Yazar İnci Gürbüzatik zorbatv.com/edebiyat sitesinde, “Yapay Gücün Hayal Gücü” başlıklı ilginç bir deneme kaleme almış.(14 Ocak 2022)
“Ben kimim?” diye başlıyor makale.
İnsanlığın var oluşsal temel sorunlarından biri.
Biz kimiz, ne’yiz, insanlığın ne’liği ve gerçekliği..
Felsefenin başlangıcı.
İnci Gürbüzatik çok yerinde bir saptamayla, “…çetrefilli…” bir mesele karşısında olduğumuzu vurguluyor.
“…sürü psikolojisiyle yaşamak…” olgusuna da ironik bir yaklaşımla “aidiyet” diyor, bizi yeniden düşünmeye davet ederek..
Yapay zeka elbette, “düşünmek” olmasa da zihinsel emek ürünü bir nesne.
Yaratıcı zihinsel emeğin önlenemez üretkenliği..
Yapay akıl kuşkusuz roman-öykü yazamaz ama, yazarların bir çok konuda işlerini kolaylaştırabilir.
Jules Verne’den George Wells’e kadar kimi yazarlar gelecekteki teknolojik gelişmeler üzerine kurgu romanlar yazmıştır.
Bu insanlar bir yandan geleceğe kafa yorarken, diğer yandan da yaşadıkları dönemin toplumsal siyasal düzenlerine çözümler de önermişlerdir.
Örneğin Wells, “kalıcı dünya barışı için uluslararası bir yönetim kurulmalı” görüşünü öne sürmüş ve bu düşünce M.K.Atatürk’ün de
ilgisini çekmiştir.
Sayın Gürbüzatik de yapay zekaya esir olmayıp düşünmemizi, araştırıp çok okuyarak, özellikle de kadınlarımızın fanatik dünyalardan uzak olmalarını salık veriyor, hak-adalet ve eşitlik yolunda özgür bilinçlerini geliştirmelerini istiyor.
Bu yaklaşım da tıpkı G.Wells gibi hem gelecek teknolojilerini hem de günün yakıcı toplumsal sorunlarını araştırmak ve çözümlemek için çalışmak demektir.
Wells teknolojiden çok onun toplumsal temellerini araştırmıştır, Zaman Makinesi’nde.
Wells, Victoria dönemi İngiltere’sinde varsıllarla yoksullar arasındaki uçurumu da konu edinir. Tarihin ve gelişmenin anlamını sorgular. Toplumsal adaletsizliğe, çevre felaketlerine uyarılarda bulunur.
İnci Hanım söz konusu deneme yazısında da insanlarımızı özellikle de kadınlarımızı kendi akıllarıyla düşünmeye, eyleme, mücadeleye davet ediyor.
Ben de bu yazıda diyorum ki, her şey bir yana insan Çehov okumaya başlarsa yolun yarısı yürünmüştür.
Gerisi de gelir zamanla mutlaka.
Yapay zeka ve akıl gibi teknolojik olgularla insanın düşünme ve duygu dünyasının ifadesi olan edebi ürünleri birlikte ele alan İnci Gürbüzatik’e bu denemesi için teşekkür ederken, konuyu gelecek yazılarımızda daha derinliğine ele almak niyetimizi de belirtelim.