Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Gündelik Yaşam

Tüy Gibi Hafif

Şükran UÇKAÇ YARGI Yazar Şükran UÇKAÇ YARGI
05 Eylül 2025
Gündelik Yaşam, Öykü Tefrikaları, Şükran UÇKAÇ YARGI
0
Tüy Gibi Hafif
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Tüy gibi hafifti oysa dün akşam. İkindi üzeri bir duş almış beynini ve bedenini arındırmış, tüy gibi hafiflemişti.

 

Özenle ıslak saçlarını kuruttu, saç kurutma makinesi ile. Kurutmasa sinüziti azar, kulakları da tıkanırdı.

 

Zaten zar zor duyuyordu çok alçak sesle fısıldar gibi konuşan canı gibi sevdiği kızkardeşini. Duş alıp tüy gibi hafiflemiş, tam saçlarını kuruturken gelmişti banka işleri için giden kızkardeşi, işyerinin yanından geçtiği kuzenini de alıp beraberce.

 

İkisini de çok seviyordu.

Hemen saç kurutma işini bitirip oturma odasına onların yanına koştu.

“İki güzel kız mı geldi bu eve, yoksa ben mi yanlış görüyorum?” diye seslenerek.

 

Latifeyi severdi. “Evet” diye cıvıl cıvıl cevap verdi kuzen. Onlar şimdi yorğundur, acıkmışlardır da dışardan yiyecek birşeyler söyleyim diye düşünürken hamarat kızkardeş dalmıştı bile mutfağa.

 

Daha önceden haşlanıp buzluğa atılan yeşil mercimekle güzel bir erişte yapmıştı bile. Bol sarımsaklı ev yapımı yoğurt katıp eşinin dilimlediği kavunla bir güzel yediler, mis gibi nane kokan erişteyi.

 

Güldü “dün akşam da bol maydonoslu, soğanlı, bol limonlu közlenmiş patlıcan salatası ve kırk günde büyüyen kızarmış tavuk butları eşliğinde erişte yedik ama o erişte sadeydi” dedi “bunda yeşil mercimek ve nane var” gülüştüler. “Mahallemizin yufkacısı satıyor erişteyi, çok güzel yapıyorlar ellerine sağlık”dedi.

 

Sonra da koyu bir sohbete daldılar. Gelmişten geçmişten gelecekten konuştular çay ve çekirdek eşliğinde. Böyledir işte bir akraba ile sohbet, kökünden besler hayat ağacını çünkü ortak yaşanmışlıklar ve bir yığın hatıra, bir yığın da insan ve olay vardır hakkında konuşulacak.

 

Sonra kuzeni uğurladılar, biraz daha oturdu iki kardeş. Banka ödemeleri ve faturalardan bahsettiler kızkardeşiyle, tabi bu sohbet kısa ve sıkıcıydı, öde öde bitmiyordu ki vergi ve faturalar. Neyse ki sürekli bir gelirleri vardı.

 

Ya serbest çalışanlar ne yapsındı, salgın nedeniyle çoğu işyerini kapatmıştı. Çoğu işveren de çalışan sayısını azaltmıştı, çalışanlarını işten çıkararak. Durumlar çok vahimdi.

 

Gıda fiyatları artmış, yeniden başlatılan yüzyüze eğitim giderleri de el yakıyordu.

Gece ilerlemiş, uykular gelmişti. Eşi erken yatıyordu artık. Anjiyo olduğunda üç stend takılmıştı kalp damarlarına.

İyi geceler dileyip kardeşiyle birbirlerine onlar da çekildi odalarına.

 

Hemen güzel bir uykuya yelken açtı tüy gibi hafif. Ne kadar uyudu bilemedi birden uyandı. Gece uyanınca saate bakmayı sevmezdi uykum kaçar diye. Havanın soğuduğunu hissetti, ürperdi, tüyleri diken diken oldu lavobaya gitti geldi, uykusu yoktu, sırtına bir yelek ayağına da çorap geçirdi, biraz haber okudu telefonundan. Öyle açıkmıştı ki ne yapsa, ne etse yatıştıramadı mide kazıntısını aldığı ilaçlardandı belki de.

 

Parmaklarının ucuna basa basa kimseyi uyandırmamaya özen göstererek uzun holü geçti, oturma odasına gitti, sıcak su dolu termosunu da almayı ihmal etmedi yanına.

 

Termosundaki sıcak sudan doldurdu, dün arkadaşının getirdiği daha turfanda olduğundan ekşi çıkan kabuğuyla dilimlediği mandalinarı attığı bardağına.

 

Bir meyve ya da sebzeyi erken almayı sevmezdi, tadı olmadığını da bilirdi. Olgununu severdi meyvenin de insanın da.

 

İkisinin de olgunlaşmasını beklemek gerekiyordu oysa sabırla.

 

Mis gibi mandalina ve limon kokan sıcak suyu yudumladı, Beypazarı kurusuyla. Birkaç tane kuruyu ve ılık suyu içerken biraz daha bir şeyler okudu ve tekrar odasına döndü yarım kalan uykusunu bitirmeye.

 

Sağa dön, sola dön, sırt üstü yat, gelmiyordu uyku bir türlü. Yüz üstü yattı rahmetli anneciğini hatırlayıp “yatma öyle gavur ölüsü gibi yüzüstü” derdi. Anacığı aklına gelince biraz hüzünle birlikte biraz da uyku geldi, hemen birer Fatiha okudu, annesine, babasına ninelerine, dedelerine aklına gelen bilcümle ölmüşlerine derken tam uykunun ipek kanatlarına yaslanacakken burnuna nefesiyle birlikte incecik bir tüy dokundu ve uyandı. Ne uyku kaldı ne huzur.

 

Bir tüy nelere sebep oldu, tüy gibiydi oysa akşam. Şimdi bir tüy, tüy dikmişti uykularına.

 

Neler geliyordu aklına neler ama gözüne uyku gelmiyordu işte.

 

Gecelere gündüz olanlar yansır ya.

Dün okuduğu kitap geldi aklına, Nihal Olçok’un “Şehitoğlu Şehit” kitabını okumuştu, eşini ve gencecik oğlunu 15 Temmuz kalkışmasında kaybeden bu kadının acılarını ve yaşadıklarını düşündü. Kadın öldürülen eşinin, oğlunun ve diğer öldürülenlerin davasının uzaması ve sonuçlanmamasından şikayetçiymiş bu yüzden yeni kurulan muhalif bir siyasi partinin kurucuları arasında yer almış, bu sefer de kadının eşinin kardeşleri soyadı olan Olçok soyadını kullanmasını istemiyorlarmış.

 

2013 yılında boşanmışlar, kadın bir müddet kızlık soyadını kullanmış, sonra tekrar eşinin soyadını kullanmaya başlamış, kardeşlerin itirazı bu yüzdenmiş.

 

Emrindeki gariban erata “ateş” emri verip milletine kurşun sıktıran hain darbeci başını düşündü, lanet okudu ona.

 

Çayraz okumayı hep severdi kadın.

Sonra tesadüfe bakın ki aynı akşam Ahmet Tarakçı’nın şair Nevzat Çelik ile yaptığı söyleşinin videosunu izlemişti, onu hatırladı.

 

Şair, gencecik biriyken on iki eylül darbesinde düşünce suçuyla tutuklanmış, o hapisteyken yazdığı “Şafak Türküsü” şiirini ondan habersiz Akmet Kaya besteleyip söylemiş. “Size telif ücreti verildi mi?” diye soruluyor, telif bile verilmemiş üstelik.

 

Öyle çekinerek naifçe söylüyordu ki bunu şair.

“Saçlarıma yıldız düştü

Koparma anne”

şarkısı çok da sevilmiş, hitap ettiği toplum kesimince, şarkı kadının da hoşuna gitmiş, dinlemişti birkaç kez.

 

Şair, şarkıcı Ahmet Kaya’nın bu şiirini izin almadan bestelemesine kırılmış onu dile getiriyordu, röportajın devamında ama daha sonra gönlünü almış şairin şarkıcı, hatta yeni şiir ve besteler çalışmak için Paris’e davet etmiş, çağırmış ama şairi ömrü yetmemiş şarkıcının.

 

İzinli olsaymış beste ve şarkı daha şık olurmuş diye düşündü kadın. Sonra atmış yıllık yaşamında kendisinin de görüp geçirdiği bu iki darbeyi ve insanlara yaptıklarını düşündü.

 

Sonra insanların ne diye öldürüldüğünü, asıldığını hapsedildiğini düşündü durdu.

 

Sonra “bir sağdan bir soldan astık” diyerek gariban gençleri asan darbeci başını ve ibretlik ölümünü düşündü.

 

Oysa sorsanız ölene de öldürene de hepsi de “ülkemi seviyorum, insanca yaşamak istiyorum onun için yaptıklarım” der.

 

Nasıl sevgiyse, insan karşısındakilerin derdine derman olamazsa bile hemdertte mi olamaz diye düşündü kadın.

 

Kafası iyice karıştı, sonra oturdu bu öyküyü yazdı, tüy gibi hafiflerdi belki.

 

Tüy dikmişti, bir tüy uykularına tüy. Hain kedi Minnoş’un tüyüydü yastıkta burnuna kaçan tüy.

 

Her sabah kalkınca o gelip yatıyordu çünkü yerine. Alacağın olsun Minnoş, tüylerin dökülsün de çıkmasın emi, hain kedi, yelloz kedi.

 

Şükran Uçkaç Yargı

Sazsızozan

18 Eylül 2021

Ankara

 

Minnoş da gitti gelinmeze…Et yemezdi ki balık dışında, hem de hamsi olacaktı…

Paylaş
Etiketler: limonmandalinatüy gibi hafif
Önceki Yazı

Hani Sadakat

Sonraki Yazı

Yaşanacak Günler

Şükran UÇKAÇ YARGI

Şükran UÇKAÇ YARGI

İlişkili Yazılar

Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Yörüklerin Harika Öğütleri
Eğitim & Kültür

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Gece Gece Kiraz
Edebiyat

Hava Durumu

03 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Yaşanacak Günler

Yaşanacak Günler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap