Sarmışlar şehirleri rant fareleri, taşı toprağı altın diye bir şehri. Yükseltiyorlar kemirdikleri şehrin göklerinde firavun kulelerini.
Cepler cüzdanlar şiş, göbekler şiş, enseler dönmüyor. 4×4 jeep’lere gömülmüşler vicdanlar görülmüyor hiç. Aynı firavun gibi para demetlerini kat kat yapıp çıkmayı planlıyorlar göklere. Hisse senetlerinden seccadeleri, para sayma makinelerinden tespihleri, bunlar Yaratanı kandırma yollarının son mucitleri.
Rant fareleri ve ağustos böcekleri kapmışlar en güzel locaları kocaları hocaları. Kıyamet yaklaştı belli, cahiller sürüklüyor kalabalıkları. Tilkiler müdürü yapılmış kümesin, bekçileri soyuyor kendi bankasını. Ağustos böcekleri sahnelerde televole yaşamlarını sergiliyor millete. Halkı uyutmanın en iyi yolu bu onlara göre. Binmişler bir gemiye açılmışlar denizlere. Şarkı türkü eğlence. Bu gürültüyle örtülüyor farelerin kemirme sesleri. Kader adaletlidir şüphem yok bu gemi muhakkak Titanik 2 dir. Ha bir ülke ha bir gemi ibret alana hepsi bir. Fareye bir kedi gelir, ağustos böceklerine kasım günleri gelir mutlaka cezasını verir.
Riba mutfağında, sihirbazlık usulü hafif kısık ateşte haşlanıyor beyinler. Şehvet soğanı ve birazda gözleri ters döndüren hırs salçası kavrulup ekleniyor hased tenceresine. Kredi kartı porsiyonlarında dağıtın halka. Borçlandırılmış bir halk en köle halktır. Her şeye evet der. Midesi kaldırmasa da vicdanı cüzdanlaşmıştır artık tetikte çeker, etekte giyer. Müsriflik moda diye yutturulur, yalanlarla döndürülen dolaplar ise çağdaşlıkmış sözde.
Yiyin beyler yiyin, mevsim sizin mevsiminizdir, gün sizin gününüzdür. Kul haklarıyla, yetim gözyaşlarıyla şişin. Hem de öyle bir şişin ki aynı firavun gibi İLAHINIZ BENİM BANA TAPACAKSINIZ diyene kadar kibirlenin böbürlenin. Egonuzu bekleyen minik bir toplu iğne var. O toplu iğne patlatacak o şiş egonuzu. Gümüş tabaklarda altın çatal kaşıklarla yediklerinizi kusma vakti kusacaksınız bunu bilin. Bugün korku kırbacı sizin elinizde ama yarın o kırbaç boynunuza dolanan bir yılan olacak. Bugün o kırbaçla korkuttuğunuz her mazlum sırtınıza yük olacak. Simdi yiyin için eğlenin bakalım ey fareler ve ağustos böcekleri. Güneş doğmak üzere. Kuklaların kendilerinden büyük gölgeleri silinmek üzere.
31 Mart 2012 Cumartesi
UĞUR ÖZALTIN
