YAŞASIN
Yağan yağmurlara değdi ellerim
Yağmur damlalarıyla uçtu gönlüm
Binlerce melek ağladı birden
İlkin yavaş yavaş
İpil ipil yağdı
Derken şakır şakır
Sonra da gürül gürül
Şimşekler yıldırımlar
Vay vay vay
Gök yarıldı say
İyi ile kötü
Güzel ile çirkin
Nasıl iç içe ise
Ceviz ve kabuğu gibi
Rahmet birden afata ha döndü ha dönecek
Ama yine merhamet etti
Seli kesti
Yüceler Yücesi
Sakinleşiverdi yağmur
Kelebek kanadı ipekliğiyle yağdı hışıl hışıl
Mağrıptan maşrığa
Cenuptan şimale nazlı nazlı
Güller menekşeler hep boynunu bükmüştü
Nâzik yapraklarını dökmüştü
Sonra dindi yağmur
Sakinleşiverdi kainat
Yavrusunu yeni doğurmuş dişi gibi
Açtı güneş pırıl pırıl
Ohhhh ne güzel tüm dünya tertemiz
Arılanıp durulandı mis gibi
Pembe güller ak güller
Yerdeki su birikintisini içti bir serçe
Afacan çocuk top attı su birikintisine
Yaşlı adam görmedi
Tam ortasına bastı su birikintisinin
Bıçkın şoför hışımla geçti
Yoldan geçen güzel kıza fışkırttı
Yağmur sularını
Öfkeyle bakmadı güzel kız
Zeytin karası gözleriyle
Gülerek baktı ıslaklığına
Umutla parladı iri siyah gözler
Yaralı bir maral gibi baktı ıpıslak
Sen yağ hele hiç dinme
Yağ hele
Canım yağmur
Va’rım yağmur
Bitanem yağmur
Sen yağ hele
Yeniden yıkanmış tertemiz dünyada
Olsun gönlü sevgiyle dolanlar
Hep el ele
Gönül gönüle
El ele
Sen yağ hele
ŞÜKRAN UÇKAÇ YARGI SAZSIZOZAN 2010 ANKARA























