Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Halil DAĞ

Van Minut Dedim Lan! – III

Halil DAĞ Yazar Halil DAĞ
19 Şubat 2009
Halil DAĞ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İsrail Seçimleri ve bizdeki 29 Mart Seçimleri;

Davos’ta yaşananlar insanda bir senaryonun gerçeğe dönüştürüldüğü hissini yaratıyor.

Hükümetler, her zaman iktidarda olmanın gücü ve avantajlarının yanında önemli bir yıpranmışlıkla da seçimlere girerler. Bu yüzden suyu tükenen değirmene taze kaynaklar gerekir. Onun içindir ki istisnasız tüm hükümetler seçimler öncesinde devlet kaynaklarını parti hizmetine verirler seçimlere rakiplerinden bir adım önde girerler.

İktidardaki parti özellikle kamu harcamaları ile içerden gelen suyla değirmeni döndürmeye çalışırken toplum nezdinde kendisine prim kazandıracak muhtemel gelişmeleri de kaşıyarak oy artırmaya çalışırlar.

367 kararı, Danıştay’ın türban kararı, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecindeki yaratılan mağduriyet havası, TSK’nın internet sitesine kim tarafından konduğu hala tartışmalı olan 27 Nisan e-muhtırası gibi olaylar hep iktidarın lehine kullandığı iç politika malzemeleridir.

Sonuç: Mağdurlar adına büyük bir zafer.

Bunlar iktidarın lehine kullanabileceği içerdeki gelişmelerdir. Bir de iktidarlara aynı sonucu yada kazancı getiren dış olaylar vardır. Dış faktörler özellikle izole toplumlarda daha etkindir. Türkiye de, her ne kadar dışa açık bir yapıya sahip olsa da günümüz devletleri içerisinde en çok düşmanı olan devletlerden birisidir. Ya da en azından bize bu şekilde öğretildiğini biliyoruz. Bu bizim gibi iktidarları tarafından sömürülen yada yanlış yönlendirilen ve bilgilendirilen tüm toplumların hepsi için geçerli bir durumdur.

Arap devletlerinde İsrail gibi bir düşmanın varlığı, Amerikan toplumu için son dönemde İslamcı terörün varlığı, İsrail için Hamas ve FKÖ’nün varlığı ve eylemleri içerdeki politika yapıcılar yada iktidarlar için çok önemli dış politika malzemelerdir.

Bizde de bunun örnekleri vardır. Eskiden beri var olan düşman bir Yunanistan, daha önceleri var olan Sovyet tehdidi, Kıbrıs Sorunu, Avrupa Birliği hedefi, PKK Terör Örgütü, Hatay’da gözü olan bir Suriye, rejimini ihraç etmekte oldukça istekli bir İran bunlardan sadece bir kaçıdır. Günümüzde ise bu tip dış tehditlerin birçoğunun bertaraf edilmiş olması ya da dünyadaki genel konjonktüre bağlı olarak bunların çoğunun kendiliğinden ortadan kalkmış olması politikacıların elinde kullanabilecekleri pek fazla malzeme bırakmamıştır.

Aslında mevcut iktidar partisinin elinde kendi kökenleri ile ilgili olarak kıymetli malzemeler mevcuttur. Ancak bir kapatma davasını kıl payı atlatmış olması ve sisteme bağlılık konusunda önemli bir rüşt sorunu yaşıyor olmasından dolayı bu argümanları pek kullanamamaktadır.

Bunlardan en önemlisi olan türban konusunda da Milliyetçi Hareket Partisi’nin ortaya koymuş olduğu uzlaşmacı tavırdan dolayı prim yapma imkanı kalmamıştır. Çünkü iktidar partisinin bu konuda çekeceği en ufak bir blöfü gören MHP, kartlarını açarak ona mecliste gereken çoğunluktan fazlasını sunmaktadır. Ancak bu konuda çözüm üretmekten çok mağduriyet havası yaratmayı amaçlayan iktidar bu konuyu yıllardır çözmeye yanaşmadığı gibi yine çözüm arayışına girmemekte, gerçekçi adım atmaktansa bu konunun havada/askıda kalmasını tercih etmektedir.

Bir diğer önemli iç malzeme ise ebedi muhalefet partisi CHP’nin laiklik konusundaki yanlış ve dışlayıcı tutumlarıdır. Zaten iktidar partisi de bundan yeterince istifade etmektedir ama bu sefer CHP’nin gerekçeleri tartışmalı da olsa çarşaflı insanlara dahi kapısını açması iktidarın elindeki laiklik kozunu da almış durumdadır.

Seçimlere giderken başkan adaylarını açıklama konusunda önemli sancılar yaşayan ve mevcut başkanlarının önemli bir kısmı ciddi yolsuzluk ithamları ile karşı karşıya olan iktidar partisinin elinde öncekine nazaran güçlü kozları yoktur.

İstikrar, kalkınma, dürüstlük şeklinde sloganlaştırılan bir retorikle ortaya çıkmış olmasına karşın son birkaç yıldır makro rakamlarda görülen rahatsız edici gelişmeler, Mortgage Krizinin, bizde birkaç yıldır reel sektörde yaşanmasına karşın görmezden gelinen krizin “teğet geçti” denmesine karşın ne denli derinleşmiş olduğunu ortaya koyması, istikrar ve kalkınma retoriğinin çöktüğünü ortaya koymuştur. Ayrıca parti ileri gelenlerinin aile bireylerinin girdiği iş ilişkileri ve partili belediye başkanlarına yöneltilen yolsuzluk iddiaları (her ikisi de AKP Genel Başkan Yardımcısı olan Şaban Dişli ve M. D. Mehmet Fırat bu iddialar karşısında istifa etmek zorunda kalmışlardır) iktidarın dürüstlük konusundaki iddiasını da yok etmiştir. Böylesine yıpratıcı koşullarda yaklaşık olarak aynı dönemlerde seçime giden stratejik dostumuz İsrail’in kendine yakışır bir şekilde saldırılarına yeniden başlaması iktidar için adeta bir cankurtaran vazifesi görmüştür. Ayrıca Deniz Feneri’nin yoksulları değil hükümet partisine yandaş bazı kesimleri aydınlattığına yönelik iddialar da önemli bir sıkıntı yaratmaktadır.

İsrail’in Gazze saldırıları yukarıda değindiğimiz İsrail için dış tehdit anlayışının çok somut bir örneğidir. Bu noktada kısa bir not olarak İsrail’in Hamas’ın büyümesine, gelişmesine zemin hazırladığını ve İsrailli politikacıların Hamas’ı başka bir yönetime her zaman tercih edeceklerini belirtmek isterim. Çünkü Hamas olmazsa İsrail böylesi bir yapılanmayı sürdüremez ve vahşeti için bir bahanesi kalmaz. Bu yüzden İsrail böylesi bir bahanenin varlığından kanımca çok mutludur.

Sonuç olarak İsrail’in yönetimindeki koalisyonda yer alan şahinler içerdeki oylarını artırmak için “kim daha çok/iyi öldürür” yarışına girmişlerdir. Bu arada seçimler de sonuçlandı ve en çok oyu gerçekten de en çok öldürenler aldı. Seçimi Araplara yaşama şansı dahi vermeyen (hatta bu partilerden birisinin önerisi Arapların üzerine atom bombası atılmasıdır) muhafazakâr partiler önde tamamladı.

Tekrar bize dönersek;

İsrail saldırıları ve devamında Davos’taki tartışmadan sonra iktidar küllerinden yeniden doğdu. Evet, iktidar gerçekten de küllerinden yeniden doğdu. Ben kendi bakış açımla dış dünyada yapılan değerlendirmeler, alkışlamalar ve kınamalarla hiç ilgilenmiyorum. Çünkü dış dünyada var olan aktörler böylesi bir olaya dayanarak karar vermezler. Özellikle büyük devletler daha kompleks bir karar alma ve uygulama süreçlerine ve mekanizmalarına sahiptir. Hatta onlarda kararlar hükümetler üstü bir mekanizma tarafından alınır ve hükümetler kararları uygulayan aktörlerdir. İsrail’in dahi Türkiye’ye bakış açısında zerre değişim söz konusu olmaz. Olsa olsa İsrail yönetimi bu olayı kullanarak zaten göbekten kendisine bağlı olan Türkiye’den biraz daha taviz kopartır. Ki iki gün önce İsrail Kara Kuvvetleri Komutanı’nın açıklamalarını bu çerçevede atılmış örtülü bir adım olarak görüyorum.

Böylesi olaylar devletlerarası ilişkileri doğrudan etkilemezler. Böylesi bir olay ancak duygusal tepki mekanizması güçlü bizim gibi toplumların kamuoyunu etkilemekte önemli bir politik araçtır. Yoksa bu gibi durumlardan somut bir şey beklemek siyaset bilimi açısından mümkün değildir. Çünkü tarihsel niteliği itibarıyla devletlerarası ilişkiler münferit olaylara bağlı değildir ve uzun müzakere sonuçları ile şekil alır.

Neticede de öyle olmuştur. Somut olgulardan ziyade soyut olgulara odaklanan Türk kamuoyu başbakana gönlünde önemli bir yer açmış, başbakan daha birkaç ay önce kıskacına düştüğü tüm olumsuzlukların yıpratıcı etkilerinden arınmış önemli bir dinçliğe kavuşmuştur. Bu bakımdan iktidarın bu konumu Anka kuşunun yeniden doğuşunu andırmaktadır.

Not: Bu gibi olayların aktif siyasal yaşamda çok önemli bir fonksiyonu daha vardır. O da bu tip olayların çok güçlü bir gündem değiştirme/saptırma yeteneğinin olmasıdır. Ancak yazı yeterince uzun olduğu için bu konuya girmemeyi tercih ediyor değerlendirme yapmayı siz okurlara bırakıyorum.

Ancak bu olayın komplo gibi görünen yönüne de değinmek gerekir.

Devam edecek…

Paylaş
Etiketler: dünyapolemikpolitikatoplum
Önceki Yazı

Ulaş’a

Sonraki Yazı

Kara Gözlüklü Savcı

Halil DAĞ

Halil DAĞ

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Halil DAĞ

Türk Rus İlişkilerinde Enerji Jeopolitiği

02 Kasım 2013
5k
Halil DAĞ

Bahçeli’nin Mübarek Elleri

25 Ekim 2013
5k
Halil DAĞ

Gezi Sendromu ve Siyasette Ufuk Çizgisi Sorunu

24 Ekim 2013
5k
Halil DAĞ

Gezi’nin Gençlerini Anlamak…

23 Ekim 2013
5k
Sonraki Yazı

Kara Gözlüklü Savcı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap