır.

Yaşadığımız coğrafyada dikili her bir ağaca sahip çıkmak zorundayız. Hele bu durum Batı ve Güney Anadolu için çok daha önemli. Buralarda varlığını sürdüren ormanlar son buzullar arası dönemden beri buradalar, dile kolay 130 bin yıldır varlıklarını sürdürüyorlar. Zeytin de bu ağaçlar gibi, belki son 130 bin yıldır bu coğrafyada var olmadılar, fakat sadece Anadolu için değil, Akdeniz için önemli bir sembol tür konumundalar. Neden mi? Bu ağaç 2 bin yıldır hem kendi coğrafyamızda hem de Akdeniz de ürün veriyor, kültürel bir miras ve biyolojik zenginliğimizi karakterize eden önemli bir bitki. Öyleyse 50 yıllık ömrü olan bir maden mi daha değerli, yoksa bir zeytin ağacı mı?

İçinde olduğumuz kriz çağında doğal varlıklarımızı, tarımsal üretimimizi ilgilendiren kararlar alırken çok dikkatli olmak zorundayız. Kaybettiklerimizi kazanma şansımız yok, çünkü kaybettiklerimiz çok uzun evrimsel süreçler sonucunda var oldular.
Peki, bu durumun ne kadar farkındayız? Esasında görünen o ki hiç farkında değiliz, ülkemiz için oldukça önemli olan zeytin alanlarını koruyan yasayı daha önce TBMM’de 7 kez reddedilmiş olduğu halde yönetmelikle ortadan kaldırıldı, madenciliğe kurban edildi. Hem de bunu Paris İklim Sözleşmesine imza atmış bir ülke olarak yaptık.

Zeytincilikte önemli problemler yaşanırken böyle bir yasa iptali, sorunları bambaşka bir boyuta taşıyacak gibi görünüyor. Zeytin, uzun zamandır Anadolu’nun öksüz çocuğu gibi. Zeytin ağaçları birçok nedenle kesiliyordu; örneğin, imara açılan alanlar, otoyollar ve altyapı çalışmaları ülkemizdeki zeytin ağaçlarının yok edilmesine neden olan faaliyetler arasındaydı.

Zeytinliklerin 3 kilometre yakınında zeytin işleme tesisi dışında toz çıkaran hiçbir tesise izin vermediği için birçok maden ve enerji projesinin iptalini sağlayan Zeytin Yasası, Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle işlevsiz hale geldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının hazırladığı değişikliğe göre, “kamu yararı” dikkate alınarak zeytinlikler ortadan kaldırılabilecek ve böylece madencilik faaliyetleri gerçekleştirilebilecek. Evet, Paris İklim Sözleşmesine imza atan bir ülke olarak “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” deyimi tam bize göre… Şaşırıyor muyuz? Ben kendi adıma hiç şaşırmadım. Ne de olsa Antroposen içindeyiz. Ama aldığımız gerçeklikten uzak kararlarla Hakikat Ötesi Çağa adım adım giriş yapıyoruz.

Zeytinlikler taşıdığı kültürel, ekonomik ve biyolojik değerler ile Anadolu’nun en önemli peyzajları arasında yer alıyor. Geleneksel zeytinlikler, zeytincilik faaliyeti ile özellikle Batı Anadolu’da yerel halka büyük katkı sağlarken, ekosistem olarak değerlendirildiğinde Türkiye’nin Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi) ile korumayı taahhüt ettiği birçok omurgalı türüne yaşam alanı sağlıyor. Ben bu noktada bir kez daha hatırlatayım, içinde olduğumuz çağda 1 milyon tür tehdit altında. Bu tehditin esas nedeni ise insan baskısı ve yaşam alanlarının kaybı.

Mesela, Bursa-İzmir otoyolu için bugüne kadar 200 bin zeytin ağacı kesilmiş. Artık, madencilik ve enerji yatırımları da “kamu yararı” kavramı altında bu tehditler arasındaki yerini aldı. Zeytinciliğin yok edilmesiyle yerel halk madenlere muhtaç hale geliyor. Hal böyle olunca da iklim krizi ve bu krizin sonuçlarına katlanmak önemli bir zorluk olarak karşımıza çıkıyor. Zira genç kuşağa sağlıklı, doğal varlıklarını koruduğumuz, sürdürülebilir tarımın yapıldığı zengin bir coğrafya bırakmıyoruz. Bilakis mevcut sorunlara yeni sorunlar ekliyoruz.

Zeytin ağaçları nedeniyle madencilik yapamayan şirketlerin istediği oldu. İktidar, madencilik için zeytin ağaçlarının kesilmesine izin verdi. Muğla, Manisa, Balıkesir, Aydın ve İzmir’in birçok ilçesi başta olmak üzere binlerce zeytin ağacı madencilik faaliyetleri nedeniyle tehlike altında.

1 Mart 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan ve zeytinlikleri madenciliğe açan yönetmelik değişikliğinin iptali için yüz binler tek yürek oldu. Aradan geçen bir ayın ardından, yönetmeliğe dayanarak Muğla’da ilk zeytinler kesilmeye çalışıldı.
31 Mart 2022 tarihinde Muğla Milas’ın İkizköy mahallesinde bulunan Akbelen Ormanı’nı çevreleyen zeytinliklerde kömür madeni yapmak için yönetmelik değişikliğine dayanarak 17 zeytin yerlerinden söküldü.

3 yıldır İkizköy’ü koruman için kampanya ve mücadele yürüten yaşam savunucuların müdahalesinin ardından ağaç sökümü durduruldu ve şirket ertesi gün sökülen ağaçları eski yerlerine geri dikmek zorunda kaldı. Ancak çoğu 90-100 yaşlarındaki ağaçların tekrar tutacağının garantisi yok.

Hem zeytinlik sahipleri hem de uzmanlar bu yönetmeliğin yürütmesinin acilen durdurulması gerektiğini, aksi halde usulsüz kesimlerin hızla devam edeceğini vurguluyorlar.

Yönetmelik değişikliğine dava açan çok sayıda kuruluştan biri olan Doğa Derneği adına Cem Altıparmak hukuki süreci şu şekilde değerlendirdi: “2012 yılında da zaten Zeytin Kanunu’nda yapılan değişiklik Danıştay’a taşınmıştı. Aynı amaçla çıkarılan yönetmelik değişikliğinin iptali davasında, değişikliklerin Zeytincilik Kanunu’na açıkça aykırı olduğuna, tüm tedbirler ve hatta kamu yararı kararı alınmış olsa dahi kimyevi atık, toz ve duman çıkaran tesislerin zeytinlik sahalara 3 kilometre mesafe içerisinde yapılmasının mümkün olmadığına karar vermişti.
Yani Danıştay’ın elinde kendisinin verdiği bir emsal karar var zaten. O yüzden, açılan ilk dava Danıştay’a ulaşıp kayda girdiğinde, Danıştay’ın yürütmenin durdurulması kararı vermesi gerekir. Bu kararın geciktiği her gün zeytinlikler için bir tehdit oluşturuyor.”

Yönetmelik değişikliği bir an önce iptal olmazsa, zeytinliklerimiz madencilerin arka bahçesi haline gelecek. Bugün hepimizi besleyen, yüzlerce aileyi doyuran topraklar birer zehir depolama sahası olacak. Bundan sonra kahvaltıda kömür mü yiyeceğiz?

Yönetmelik değişikliğinin yürütmesi acilen durdurulmalı ve iptal edilmeli!

Zeytinlikleri madenlere açan yönetmelik değişikliği iptal edilmedikçe, geçen hafta İkizköy’de olduğu gibi zeytin ağaçları her an kesilebilir. Danıştay’dan yürütmeyi durdurmasını istemek ve konuyu kamuoyunun gündeminde tutmaya devam etmek için imzalayıp, paylaşalım… ️
Zeytinin kaderi böyle yasalarla hızla değişmemeli ve ülkemizin biyolojik zenginlikleri bu şekilde tehdit altına girmemeli.
https://www.change.org/zeytinimedokunma

#Zeytinime Dokunma
#öskurşun#

Paylaş
Etiketler: akdenizİncir ağacızeytin ağacı
Önceki Yazı

Kovid’ deki Enflamasyonda Monosit ve Makrofajların Rolü

Sonraki Yazı

Tokat’a Gitmek Gerek

Ömer Sabri KURŞUN

Ömer Sabri KURŞUN

İlişkili Yazılar

Bir Kasım Anlatısı
Eğitim & Kültür

Bir Kasım Anlatısı

12 Kasım 2025
5k
Onlar Avrupa’daki Türklerin Sesi
Ahmet SARGIN

Yahudi Piçi Yozgatlı’ymış Yalanı?

09 Ekim 2025
5k
Biliyor musun?
Emine PİŞİREN

Biliyor musun?

04 Ekim 2025
5k
Şarkıcı Güllü’nün Ölümü!..
Gündem

Şarkıcı Güllü’nün Ölümü!..

01 Ekim 2025
5k
Sonraki Yazı

Tokat'a Gitmek Gerek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap