Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ERKAN

Yüreğimde Yaşıyor Hâlâ

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
23 Ekim 2020
Hüseyin ERKAN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İlkokul yıllarımız boyunca, “Yasam; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak; yurdumu,  ulusumu özünden çok sevmektir.” diye ant içtik hep. İçmesine içtik de, bir işe yaradı mı? Andımızda verdiğimiz sözlerin hangisini yerine getirdik?

Küçüklerimizi koruyup büyüklerimize hak ettikleri saygıyı gösterdik mi acaba?

Hele hele yurdumuzu ve ulusumuzu kendimizden ( beş – on kuruşluk menfaatimizden) daha çok sevebildik mi? (Andımızda geçen “ulus” sözcüğü 1930’lu yıllarda “budun”, 1980’den sonra “millet” olarak kullanılmıştır.)

“- Aman Erkan Bey, düşündüğün şeye bak. Benzer yeminleri doktorlar, askerler, milletvekilleri de ederler. Kimsenin ettiği yemine sadık kalıp kalmadığı sorgulanmaz ki, ilkokul çocuklarının yemini sorgulansın!”  diyorsunuz; öyle mi?

Güzel diyorsunuz da, ne cevap verebilirim size! Yani siz şimdi bana, “Laf olsun, gösteriş olsun; diye yapılıyor o törenler. Ciddiye alma!” mı demek istiyorsunuz bana? Pekiyi, öyle olsun!

 Bir yazar, “Bütün anne babalar, çocuklarını sevdiklerini söylerler de, ‘Ben çocuğuma saygı duyuyorum.’ diyeni duyan var mı?” diye soruyordu.

“Kimdi o?” diye düşünüp şöyle bir göz gezdirince kitaplığıma, yazarını da buldum, kitabını da…

Bakın, “ Ben çocuğuma saygı duyuyorum; diyeni göremezsin.” diyen Erdal Demirkıran, şöyle devam ediyor:

“Kurdukları hayaller, düşlerindeki hevesler kursaklarında kalır hep. Sonra gider elin Fransız’ı, İtalyan’ı başarır.”

Sonuç mu? Çocuklarımızı aşırı sevdiğimiz ama onlara hiç saygı duymadığımız için bütün düşüncelerini küçümseyip buluş, icat ve keşif atılımlarını körleterek her girişimlerine engel oluruz. Dolayısıyla, iyilik yaptığımızı zannettiğimiz çocuklarımıza bilmeden, kötülük üstüne kötülük yaparız hep.

Bir bakıma, onların yeteneklerini kendi ellerimizle budarız. Okullarda öğretmenler de öğrencilere saygı göstermeyince, onca emek sonucu bir sürü diplomalı pısırık korkaklar yetiştirmiş oluruz. Sonra da,  “Neden bütün buluşları, yenilikleri ve icatları gâvurlar yapar?” diye şaşar kalırız.

Diyor ki, Erdal Demirkıran:

“… Sadece sevmek yerine biraz da saygı duymak gerek. Sadece ona değil, kötü eylemlerine henüz şahit olmadığımız bütün insanlara saygı duymalıyız, duymalısın! Biri bir şey söylüyorsa, hiç olmazsa cümlesi bitinceye kadar, tek satırlık da olsa hak vermelisin ona ama sen tam tersini yapıyor, adam daha elini kaldırır kaldırmaz ‘Yanlış!’ diye bağırarak kolunu kırıyorsun.”

Evet, “And” ımızda söylediğimiz gibi, küçüklerimizi öyle güzel koruyoruz ki, değmeyin gitsin! Hele hele zararlı kitaplardan, zararlı düşüncelerden!.. Hele hele eşitlikten, özgürlükten, adaletten!..

Bu kadar büyük fedakârlıklarımızdan sonra, gençler bize çok büyük ve derin bir saygı ve sevgi duyuyorlarsa, hakkımız değil mi bizim!

Bir de birbirimizi müthiş bir kıskanma huyumuz vardır bizim. Erdal Demirkıran bu konuya şu cümle ile başlamış:

“Amerikalı bir zenginin ya da bilim adamının başarısını gayet zevkle ve şevkle karşılarken, bir Türk’ünkini kıskanırız. Bu cidden inanılmaz bir çelişki! Fenerbahçeli bir taraftarın Galatasaray’ı alkışladığına kaç kez şahit oldun sen ya da tam tersine?”

Bu konuyu, “Sözün özü” diyerek şöyle bitirmiş yazar:

“İnsanların yaptıklarına bakıp onları yüceltmekten asla çekinme; hiçbir kaybın olmaz; aksine yüreklendirmiş ve daha büyük işlere imza atmalarında, başarılarında pay sahibi olmuş olursun.”

Bu Erdal Demirkıran, benim gibi düşünüyor aynı. (Tamam canım, sizin dediğiniz olsun; ben O’nun gibi düşünüyorum.)

Biraz daha dinleyelim mi bu seçkin yazarı?

Mademki “Evet” diyorsunuz; ben susayım öyleyse:

“… En çok sevilen insan olmaktan daha büyük bir makam var mıdır yeryüzünde? Yoktur! Böyle biri olmak için en kestirme ne yapılması gerekir? Sevilme derdi olmadan en çok seven insan olduğun anda bunu başardın demektir.”

Bu sözlerinin “Sağlama”sını da şöyle yapıyor:

“Eğer benim bu dediğim doğruysa, bunun tersi de doğru olmalıdır. Peki, bakalım doğru mu? En sevilmeyen insan olmanın formülü, insanları sevmemektir. Hadi dene! Gördüklerine nefretle birer kere bak, herkesin sana aynı nefretle karşılık verdiğini göreceksin. Mesela bir bakkala git, ekmek al ve parasını suratına fırlat da gör bakalım neler oluyor, kapılar nasıl kapanıyor yüzüne? Demek ki, haklıyım!”

Siz ne dersiniz? Gerçekten de haklı değil mi?

Ve bakın, başka ne diyor bu konuda:

“Demem o ki, etrafının güçlü olmasından korkma, en garibanları sen ol hatta!.. Bu nasıl bir zenginlik biliyor musun sen? ‘Dostlarım kudretli olsun!’ cümlesini kurabilmek nasıl bir büyüklük, nasıl bir özgürlük; bunu ancak içten söyleyince hissedebilirsin. Herkese yardım et ve bırak isteyen istediği kadar büyüsün… Ne olacak biliyor musun? Eğer tedirgin olmadan onların ‘en’ olmasını istersen hiç kuşkusuz en büyükleri sen olacaksın. Şimdi en sevdiğin insanı, gönülden bağlı bulunduğun kişiyi düşün. Aklından geçenin kim olduğunu biliyorum: Senin iyiliğini en çok düşünen…” (*)

Sevginin en güzeli, karşılıksız sevmektir. İçinde “karşılık” yani “çıkar sağlama” düşüncesi varsa, sevgi değildir ki o. Çıkarcılıktır; yalakalıktır; kandırmacadır.

1958 – 1959 ders yılında, Aksu Öğretmen Okulu Müdürü Enis Türköz’ün,  öğrencisi Hüseyin Erkan’ı sevmesinin, “İlle de İstanbul – Çapa Eğitim Enstitüsü’ne gitmelisin!” diye teşvik etmesinin, gitmesini önleyen en önemli engeli ortadan kaldırmak için ne gerekirse yapmasının sebebi ne olabilirdi?

Tüccar da değildi Hüseyin Erkan’ın babası, müteahhit de… Kaymakam da değildi, vali de… Dahası, iktidardaki partinin ocak bucak başkanı da değildi.  “Ya neydi?” diye mi sordunuz:

Yeterli toprağı olmayan bir köylü parçası!.. Kimsenin saygı duymadığı bir rençper!..

Yüksek kısma gitmemi önleyen tek nedenin, ailemin maddî gücünün yetersiz olduğunu öğrenince, kimse kendisinden bir şey istemediği halde, O, kendi yetkisini kullanıp yapılabileceğin en iyisini yaparak bu engeli ortadan kaldırdı. (Köydeki babamı davet edip, okula güvenlik görevlisi olarak aldı. O zamanlar, “gece bekçisi” deniyordu bu işi yapanlara.)

Böyle yapmakta ne mecburiyeti, ne menfaati vardı; sevgili öğretmenim ve müdürüm Enis Türköz’ün?

Sevginin, “katıksız sevgi”nin gücü ve güzelliğini hiçbir şeyde bulamazsınız!

Her zaman ve her yerde sevgi ve saygıyla andım; bu 24 ayar altın yürekli öğretmenimin adını. Dicle’de görev yaparken 1962’de, Gaziantep Öğretmen Okulu’nda görev yaptığını öğrenince gidip elini öptüm. 1973’te İstanbul Millî Eğitim Müdür Yardımcısı idi; yine saygıyla öpmek kısmet oldu; ellerini.

Hiçbir öğrencisinden, hakkında kötü bir söz duymadığım sevgili öğretmenim, öbür dünyaya göçeli çok oldu ama Ahmet Tuncer, Musa Okay, Rıfkı Can, İhsan Özel, Hasan Atalay, Perihan Atalay, Osman Aybastı, Naciye Aybastı ve Mehmet Karakapıcı gibi O da yüreğimde yaşıyor hâlâ! (**)

—————————————————————————————–

(*) Bir Türk Dünyaya Bedel İki Türk Lak Lak Eder (Erdal Demirkıran, Kashna Kitap Ağacı Yayınları,       İstanbul 2013)                                                                                                                                                                           (**) Kendileriyle son kez, bu yazıyı yazmadan bir hafta önce telefonla görüşüp sevgi ve saygılarımı ilettiğim Şenay Can, Zeliha Karakapıcı, Ali Uyar ve Mustafa Şanlı öğretmenlerime de Allah’tan rahmet diliyorum.

Paylaş
Etiketler: “Yasam; küçüklerimi korumakİlkokul yıllarımız boyunca
Önceki Yazı

Bazı Aşı Adaylarının AİDS Riskini Artırma Tehlikesi Var

Sonraki Yazı

Bi Makam ve Hayat Anlayışı

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim

Sevdiğim Öğretmenelerimin Pek Çoğu Köy Enstitülü Hep

30 Kasım 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim & Kültür

Tam 107 Yıl Önce, Ne Diyor Ziya Gökalp?

23 Kasım 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim & Kültür

Hayvanlarımızla Birlikte Bir Aileyiz Biz

09 Kasım 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Hüseyin ERKAN

En Büyük Eksikliğim

03 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Bi Makam ve Hayat Anlayışı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap