Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mehmet Salih ÖZALP

Türk ve Kürt Tarihi: Yeni Bir Tarih Yazımı Denemesi Üzerine

Mehmet Salih Özalp Yazar Mehmet Salih Özalp
15 Haziran 2013
Mehmet Salih ÖZALP
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bu makalemi ve yazımı ön-yargıların kırılması adına kaleme alınmıştır. Kürt ve Kürt Tarihine dair söylenenlerin yeniden okunması adına, yeniden değerlendirilmesi adınadır buraya yazılanlar. Bu aynı zamanda “deneme” bir eleştiridir, Kürt ve Türk Tarihçilerine. Tarih yazılırken, “Tarih Felsefemiz” düzgün ve etik kurallarına sahip olmalıdır. Özellikle Ortadoğu’nun göbeğinde yaşayan bu iki halkın kader birliği de {varsa kaderde} göz önünde bulundurulmalı; hatta Türkler ve Kürtler ayrı-ayrı yaşasalar da sonuç itibariyle komşu halklardır ve iç-içe geçmiş iki halktır.

{…} Kürt ve Türk Tarihine Bakışların Düzeltilmesi

Türk Tarihçileri tarih yazarken “Kürd Yokmuş Gibi” yazarlar. Bunu kanıtlamak için o kadar da konuşmaya gerek yoktur sanırım. Tarihin göbeğinde yaşayan ufak bir Kürd beyliğini bile görmezden gelirler; buna ya Doğu {Şark} ya da başka bir isimle geçiştirirler. İranlı, Yunanlı, Hintli, Avrupalı halkların hepsini yazıyorlar, çiziyorlar; yer yer övüyorlar; ancak konu Kürd Tarihi ve Şahsiyetleri olunca “Kürt” kelimesine ağızlarına almamak için yoğun gayret sarf ederler.

Bu inkârcılık ve körlük, imha politikalarının bir yansımasıdır. Devlet eliyle oluşturulan TDK ile başlar, bugün hâla bir şekilde süregelir. Oysa Türk Tarihçiler kendi tarihlerine ihanet ediyorlar. Türk tarihinde böyle bir Kürd inkârının eşine rastlanmamıştır. Acaba bu tarihçiler, yazılan ilk Türk yazıtlarından biri olan “Elegest” yazıtının bir diğer isminin “Kürt” gerçeğinden utanmaları gerekir. Bu yazıtın beşinci satırı “Ben Kürt Hanı {körtlta) k(a)n}” olarak başlar. Türklerin çokça irkildikleri ve ağızlarına almak istemedikleri “Kürdistan” kelimesinin bile ilk olarak Türkler tarafından söylendiğini bilmeleri gerekir. Selçuklular döneminde kullanılan bu kelime; Kürt Coğrafyası için kullanılmıştır.

Türk Tarihçilerinin “Kürt Yokmuş Gibi” tarih yazıp-çizmeleri yanlışların başından gelir. Aynı biçimde bu tavır, bizim Kürt Tarihçilerimiz tarafından tersine dönmüş…. Onlar da “Türk Tarihi Masa Başı Yalanıdır” deyip okumaya bile değer bulmazlar. Turancı Türk Tarihinin yalanları vardır. “Güneş Dil Teorisi” ile başlayan Dünyayı Türkleştirme furyası başlayıp maniple olma şekline kendisini diretmiştir. Ne var ki, bu yanlış tarih tezi karşısında, bizim Türk Tarihini yok saymamaızı gerektirmez. Türklerin Tarihini şişirilmemiş şekliyle okumamız ve aynen yazmamış gerekmektedir. İskitler, Sakalar, Truvalar ve bütün Anadolu Medeniyetine el koyma girişimi boşunadır elbette. Yanı sıra Türklerin varsa bir geçmişi bunu aynen araştırıp tanımamız gerekir. Batı Avrupalı Tarihçilerine göre “Türkler” Barbardır {Barbaros}… Kürt Tarihçileri de Türklere bu yakıştırmayı yapmayı uygun bulur. Fakat bizim tarihe bakışımız ayrı olmalıdır. Biz, bizim atalarımızın Türklere baktığı şekliyle bakmalıyız. Kürdler, tarihte Türklere “Rum” demişlerdir. “Rum” aynı zamanda “Yabancı” demektir. Okunuş şekli “Rim” olan “Rum” kavramı, gerek Ehmedê Xanî’de; gerek ilk Kürd Tarihi olan “Şerefname”de; gerekse diğer Kürd âlimlerinin kitaplarında aynen geçer. Böylece biz en çok Türklere “Rum” deriz, Türklerin zorba ve kötülerine ise “Rim-a Çepel” demişlerdir eski Kürdler. Yani “Kirli Rum {Kirli Türkler}”…

{…} İndirgemecilik Üzerine: Eritmek

Türk Tarihçilerinin tavrı ya “hiç söz etmemek, yok saymaktır”, ya da asimile etmek yönünde gelişmiştir. İlk Türk Seyyahlar /Evliya Çelebi/ Kürtlerin Tarihine tanıklık ediyor. İlk Türk Sözlüğü de /Kamus/ Kürdistan Coğrafyasını ve halkını olduğu gibi tanır. Son dönem modern etkilerden kurtulamayan tarihçiler; siyasi veya çatışmacı kültürden etilenerek, Kürdleri bir şekilde Türk/Oğuz boyu saymak ya da Kürdleri başka bir şekilde soy saymak adına, onların tarihini kendilerine bağlamak isterler. Bu tavır da ahlaki bir tavır değildir.

Kürt Tarihçilerinin bir kısmı ise bu havadan etilenerek; Türklere “göçebe veya Atatürk’ün uydurduğu bir dil veya kavim” olarak yaklaşabilmişlerdir. Türkçe, ne ki arapçadan, farsçadan, oradan buradan toplamadır demek yanlıştır. Aynısı Kürtçe için de geçerlidir.

{…} Anadolu ve Mezopotamya Halkları Olarak Türkler ve Kürtler

Bilimsel Tarih Tezleri Kürdlerin “Aryan {Hint-Avrupa}” halkı olduğu konusunda epey kanıt elde etmiştir. Kürdlerin asli Yukarı Mezopotamya kavmi olduğu aşikardır. Bu gerçeği kabul etmekle beraber, diğer halkları da indi Kürt yapma sevdasından da vazgeçecek tarih yazılmalıdır ve tarihe bakılmalıdır. Aynı biçimde Ural-Altay dili olarak kabul gören Türkçe ve Asyanik bir halk olan Türklerin de tarihi kayda alınmalıdır. “Dünyayı Türkleştirmek” veya “Dünyayı Kürtleştirmek” veya “Birini Diğerinde Eritmek” ahlaki değildir. Bilimsel olarak varsayalım bu böyledir {!} Ki bilimsel olarak imkânsızdır; yine de binlerce yıllık iki halkı bu şekilde değerlendiremeyiz. Her iki halk bir çok tarihi aşamadan geçerek farklılaşmış, varlık olarak kendisini kanıtlayabilmiştir. Türkler ile Kürtler kardeş olmak adına “Tarih Uydurmamalıdır”. Tarih uydurmak, tersine öfkeye neden olur. ve gelecek nesiller yazılan tarihlerin doğrularını da sorgulayacaktır.

Bugün en küçük Kürd çocuğu okulda öğretilen Türk Tarihiyle dalga geçmeyi öğreniyor… Biz de böyle öğrendik. Yani okulda anlatılan Türk tarihinin hepsi uydurmadır diyerek büyüdür. Doğrusu bu tavrımızın da bir dayanağı vardı… Devlet eliyle yalanla karıştırılan Türk tarihinin sonuçlarıydı. Aynı biçimde bugün Türk çocukları da Kürtler yoktur, oradan buradan gelmişler denilerek büyüyorlar. İşte bu tarih uydurmacılığının bir sonucudur. Eğer ki, okullarda Türklerin ve Kürdlerin gerçek tarihi öğretilseydi, çocuklar daha bir samimi, daha bir gerçekçi tarihe güvenebileceklerdi. Artık tarih adına anlatılan herşey ideolojik bir görüntü sergiliyor. Herkes tarihle dalga geçiyor… Kendi tarihiyle ve kardeşinin tarihiyle dalga geçen bir bölgenin çocukları olmak acı verici olacaktır.

Kürtleri hoş görerek okumaya başlamak; Kürtleri yok sayarak tarih okumak; elbette yanı başındaki Kürtle iyi geçinmemene yardımcı olacaktır. Aynı şekilde yanı başındaki Türkün tarihini yalanlardan ibaret bilmek; onu barbar diye bilmek onunla birlikte yaşamana engel olacaktır. Eğer ki burada bir suçlu aranacaksa, Kürdler halk olduğu için, devlet sahibi veya güç sahibi olmadıkları için suçlu onlar olamaz. Sonuçta okullarda yazılan tarihi Kürdler yazmadı. Türkler de halk olarak suçlu değiller. Onlar da bu tarihi okullarda öğrendiler. O zamanda suçlu devlettir, yöneten sistemdir…. ve gönüllü köleler olan akademisyenler, araştırmacılar, duygusuyla hareket eden yazarlardır….
{…} Mehmet Salih ÖZALP
{…} Bilgiagi.net
{…} Malamazdek.wordprees.com
{…} Antoloji.com

Paylaş
Etiketler: kürttürkTürk Tarihiyle
Önceki Yazı

İşyeri Kapatılan Ne Yapsın?

Sonraki Yazı

Korkmayanlar Kazanır mı?

Mehmet Salih Özalp

Mehmet Salih Özalp

İlişkili Yazılar

Hristiyanlığın Kurucusu: Saint Paul/Pavlus (Tarsuslu Saul)
Din ve Ahlak

Hristiyanlığın Kurucusu: Saint Paul/Pavlus (Tarsuslu Saul)

30 Aralık 2023
5.1k
Çocuk Gelişimi

Çağdaş Dünyanın “Çocuk Tanımı” ve “Çıkmazları”

21 Temmuz 2022
5k
Edebiyat & Sanat

Temel Alfabeler

21 Haziran 2022
5k
Mehmet Salih ÖZALP

Türk Tarihi Üzerine Notlar

16 Haziran 2022
5k
Sonraki Yazı

Korkmayanlar Kazanır mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap