Ülkemiz tarihinin en karanlık, en utanç verici dönemini yaşamaktadır. AKP, demokrasiye, halka ve halkın iradesine hiç saygı duymadığını, bir defa daha göstermektedir. Anayasa dahil, tüm hukuki mevzuatı çiğneyerek, kaybettiği seçimi, geçersiz saydırmak için, her yola başvurmaktadır;
1– AKP adına konuşanlara bir bakınız. Hakka, hukuka ve adalete saygısızlık, halkı küçük görmek, pervasızlık, tehditler, iftiralar, yalanlar savurmak, ruhlarına sinmiş. Rahatlıkla dün “ak” dediklerine, bugün “kara” diyebiliyorlar. Dün, “Dünyanın en güvenilir seçim sistemi Türkiye’dedir”, “Seçimi kazanmak için bir oy kâfidir”, “Hile var diyen seçimi kaybetmiştir” vb. diyenler, bugün tam aksini söyleyebilmektedirler. Halkı kutuplaştırmaktadırlar.
2– Şüphesiz, babalarının çiftliği gibi sömürdükleri, partilerinin militanlarına, yandaş medyaya ve müteahhitlere, aile vakıflarına ve politize olmuş cemaatlere aktarılan, astronomik kaynaklar; akla, mantığa ve vicdana sığmayan rantlar; elden kaçmıştır. AKP’nin gelir kaynakları kurumuştur. Ve görev devrinden sonra da, bugüne, kadar yapılan tüm yolsuzluklar da, ortaya dökülecektir. Bu yüzden, canhıraş bir gayret sarfedilmekte; tüm hukuk düzeni çiğnenmekte; ülkemizin itibar kaybı umursanmamakta; çifte standartlar uygulanmakta, yandaş medya (başta Anadolu Ajansı ve TRT olmak üzere) her türlü provokasyona başvurulmakta, toplum huzursuz edilmekte, ekonomi iyice çöktürülmektedir. Kaos ortamı doğrulmaktadır.
3– Şahsım dahil, zamanında Özal Ailesine, haksızlık etmişiz. Zira, bu dönemde yapılanlar, Özal dönemine rahmet okutmaktadır. AKP dönemi okyanus ise, Özal dönemi bir damladır. Ama ne yazık ki toplumda, aynı güçlü tepki yoktur. Zira, toplum dejenere edilmiş, ahlâki yapısı çöktürülmüş, tüm milli ve manevi, değerler yok edilmiştir. Kula kul olmak, çıkarcılık, vurdumduymazlık, işbirlikçilik, korkaklık, hakim kılınmıştır. Haram helâl inancı bitirilmiştir. Vicdanlar karartılmıştır. Saray korkusu, Hz. Allah (cc) korkusunun önüne geçirilmiştir. (ABD ve İsrail’in “Ilımlı İslâm” projesi başarılmıştır.)
4– AKP dönemi; devamlı dile getirdikleri, CHP’nin tek parti dönemine ve hileli 1946 seçimlerine de fark atmıştır. Çok daha kötü uygulamalar sergilenmiştir. Çok daha fazla hile, baskı ve istismar yapılmıştır. Halkımız aptal yerine konmuştur. Her türlü baskı, tehdit, iftira uygulanmıştır. Tüm kamu kaynakları ve kadroları kullanılmıştır. Ama seçim kaybedilmiştir ve şimdi hazımsızlık çekilmektedir.
5– Az çok tarih bilen, devamlı okuyan birisi olarak, şahsi inancım şudur ki; AKP, binlerce yıllık Türk tarihindeki, en başarısız yönetimdir. Zira;
a) Hiçbir dönemde; bu kadar çok konuşan; her işe karışan, tek adamın iradesine bırakılmış; kendisine kul olmayanlara, devamlı olarak tehdit, hakaret ve iftiralar yağdıran, baskı yapan, toplumu bölen ve kutuplaştıran; pervasızca Anayasa dahil tüm hukuk düzenini hiçe sayan; yargıyı böylesine politize eden; Silâhlı Kuvvetlerimize, polisimize, yargımıza, tüm bürokrasimize, eğitimimize, ekonomimize, bu kadar zarar veren, Milli servetimizi fütursuzca yandaşlarına peşkeş çeken; böylesine mağrur, acımasız; devamlı çifte standart uygulayan bir yönetim görülmemiştir.
b) Hiçbir dönemde, Diyanet teşkilatı, parti militanı yapılmamış, camiler, parti şubesi haline getirilmemiş, İslâm Dinine bu kadar zarar verilmemiş, Din politikaya bu derece alet edilmemiş, toplum ahlakı böylesine bozulmamış, yolsuzluklar, kamu malı yağması, rüşvetler, torpil, lüks, israf, saltanat, uyuşturucu, kumar, alkol, fuhuş, tefecilik, sapıklık, cinayetler, kadına şiddet, ateizm, deizm, vb hastalıklar, böyle zirve yapmamıştır.
c) Bugüne kadar; fikir, ifade, inanç ve teşebbüs hürriyetleri, can ve mal güvenliği, bu derece yok edilmemiştir. Devlet çarkı ve ülke itibarı sıfırlanmamıştır.
d) Tarım dahil ekonomi bu kadar çökmemiş, böyle bir borç ve faiz yükü altına girilmemiştir. Fakirlik ve sefalet bu dereceye çıkmamıştır.
SONUÇ:
Şimdi; vatanını seven herkes, başta meslek odaları, sendikalar, STK’lar olmak üzere, tüm kurumlar, demokrasiye sahip çıkmalı, suskun kalmamalıdır. Zira, Türkiye, çok ciddi bir kaosa sürüklenmek istenmektedir.
Korkmanın anlamı yoktur. Kaldı ki, bu iktidar, bugüne kadar yaptıklarından daha fazla, ne zarar verebilir? Bundan daha kötüsü olamaz…