Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazartesi, Aralık 15, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Harika UFUK

Yavuz Nufel Röportajım

Harika UFUK Yazar Harika UFUK
30 Eylül 2014
Harika UFUK
0
411
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sevgili arkadaşım Nufel, sizi tanıyanların pek çoğu adınızın Nufel soyadınızın Yavuz olduğunu bilmez. Neden Nufel Yavuz değil de Yavuz Nufel’i tercih ettiniz?

Evet, adım pek bilinen bir ad değil. Adımı ilk kez duyan doğru telaffuz etmek için bir kaç kez soruyor. Hatta “ü” harfi ile söyleyenler ve Nüfel diyenler var. Nilüfer, Nüfel, Lüfer diyorlar. Bende babamın bana koyduğu bu istisna, müstesna ad deforme olmasın diye böyle bir çözüm buldum. Adım soyadım, soyadım ise adım oldu.

“ Yavuz Nufel kimdir?” diye sorsam bana kendinizi nasıl tanıtırdınız? (Eğitim, aile, medeni durum…)

Yavuz Nufel; Hallac-ı Mansur, Ömer Hayyam, Hz. Mevlana ve Neyzen Tevfik çizgisinde untitlbir ‘Hiç’.  O yüzden boğazında taşıdığı  tamasında, parmağında taşıdığı yüzükte ‘ HİÇ’ yazar.. 1960 Samsun / Havza’da doğmuşum. Şanslıyım yani. Samsunlu olmaktan değil, o gece 4-5 milyon canlıdan ( spermadan)  tek ben doğmuşum.  İnsanın doğumu ana rahmine düşmesi  müthiş bir olay, hayatttaki en büyük şansı…  O çileli, öğrenci kanının dere olup aktığı dönemde öğrenciydim. Bizim kuşak kayıp kuşak. İlk telif ücretimi lise yıllarında dönemin Gırgır dergisinde yaynlanan bir esprimden dolayı Oğuz Aral’dan aldım. O gün bu gündür kalem emekçisiyim.  38 yıldır gazetecilik yapıyorum. Ta ilk okul yıllarımdan başlayan bir şiir sevdası, söylenecek sözü farklı söylemek merakı.  O dönemde Hollanda’ya gittim. Sonra 1982 de gelip askerliğimi yaptım. 1985 yılında tekrar Hollanda’ya evlilik yolu ile gittim eğitimime bir süre devam ettim. Ben hep öğrenci kalmalıyım düşüncesi ile “HİÇbir” okulu bitirmedim! Dört fakülteyi de yarım bıraktım. Ailem tipik bir Karadeniz ailesi. Beş kardeşiz.  İlk evliliğimden üç çocuğum var. İkinci evliliğimi yeni yaptım, mutluyum.

Yıllardır yurdunuzdan uzakta Hollanda’da yaşıyorsunuz. Hollanda’ya gelme ve buraya yerleşme kararınızda etken olan neydi?

Hollanda’ya gidip görmüştüm. Daha sonra evlilik yoluyla gittim. Benim gittiğim yıllar Gether konuda Türkiye ile Avrupa arasında başta maddi olmak üzere her konuda dağlar kadar fark vardı. İş eğitim, düşünce özgürlüğü, insan hakları vs. Oraya yerleşmemde bunların etkisi elbette oldu.

Sevilen bir şairsiniz. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Teşekkür ederim. Sevdğime bağlıyorum. Sevmek kesin ve garantidir bundan emin olabilirsiniz. Ben insanları sevdiğimden eminim. Sevilmek de sevmenin geri yansımasıdır genelde. Ayrıca şair yönümle sevilmem o insanların duygularına tercüman  olmamdan kaynaklanıyor sanırım. Onların söyleyemediklerini söylüyorum gerekirse onlar adına küfrediyorum şiirlerimde. Küfredemeyenler de “Hay ağzına sağlık!” diyorlar.

Şimdiye kadar kaç kitap yayınladınız? Bunların adlarını öğrenebilir miyim?

“Yatsıda Sönmeyen Mum Işığında”, “Şiirmatik”, “Lalezarda Deli Var”, “40 Yıl 40 İnsan 40 Öykü” ( Avrupa’ya göçün 40. yılında belgsel araştırma), “Zer mi Hiç mi”  ve  bir kaç ay önce çıkan “HİÇ İŞTE”… Ayrıca “Hiç” adında kendi şiirlerimden oluşan bir Şiir CD yayınlanmış durumda.

Şiirlerinizi yazarken ruh haliniz genelde nasıldır?

untitleŞair yaşadıklarını yaşatan, hissettiklerini hissettirendir, yaşadığı dönemin ve olayların canlı tanığıdır olmak zorundadır diye bir tezim savunumum, ilkem var. İyi bir gözlem şart. Yani rüyaya yatar gibi şiire yatmam ben. Ismarlama şiir hiç yazamam. Aşık olmadan aşk yazılır mı? Depremi yaşamadan deprem yazılır mı? Yazılsa yazılsa şiir değil ama şiire benzer  başka  bir şey olur ki şiiri öldüren de budur. Yaşamadan hissetmeden yazmak… Evinde saksı çiçeği yetiştirmeyi bilmeyen, istemeyen, balkonunda bir çiçek bulunmayan bir kimse kalkıyor Babil’in asma bahçelerinden bahsediyorsa, ben bu insanı ne yazarsa yazsın şair diye ciddiye almam.

Şairler genelde yalnızlığı severler diye bir kanı var. Size göre bu kanı doğru mudur?

Evet doğru, aslında oradaki yalnızlık kafasındaki imgelerle flört etmek içindir. Dış etkenlerden kurtulup kelimelerle imgelerle sevişmek içindir. Derlerki her şair braz delidir. Doğru. Gerçek şairin iki delilik dönemi vardır: Şizofrenik ve Nevrotik. Şizofrenik döneminde çölde saray yapar imgelerle, herkes yanarken o donar. Şiir bitince Nevrotik döneme geçer ve şizofren haleyken çölde yaptığı sarayın içinde ikamet etmeye başlar. “Şairler yalnızlığı severler.” dedikleri olayın iç yüzü budur.

İlham perileriniz size günün hangi saatlerinde daha çok uğrarlar?

untiGünün muhasebesini yaparken yazarım genelde. O gün yaşadıklarım, tanık olduklarım, izlediklerimi beynimde geçirirken yazarım. İlham perisi diye bir şey olduğuna da inanmıyorum ayrıca…

İstanbul- Gölcük depremini anlatan bir şiiriniz var. Klip de çekmişlerdi. Televizyonlarda da çok gösterildi. Bu şiirle ilgili bize neler söylersiniz?

17 Ağustos 1999 sabahı o çocuğun çığlığını gördüm, duydum, şahidim. Ben sadece kelimeleri dizdim. Az önce söyledim şair yaşadıklarını yaşatan, hissettiklerini hisettirendir, yaşadığı dönemin ve olayların canlı tanığıdır ve olmak zorundadır.  Her şair empati yapmak zorundadır.

“Hiç” denince aklıma ilk gelen Yavuz Nufel oluyor. Neden “HİÇ”?

Bu sorunun da bir kısmını az önce cevapladım. Hiç aslında her şeydir.  Gidin huzur evlerinde yaşlılara hayatlarının nasıl geçtiğini sorun. ( Ben yaşlılarla fırsat buldukça Gesohbet ediyorum. En mektep medres görmemişi bile ansiklopedi gibidir,  ikinci nüshası olmayan… Ve huzur evleri birer kütüphane sayılır.) Nasıl geçti 80 yılınız, 90 yılınız deyin “HİÇ” derler, “HİÇ İŞTE” derler. O  HİÇ’in içinde ne sevdalar, ne  ölümler, ne acılar gizlidir değil mi?  Ama sorduklarında düşünmeyi bilmeyen, okumayı sevmeyenler, Hayyam’ı Neyzen’i, Hallac-ı Mansur’u, Mevlana’yı okumamışlara  HİÇ’i  Hayat İnsan Çİle kelimelerinin  baş harfleri diyorum ve genelde ingilizce bilmeyenler bile İngilizce Wouwww diye hayret ediyorlar! (İroni))

Yazmaktaki gayeniz nedir? Neden şiir yazıyorsunuz?

Hiç bir gayem yok, normal insanlar her şeviştiklerinde çocuk yapmak için mi sevişir. Hayır. Şiir beynin orgazmı, boşalması benim için… Şiirin ne olduğunu yukarıda yazdım. Neden yazıyoruma gelince bugünü yarınlara taşımak için…  Siz şimdi Kuvayı Milliye Destanı’nı yazabilir misiniz Nazım’ın, Necip Fazıl’ın Sakarya’sını, Mehmet Akif’in Çanakkale Şehitlerine’sini? Mümkün değil. O halde neymiş, şair yaşadığı dönemin ve olayların canlı tanığı olmak zorundaymış. Kısaca şair biraz da tarih yazan tarihçidir.

Pek çok konuda şiir yazdığınızı biliyorum. Şiirlerinizde en çok işlediğiniz konu hangisidir?

Bilmiyorum ama hiciv şiirleri ağırlıkta sanıyorum.  Olayları  irdeliyor, sorguluyor, başkaldırıyorum, isyan ediyorum şiirlerimde. Son kitabım “HİÇ İŞTE” aforizma ağırlıklı…

Sizi bilge biri olarak nitelendiriyorum çünkü öyle özlü sözleriniz var ki her biri altın değerinde… Bu sözlerinizden birkaç örnek vererek hangi deneyimler sonucu oluşturduğunuzu anlatır mısınız?

Bu sözler kitaplarımda var ha deyince çıkmıyor.  Ama mutlaka bir haksızlık, bir HARİmağduriyet karşısında çıkan öz deyişler…  Çok güzel ata sözlerimizi var ama gelişen dünya ile onlarda yetersiz kalıyor. Anında sosyal medyada paylaşıyorum. Mesela:  “Yarım doktor candan, yarım hoca dinden eder.” sözü yerinde ama yetersiz! Bu sözü ben “Yarım anne evlattan, yarım baba servetten eder.” diye ekleyerek söylüyorum.

Bendeki imzalı kitaplarınızdan biri “Lalezarda Deli Var” diğeri de “Şiirmatik” … İsimleri oldukça farklı… Nereden aklınıza geldi şiir kitaplarınıza bu isimleri koymak?

Lalezar, lale bahçesi yani Hollanda. Her köyün bir delisi var derler. Şair de deli ise…  Eski haber müdürüm Zeki Şahin bana Lalezar’ın Delisi diye hitap ederdi. Kitabıma isim oldu. Şiirmatik ise, her şey gibi şiirin dilin kirlenmesine bir tepki. Nasıl xxx matikler çamaşırları temizliyorsa şiirmatik de şiiri temizlesin istedim. Yoksa otomatik şiir yazan anlamında değil…

İşinizi yaparken ailenizden destek alıyor musunuz? Onların sizin bu çalışmalarınızdaki rolü ve yeri nedir?

Hayır, ne desteği şiir yazılırken destek alınır mı? Bittikten sonra ya beğenirler ya da beğenmezler herkes gibi.  Ama tek kişilik dinletilerde, organizasyonlarda müthiş destek verirler her detaya kadar. Sevgi bağlarımız güçlü olmasa sevgisizliği nasıl anlatabilirim. GetAttachmentRolleri yerleri destekleri sevmek, sevildiğimi hissettirmek, o yönüm garantide olduğu için başka işlere kafa yorup, insanları hicvediyorum ya!

Siz sadece şiir yazmıyorsunuz, çok da iyi yorumluyorsunuz. Üstelik sahnede hoş bir gösteri eşliğinde… Şiir Show sizinki… Kapadokya’da ve Adana’da sizi sahnede izlemiştim.  İzlemeyenler için sahnedeki bu güzel şiir gösterileriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

1960’dan günümüze kadar olayları her yönü ile ele alıyor anlatıyorum.Şiir okuyan Meddah diyebilirsniz. Yani aklım erdiğinden beri yaşadıklarımı anlatıyorum. Tanık olduklarımı. İnsanları hem güldürüyor hem de ağlatıyorum. 1970 -1980 döneminin kardeş kavgalarını, depremi, ölümleri, almacıların 50 yıllık hayatlarını 10 yıllık dilimler halinde anlatıyor ve o dönemlere ait yazdığım şiirleri okuyorum.

Sizce başarının sırrı nerede gizlidir?

Öz güven, bilgi ve sabır… Babam “Düşman öldürmekle bitmez, başarı düşmanı öldüren en güçlü silahtır.” derdi.

Benim için bir gazetede birkaç yıl önce yazdıklarınızı hatırlıyor musunuz?

Elbette… Bir Edebiyat Emekçisi: Harika Ufuk… O, Çukurova’nın, sessiz çığlığı… Emekli GetAttachmebir edebiyat öğretmeni, Türkiye’nin neresinde olursa olsun popülizmden uzak şiir, edebiyat adına bir etkinlik varsa onu orda görmeniz mümkün… Kendisi ile Ürgüp’te tanıştım. Adı gibi Harika şiirleri var, kitapları var… Yüreğindeki Vatan-Millet, Din-İman sevgisinin/ sıcaklığının yanında Adana’nın kavurucu sıcağı çöl ayazı gibi kalır ve o yürek, Çukurova pamuğu kadar beyaz ve yumuşaktır. Adı gibi HARİKA bir şirininden Ramazan ayı münasebetiyle birkaç dörtlük:

Arıyorum Allah’ım

Doğduğum gün başladı bendeki bu arayış, Yaz mevsimi yaksa da, dondursa da kara kış, Ahirden Ahiret’e süregelen bir akış, Aşkla çağlayan selde arıyorum Allah’ım. Bu dünyada insana yegâne gerçek yârsın, Günahları affeder, sevapları sayarsın, Kâinatı yarattın, her tarafta sen varsın, Dağda, yamaçta, belde arıyorum Allah’ım. Beraat gecesinde, günah sevap kefende, Ölenin üstündeki helâl olan kefende, Yer ile gökyüzünde, müspet bilimde, fende, İzninle esen yelde arıyorum Allah’ım. Harika’yım emelim; kavuşmak Rab’bim sana, Aşkın kalbime düştü gezerim yana yana, Himmetinden, affından bir damla düşse bana, Adını kalpte, dilde arıyorum Allah’ım. HARİKA UFUK / ADANA

Yapmayı düşünüp de çeşitli nedenlerden dolayı yapamadığınız farklı projeleriniz var mı?

Değil yapmayı isteyip de hayal edip de gerçekleştiremediğim bir hayalim bile yok. Projelerim var. 50 yıl belgeseli çekmek istiyorum. Sahne programım HİÇ, GÖÇ ve SIR olmak üzere üç farklı anlatı / dinleti / gösteri…  Gitmedik yer bırakmadan turne yapmak istiyorum. Şu ana kadar 108 kez sahnede seyirci karşısına çıktım ve yaklaşık 25 bin kişi izledi. Kısaca 250 bin, 500 bin, seyirciye ulaşmak, kazandığım para ile de ölmeden bir okul yaptırmak için  uğraşmak en büyük hayalim ve projem…

Bundan sonraki hedefiniz nedir?

Hedefim  her ay en az iki dinleti yapmak, kuruş kuruş  o okulun parasını biriktirmek. Projem çalınsın ya da biri “Gel, ortak yapalım.” desin diye ilk kez size ve okurlarınıza söylüyorum: Okul sıradan okul olmayacak, sınıflar 20 öğrenci en fazla 25 kişilik…  Okul geniş bir  bir alanda bulunmalı… Her öğrencinin  bir hayvanı olacak özellikle de sokak köpekleri… Yani okul ve sokak  hayvanları barınağı iç içe.  Diğer hayvanlar da olabilir koyun, kuzu, tavşan, kedi vs. Öğrenciler teneffüslerde  cep telefonundan sanal hayvan beslemek,sanal çiftlikle uğraşmak yerine kendi gerçek hayvanının  bakımı ile ilgilenecek, onları sevecek…

Harika bir proje… Umarım gerçek olur. Özellikle her çocuğun bir hayvanı olması fikrine bayıldım. Sınıfların 20-25 kişilik olması da gerçekten muhteşem… Bana vakit ayırdığınız için teşekkür ederim. Son olarak okurlarımıza neler söylemek isterdiniz?

HİÇ İŞTE, ben teşekkür ederim.

HARİKA UFUK ADANA 08.08.2014

 

 

Paylaş
Etiketler: harika ufukRöportajımYavuz Nufel
Önceki Yazı

20 Milyon Kişiyi İlgilendiren Düzenleme Yürürlüğe Girdi

Sonraki Yazı

İnsan ve Bayramlar

Harika UFUK

Harika UFUK

İlişkili Yazılar

Soma’da Maden İşçisiydi Mehmet
Harika UFUK

Soma’da Maden İşçisiydi Mehmet

11 Aralık 2025
5k
Gerçek Aşk
Edebiyat

Gerçek Aşk

11 Şubat 2025
5k
Doğuştan Şair Milletiz
Edebiyat

Doğuştan Şair Milletiz

10 Şubat 2025
5k
Adana Tren İstasyonu
Anı / Günce

Adana Tren İstasyonu

08 Şubat 2025
5k
Sonraki Yazı

İnsan ve Bayramlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Aksekili Hayriye Ana

Aksekili Hayriye Ana

15 Aralık 2025
Milli Eğitimde Reform Hemen Şimdi

Eğitimi Ayağından Vurmak

15 Aralık 2025
Konkordato Sürecinde Takas Hakkının Sınırlandırılması

Konkordato Sürecinde Takas Hakkının Sınırlandırılması

15 Aralık 2025
Mezarlıktaki Dilenci

Mezarlıktaki Dilenci

15 Aralık 2025
Birlik Olalım

Birlik Olalım

15 Aralık 2025
Hediye Kitap (l)

Hediye Kitap (lV)

15 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap