Yunan halkı referandumda kreditörlerin şartlarını reddetti ve kimine göre onurlu duruşu tercih etti. Bugüne kadar AB’nin parasını onur takıntısı olmadan yiyen komşunun yaklaşımı her ne olursa olsun takdire değer. Yunan halkı, ödeyeceği ağır bedele rağmen rest çekti.
Avrupa’yı şaşırtan kararı veren komşuyu kutlamak ve sonrası için sabır dilemek gerekiyor. Bu cesur karar, Yunan halkının önüne nasıl bir tablo koyacak; görüşler farklı… Özellikle fon yöneticileri tedirgin. Oylamanın ülkeyi eurodan çıkışa götüreceği endişesi hisse senedi volatilitesini 3 yılın en yüksek seviyesine çıkardı. Piyasa henüz hayır oyunu fiyatlamadı. Aşağı yönlü sert bir dalgalanma bekleniyor.
*
Doğrusu bir dalgalanma yaşansa bile Avrupa Birliği Yunanistan’ı bitirmeyi göze alamayacaktır. Yunanistan’ın 320 milyar euroluk borcu hangi önlem alınırsa alınsın ödemesi baştan imkansız. Ancak şekli olarak bir düzen verilmiş , cezalandırılmış sayılacak. Bu şekil ne kadar onurlu olacak şimdi mesele bu.
Biz gelelim ilişkilerimize.
Son 15 yılda yaptığımız tüm dostluk ziyaretlerinin meyvelerini ekonomik kriz afiyetle yedi. Yunanistan’ın alım gücü, iki ülke arasındaki ticaret hacmi daraldı. Ancak özellikle adalar için Türkler çok önemli. Yunanistan’da hayat hala turizm geliriyle dönüyor.
‘Hazır krizdeler verelim birkaç milyarcık alalım bir iki adacık’ gibi fırsatçılık söylemlerine dalmak yerine, Yunan halkına ticaretle, ziyaretle destek verilmeli.
Nakit paranın bir kısmı Türklerden adalara gitmeli.
Ama…
Birkaç ay öncesine kadar vize vermekte nazlanan Yunanistan Konsolosluğu’nun aklının başına gelmesi şartıyla. Konsolosluk bu gerçeği görerek Türklere schengen vizesi kapısı olmalı. Evet bir de, siesta saati geldi diyerek dükkanından müşterisini çıkartan Yunanlı esnaf vardı. Umarım o da ülkesini batıran anlayışta payı olduğunu fark eder. Tanrının işi işte, kendilerini bir parçası olarak gördükleri Avrupa bugün en büyük karabasanları oldu.
İçlerinden asırlık ürküntülerini atamadıkları komşuları ise kara gün dostu olmaya hazırlanıyor.
EMLAK BALONU ÇEŞME’DE
Serin geçen havalar, Ramazan ayı derken sezonun bir ayını boş geçiren Çeşme nihayet hareketlenmeye başladı. Tabii yine yüzde 90 yerli turist var. Eldeki en muhteşem lokasyonu hala yabancılara satamıyoruz. Ancak Çeşme’yi parsel parsel satmayı başarıyoruz! Her yer milyonluk villalarla doluyor. İkinci konutlar yerine turistik tesislerin sayısı artmalı ama gidişat tersine. Her yer satılık villa ile dolu. Neredeyse her üç villadan biri satılık üstelik de ciddi fiyatlara. Şimdilik sorun yok ama Allah korusun ufak bir krizde Çeşme villa mezarlığına dönecek. Sahi Alaçatı’da adını sık duyduğumuz Muhittin Dalgıç Başkan Çeşme’ye başkan olduktan sonra ortalarda pek görünmüyor. Yeri gelmişken bu sessizliği de sormuş olalım.
