Yozgat yöresi ve kaplicalariyla bir çok konuda ihmal edilen bir şehirdir dersek yanlış ifade etmiş olmayiz sanırım. Yozgat’ı tanıma ve tanitmada yetersiz kaldığımız doğrudur. Amacım korumlarimizi itham etmek değildir. Tanıtım konusunda yetersiz kaldigimizi ifade ediyoruz.
Yozgat tarihi ören yerlerinden çıkarılan eserlerin sergilenmesi konusunda bir Arkeoloji Müzesine ihtiyacımız var; bunu bir çok kez ifade ettik. Yozgat merkezde Arkeoloji Müzesi, Büyüknefes ve Kerkenez Dağı eteklerinde Açık hava müzesi kurulmalı dedik. Arkeoloji müzesi Yozgat tarihini ortaya çıkaracak olan tarihi mekan olacaktır.
Yozgat tarihi ve turizm değerleri itibariyle üç noktada ele alınmalıdır diyoruz. Birincisi yer altı madenlerimiz, İkincisi kaplıcalarımiz, Üçüncüsü de tarihi ören yerlerimizdir. Bunların ortaya çıkarılması Yozgat turizmini canlandıracaktır.
Turizm değerlerimiz ve kaplıcalarimizin tanıtımı oldukça önemlidir. Kaplıcalarımızi degerlendirip modern tesisler kurar ve iyi bir tanıtım yaparsak bu konuda ciddi bir atılım yapmış oluruz. Bu da şehrimize olan ilgiyi artıracaktır.
Tarihi mekanları gün yüzüne çıkarıp madenlerimizi de degerlendirecek olursak şehrimizin kalkınmasına ciidi katkı sağlamış oluruz öyle değil mi dostlar?
Galatlara başkentlik etmiş olan Tavium’ un tanıtımı, Hititlerin Başkenti olan Hattusas’in Yozgat’a olan yakınlığı bizim için oldukça önemlidir. Tarihe tanıklık eden Kerkenez dağı İlimizin toprakları içerisinde olup kazı çalışmaları devam etmektedir. Roma döneminden beri kullanılan tarihi hamamlarımız halen ayaktadır ve insanimiza hizmet vermektedir.
Yozgat yöresinde nereyi kazsanız kazın oradan tarihi eser ve tarihi doku fışkırıyor. Yer altı çarşıları ile ilkçağ dönemine ait yerleşim alanlarıyla Yozgat turizme ve turizm bölgelerine oldukça yakın bir mesafededir.
Tarihi Kerkenez Dağından söz ettik: Tarihe tanıklık eden bu kayıp şehrin kalıntıların ortaya çıkarılması gerekiyor. Lidya Kralı Krezis ile Pers hükümdarı Büyük Keyhüsrev arasında MÖ.540 yılında meydana gelen savaşta Kerkenez’in yağma edilerek yakılıp yıkıldığını biliyoruz. Güneş tutulması ile karanlığa bürünen Kerkenez’in en hakim noktasında tarafların “Tanrı savaşmamızı İstemiyor!” diyerek savaşı bıraktıklarını ve savaşmaktan vazgeçtiklerini okuyoruz. Tarihe tanıklık eden bu olayın yıllarca efsane gibi anlatılıp dillendirildiğine de şahit oluyoruz.
Yozgat’a bir Arkeoloji Müzesinin yapılamamış olması ilimiz için ciddi bir eksikliktir. Kerkenez Dağında çıkarılan tarihi eserleri, Büyük Nefes bölgesinde ortaya çıkarılan tarihi kalıntıları maalesef koruya bilmiş el altında tutabilmiş değiliz. Bu eserlerin Açık hava ve Arkeoloji Müzesinde değerlendirilmesi gerekir diyoruz.
Yozgat turizminin canlanması konusunda şu üç öneriyi bir kaç defa dile getirdik: Bir Arkoloji Müzesi, iki Kent Müzesi, üç Şehitler Müzesi: bu üç müze şehrimize olan turist akışını canlandıracak şehrin tanıtımına da katkı sağlayacaktır. Bu anlamda kaplıcalarımız ve yaylalarimiz da göz ardı edilemez.
Yozgat’ın yeterince tanitilamamasi ve devamlı göç vermesi şehrin ekonomisine de yansımaktadır.
Yozgat’ın turizme kazandırılması konusunda yeterli kaynaklaramiza sahip olduğumuzu söylemek istiyoruz. İşte bütün bunları değerlendirmek ve şehrimizi geliştirip kalkindirmak hepimize düşüyor. Sivil Yoplum Örgütü Başkanlarımızı, İl dışındaki Yozgat Dernek ve Fedarasyon Başkanlarımızı da göreve davet ediyoruz. Maalesef sadece tenkit etmek yeterli olmuyor, öyle değil mi dostlar?..























