Özgürlüğünüzü zincirlere vurmak isteyenlere izin vermeyin!
“Vizesiz Seyahat” hakkı için peş peşe gelen mahkeme kararları durmak bilmiyor. Bu kararlara rağmen AB Komisyonu “Kolaylaştırılmış Vize” icat ederek kendi Mahkeme kararalarına saygılı davranmıyor. Avrupa Toplulukları Adalet Divanı, “Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulaması davası” olarak bilinen Soysal-Salkım-Savatlı 19 Şubat 2009 tarihli Kararında şu ifadelere yer vermişti:
– …Katma Protokol’ün 41. maddesinin 1. fıkrası (standstill hükmü) uyarınca, üye devletler tarafından hizmet sunmak (veya almak) veya iş kurmak amacıyla AB ülkelerine giden Türk vatandaşlarına uygulanan maddi ve usuli koşulların ağırlaştırılamayacağına…
Yani açıklanan kararla, Katma Protokol’ün üye devletlerde yürürlüğe girdiği tarihte olmayan vize uygulamasının, 41/1. madde uyarınca yeni bir kısıtlama ve bu itibarla da yasak olduğu açıklığa kavuşmuştu.
O halde bu karar ışığında Türklerin AB ülkelerine girişte vize mecburiyetine tabi tutulmasına ilişkin hukuki durum şu şekilde özetlenebilir:
Eğer bir AB üyesi devlet, Katma Protokol’ün yürürlüğe girdiği tarihte (ki bu tarih, söz konusu Protokol’ün yürürlüğe girdiği 1 Ocak 1973 tarihinden başlamak üzere, her bir üye devlet için AB’ye üyelik tarihidir) söz konusu 41/1. madde hükmü kapsamındaki Türk vatandaşlarına (hizmet sunmak veya almak veya iş kurmak amacıyla AB ülkelerine giden Türk vatandaşları) vize uygulamıyor idiyse, bugün de uygulayamayacak; uyguluyor idiyse de, bunun şartlarını ağırlaştıramayacaktır.
En son AB Komisyonu görüşmesinde, Sayın Cecilia Malmström ve Komisyon üyeleri “Vize Kolaylaştıracağız” sözünü vererek, bizlerle sanki alay etmişlerdi. Bunun bir oyalama ve zaman kazanma taktiği olduğundan hiç şüpheniz olmasın. Özgürlük hakkımı, birşeyleri kolaylaştıracağız diye elimizden almaya çalışan AB Komisyonu büyük bir ayıp işlediğinin farkında bile değil. Dünya’ya sanki Demokrasiyi icat etmiş gibi babalık yapmaya kalkışan bu ülkeler, kendi Mahkeme kararlarına uymayarak bu taktiğine devam ediyorsa ben buna “ikiyüzlülük” derim.
Vize çağ dışıdır, bir insanlık ayıbıdır.
Suçumuz ne bizim? Türk olmak mı?
Bizi ülkesine sokmamak için bin türlü bahane uyduran bir devletin Ekonomisine katkıda bulunursak, bu da bizim ayıbımız olacaktır. Elin Amerikalısını nasıl vizesiz içeri alıyorsa, benim yurdum insanını da o şekilde ülkesine ya alacak, ya alacak. ‘Almıyorum’ diyerek bin türlü bahane uyduruyorsa, bizler de onların ekonomisini boykot etmesini gayet iyi biliriz. Bizi ülkesinde istemeyen bir devlet ile iş birliği içine girmek, kendi vatandaşımıza, devletimize ve yurdum insanına ihanettir!
Boykot ediyorum Avrupa’yı. Uçaklarına binmeyeceğim, mallarını almayacağım, arabalarını sürmeyeceğim… Hiç bir şekilde Avrupa’nin ekonomisine yararım da dokunmayacak.
Tüm duyarlı Dünya insanlarını bu Boykot’a katılmaları için çağırıyorum. Onlar, ‘Vizesiz Seyahat’ hakkımızı vermiyorlarsa, bizim de onlarla işimiz olmaması gerekir şu saatten sonra. El ele verip, hakkımızı aramak bizim sadece vatandaş görevimiz değil, aynı zaman da bir dini görevdir de. Nitekim haksızlığa karşı direnmek açıkca dinimizin bir emridir. Avrupa, bunca yıl suskunluğumuzun sadece erdemliğimizden kaynaklandığını anlasınlar.
Evet, ben AB’yi boykot ediyorum!
Benim şu saatten sonra, türk vatandaşı hariç hiç kimse ile alışverişim olmaz.
Benim özgürlüğüme kimsenin kilit vurmasına izin veremem…!
Vize hakkımızı siz vermiyorsanız, biz almasını biliriz!
Mustafa Çelebi
Facebook’ta bize katılmak isteyenler Tıklasın
