Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Zehra ULUCAK

Türkiye’nin Yakın Tarihinin İkinci Adamları

Zehra ULUCAK Yazar Zehra ULUCAK
03 Şubat 2010
Zehra ULUCAK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Amerikalıların bir sözü vardır, ‘herkes şef oldu, hiç Kızılderili kalmadı’ diye…

Siyasete bulaşan herkes lider ruhlu olduğunu söyleyince birinci adam olma kavgasıyla ikinci adam bulunamaz çoğu zaman.

Risk almayı sevmeyen, sorumluluğu geri planda taşıyan daha çok birinci adama ittiba eden adamlardan çıkar ikinci adamlar.

Çünkü bizim ülkemizde yetkiyi ele geçiren biri asla paylaşmak istemez ve genelde ikinci adam ideolojik olarak bağlı olduğu birinci adam için gönüllü çalışır.

Her ne kadar dışarıdan belli olmasa da birinci adam için ikinci adam hep risk arz eder gizliden. Öyle ki bazen ikinci adamların alınan çok önemli kararlardan haberleri dahi olmaz.

Genelde baştakiler önemli işlerini ikinci adamlara değil de özel kalem müdürleri ya da sekreterlerle götürmeye çalışırlar.

Bir zamanlar bir Iraklı’ya ‘sizde Saddam’dan sonra gelen ikinci adam kimdir?’ diye sormuşlar. Iraklı ‘bizde asla ikinci adam olamaz, olmamıştır, olsa bile onu yaşatmazlar, bizde olsa olsa yirminci adam olunur’ diye yanıtlamıştır.

Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde söz konusu olan populizmdir ve halk istediği kişiyi başa getirmekte özgürdür. Ama bu demek değildir ki her cumhuriyetin olduğu yerde demokrasi olsun. Demokrasi tamamen farklı bir olgudur ve takdir edersiniz ki Türkiye’nin bu sözde demokratik yapısı dramatik bir vak’adır.  Zira kendi oyuyla iktidara gelen adama kral muamelesi yapan bir ülkede demokrasiden söz etmek yanlış olur.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından itibaren tarih sayfalarına bakacak olursak Atatürk’ün esas adam, İnönü’nün ise ikinci adam olduğunu ama Atatürk’ün ölümünden sonra başa gelen hangi cumhurbaşkanı olursa olsun esas adamın hep İnönü olduğunu görürüz.

Uzun yıllar sonra İnönü’nün yaşlanmasıyla esas adam rolünü Ecevit üstlenir, bu sefer ikinci adam, adam değil kadındır aslında ve Rahşan Ecevit perde arkasından yönetir devleti eşinin gölgesi olarak. Kimler gelir geçer ama onlar hep Sol’un dev isimleri olarak baki kalır.

Öte yandan Celal Bayar dönemini düşünecek olursak, Menderes’i ikinci adam olarak kullanması ve idam sehpasına onu göndermesi ikinci adam’ın risk almama özelliğine aykırı bir durumdur. Nitekim Menderes Hükümeti zamanında Celal Bayar esas adam rolünü hep geriden takip etmiştir.

Gelelim bir şapka sallamasıyla 40 yıl esas adamı, ikinci adamsız oynayan ve nice darbelerin zeval veremediği Demirel’e…  “7 kere gittik 8 kere geldik, her geldiğimizde gönderdiler bir daha geldik binaan aleyh doyamadık siyasete” diyerek rüştünü ispatlamıştır zaten.

Turgut Özal serbest piyasa ekonomisini Türkiye’ye getiren, bazı aksaklıklar olsa da Türkiye’yi 3. dünya ülkesi olmaktan kurtaran adamdır. Vaktiyle Süleyman Demirel’in ikinci adamıdır aslında ama Demirel’in kıskançlığı yüzünden onu uzaklaştırma niyeti işe yaramamış, Özal kıvrak bir manevrayla kulağı çok geçmiş ve önce başbakan sonra da Reisi Cumhur oluvermiştir. Yıldırım Akbulut, Hüsnü Doğan, Mesut Yılmaz,  gibi isimler hep veliaht olarak geçse de hiçbiri Özal Döneminin ikinci adamı olamamış, hepsi birden üçüncü adam olmuşlardır. Keza Özal’ın vefatından sonra, kurduğu Anavatan Partisi’nde hiçbir şey onun zamanındaki gibi olamamış, veliahtlardan Mesut Yılmaz partinin başına geçmiş ama emaneti her geçen yıl hızla eritmiş ve yoketmiştir. Erimenin nedeni olarak da yeni açılan partilerin Özal’ın sahip olduğu oy tabanını böldüğünü açıklamıştır.

Alparslan Türkeş, bu ülkenin gelmiş geçmiş başbuğ lakaplı tek siyasetçisiydi ve asla ikinci bir adama yer vermeyecek kadar ideolojisine dikta ile bağlıydı. Eski Türklerde komutan demek olan başbuğ 1970 Türk Dil Kurumu’nca “devlete karşı ayaklananların başı” olarak tanımlanmış, Almancada Adolf Hitler’in lakabıdır ve bu lakaptaki bir Türk siyasetçi için ikinci adam mevzu bahis bile olamaz. Türkeş her ne kadar CIA’in güdümlü derin devletinin Türkiye vitrini olsa da, Türkçülüğü faşizm boyutunda savunan birinin, kendisinden sonra gelen esas adamlar olsa olsa onun varisi rolündeki parti genel başkanı olabilir. Bunun en büyük ispatı ise Devlet Bahçeli’nin istidatsız bir adam olmasına rağmen hala Türkeş’in gölgesiyle prim yapabiliyor olmasıdır.

Necmettin Erbakan, bu ülkeye gelmiş en zeki adamlardan biridir. O asla diğerleriyle kabili kıyas götürmeyecek değerde, yeri asla doldurulamayacak ulvi biridir sempatizanlarının gözünde. Hal böyleyken Erbakan Hoca’nın ikinci adamı değil birçok adamı vardır ona tabi olan ama asla hocalarının lafı üstüne laf söylemezler hatta bunu akıllarından bile geçirmezler. Çünkü burada asıl olan makama değil şahsa olan hürmettir.

Siyasetteki gölge/ikinci adam denilence aklıma ilk gelen nedense hep Hüsamettin Özkan oluyor, başbakandan sorumlu bakan… Kendini hep Bülent Ecevit’in oğlu olarak görse de, bana kalırsa Ecevit’in bütün siyasi prestijini yerle bir etmiş adamdır. İçten pazarlıklı tutumlarıyla solu parçalayan iki adamdan biri olmuş, 21 Şubat 2001 krizinin fitilini ateşlemiş, Bülent Ecevit’in gölgesinde örtülü ödenekten nemalanıp Yüce Divan’da yargılanmıştır. Özkan, yaşlı ve hasta haliyle Ecevit’i çekiştire çekiştire kameralar önüne geçirmiş, playback yaptırırcasına kendi sözlerini arkadan söylettirmiş bir şahsiyettir ve bir dönem ikinci adam olarak memleketi Ecevit üzerinden parmağında oynatmış sonrasında da brütüs sıfatını alacak şekilde Ecevit’e ihanet etmiş, abat olamamıştır.

Günümüze gelirsek, AKP Hükümetinin baş kurucularından Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan’ın siyasi yasağının bitip esas adam (T. Erdoğan) başbakan olmasıyla Cumhur Başkanı olmuş ama hiç ikinci adam olmamıştır. AKP Hükümeti kadrolaşma adına Özal Dönemiyle çok benzerlik gösterir. Zira burada da; Erdoğan birinci adamdır ve ikinci olması gereken kişi Cumhur Başkanı olmuş, geride kalan İdris Naim Şahin, Abdullatif Şener gibi isimler hep üçüncü adam olarak kadrolarda yer almıştır.

Yalnız bir tek isim var ki, bence O hepsinden ayrı başlı başına tüzel bir kişilik benim gözümde. AKP  kurucularından Bülent Arınç, sözüyle özü bir, vaktiyle savaş tezkeresi hakkında yaptığı yorumla sağcı, solcu, komünist, İslamcı herkesin taktir ve tebrik ettiği, tevazu sahibi, hem beyefendi hem dobra bir siyasetçi ve O, sıralamaya girmeyecek kadar diğerlerinden farklı, şahsi çıkarlarını gözetmeyen, kaybetme korkusu olmayan, nev-i şahsına münhasır bir fenomen.

Bugünkü yazımı bitirirken eklemek istediğim son şey;

Ekonomiden anlayan iyi bir ekonomist ya da eğitimden anlayan iyi bir bilim adamı veya kültür ve sanatta yegane fikirleri olan bir siyasetçi olmasa da, Tayyip Erdoğan, bu vasıfları taşıyan siyasetçileri çok başarılı şekilde koordine edebilen biri. Lideri lider yapan kurmaylarıdır ve izledikleri politika tartışılsa da Tayyip Erdoğan halktan gelmiş başarılı bir lider…

Vesselam…

Paylaş
Etiketler: abdullah gülalparslan türkeşatatürkbülent arınçcelal bayarecevitidris naim şahininönüMenderesmesut yılmaznecmettin erbakansüleyman demireltayyip erdoğanturgut özal
Önceki Yazı

Bağ-Kur’lunun Destek Primi Maaştan Kesiliyor

Sonraki Yazı

Colorado’da Şafak Sökerken

Zehra ULUCAK

Zehra ULUCAK

İlişkili Yazılar

Zehra ULUCAK

All The Curse Of Allah Be Upon Israel

01 Haziran 2010
5k
Zehra ULUCAK

Tüfek İcat Oldu Mertlik Bozuldu

28 Mayıs 2010
5k
Zehra ULUCAK

Dünyanın En Pahalı Benzini Neden Türkiye’de?

24 Mayıs 2010
5k
Zehra ULUCAK

Emeklilik Çanları Baykal İçin Çalıyor

19 Mayıs 2010
5k
Sonraki Yazı

Colorado’da Şafak Sökerken

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap