Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Harika UFUK

Türk Kadını Olmak Ayrıcalıktır

Harika UFUK Yazar Harika UFUK
08 Ağustos 2018
Harika UFUK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İnsan hayatında “Olmazsa olmaz.” diye adlandırdığımız kutsal saydığımız varlıklar vardır. Bence kadın, yeryüzüne gönderilen en kutsal varlıktır.  Dünyayı güzelleştiren muhteşem insandır o…  Annedir; doğuran, doyuran, yuvası için saçını süpürge eden, evlatları uğruna canını hiçe sayan varlıktır. Türk kadını olmak da geçmişten bugüne ayrıcalıktır.

Eski Türk topluluklarında kadınla erkek arasında bir ayırım söz konusu değildi. Türklerde toplumun temelini, kutsal sayılan aile teşkil etmekteydi. Eski Türk Devletlerinde kadınlar aile hayatında, mirasta, devlet yönetiminde hak sahibiydiler. Hakanın eşine hatun denirdi. Türk devlet idaresinde hatun da söz sahibiydi. Savaşlarda hakanın yanında yer alan hatun, devlet adamı gibi eğitilir ve yetiştirilirdi. Böylece devlet idaresi ile komşu devletler hakkında bilgi sahibi olur, gerektiğinde devlet başkanlığı yapar, elçi kabul eder, devlet meclisine katılabilirdi.

Tarihten öğrendiğimiz bilgileri size aktarmak isterim: Bir gün Cengiz Han, çevre hanları toplantıya çağırmış. Bütün hanlar, halka oluşturacak düzendeki minderlere oturmuşlar. Hakan’ın gelmesini beklemişler. Cengiz Han yanında eşi Börte Hatun ile gelmiş ve  onu sağ tarafına oturtmuş. Gelenek gereği soldan başlayarak hanlar kendilerini tanıtmışlar. Son konuk da kendini tanıtınca sıra Börte Hatun’a gelmiş. Bu arada sözü Cengiz Han almış ve “ Ben hepinizin hanı Cengiz Han’ım. Bu da benim Han’ım  Börte’dir. “ demiş. İşte, saygıyla kullandığımız “hanım“ sözcüğünün günümüze kadar ulaşan tarihî yolculuğu böyledir.

Bizler Orta Asya’da yaşarken güçlü kadınlardık. Atatürk’ün sayesinde hâlâ çok güçlü kadınlarız.            Atatürk,  29 Ekim 1923’te cumhuriyeti ilan etti. 1930 yılında kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı verildi. 1950 yılında Mersin’de Belediye Başkanı seçilen ve kendisinden sıklıkla “Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı” olarak bahsedilen Müfide İlhan, “Türkiye’nin ilk kadın il belediye başkanı” oldu; ondan çok daha önce 1930’da İlk kadın belediye başkanımız Sadiye Hanım’dı. Sadiye Hanım, 1930 yılında Artvin’e bağlı Yusufeli’nin Kılıçkaya Beldesinde (eski adı: Ersis) Belediye Başkanı seçildi. “Türkiye’deki ilk kadın belde belediye başkanı” olan Sadiye Hanım iki yıl bu görevi yürüttü. 1933 yılında muhtarlık seçimlerinde de kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verildi. Aynı yıl “Türkiye’nin ilk kadın muhtarı” seçilen Gül Esin, Aydın’ın Çine İlçesi, Karpuzlu Bucağı’nın muhtarlığını yaptığı dönemde Atatürk tarafından ödüllendirildi. Muhtar olmasının ardından kahvehanelerde kumar oynamayı yasaklayan Gül Esin, kız kaçırma olaylarını önledi ve nikâh işlerini düzene sokarak büyük  başarı elde etti.

Atatürk Devrimleri’nin en önemlilerinden biri kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı tanınmasıdır. 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile kadınların ilk kez oy kullanmalarının ve aday olabilmelerinin önü açıldı. Türkiye; Fransa’dan ve İtalya’dan 11, Romanya’dan 12, Bulgaristan’dan 13, Belçika’dan 14, İsviçre’den ise 36 yıl önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanımıştır. Seçme ve seçilme hakkı kazanan Türk kadını artık tam anlamıyla toplumda bir birey olmuştur. Türk kadınına eski itibarını fazlasıyla kazandıran yüce Atatürk’tür.

Mustafa Kemal Atatürk, “Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın!” diyerek Türk kadınına hak ettiği değeri vermiştir. Çağdaş Türk kadını bugün aklınıza gelen her meslekte her alanda faaliyet göstermektedir. Doktor, mühendis, avukat, öğretmen, gazeteci, milletvekili, bakan, şoför, işçi, işveren, memur, esnaf olarak çalışmakta ve üstlendiği bütün görevlerde başarısını sürdürmektedir. Bizler aydın kadınlar olarak haklarımızı biliyoruz ve gerektiğinde hakkımızı uygarca arayabiliyoruz. Şiddete karşıyız. Kadın duyarlılığıyla ve hoşgörüyle yoğrulmuş hamurumuz…  Dünyada kadın olmanın zorluklarını biliyoruz, elimizden geldiğince mücadele ediyoruz. Bencil değiliz. Dünyadaki bütün kadınların daha sağlıklı, daha çağdaş, daha mutlu bir şekilde yaşamaları için sürdürdüğümüz bu savaşım kadın ve erkek eşitliği cihana egemen olana kadar devam edecektir.

Çağdaş Türk kadını olarak toplumdaki yerimiz Türk erkeğinin ne bir adım önünde ne de bir adım arkasındadır. Türk erkeği ve Türk kadını toplumda yan yana, omuz omuza yaşamını sürdürmektedir.  Pek çok ülkenin kadınları savaşa katılmazlar, erkekler savaşırken onlar evde eşlerini, babalarını, ağabeylerini beklerler. Bizde ise böyle bir ayırım yoktur. Orta Asya’da yaşarken nasıl ki erkeğimizin yanındaysak Türkiye’de de öyleyiz. Kurtuluş Savaşında cepheye mermi taşıyan, askere götürülen cephaneler ıslanmasın diye çocuğunun battaniyesini mermilerin üstüne örten kadınlarız biz. İki evladını birden şehit verip “Vatan sağ olsun!” diyen Türk analarıyız. Evlatlarımızı canımızdan çok severiz ancak vatan, millet, bayrak sevgimiz evlat sevgimizden üstündür. Biz Erzurumlu Nene Hatun’uz, biz Erzurumlu Kara Fatma’yız (Fatma Seher Erden), Kastamonulu Şerife Bacıyız, Manisa Gördes doğumlu Gördesli Makbule’yiz, asker kızı olarak çocuk yaşta cepheden cepheye koşan Nezahat Onbaşıyız (Nezahat Baysel), İstanbullu Halide Edip Adıvar’ız. Barışta anayız, savaşta eriz.

Size Çanakkale Savaşı sırasında yaşanmış bir olayı aktarmak istiyorum:

Çanakkale köylerinden her gün yüzlerce genç savaşa katılmak üzere birliklerde toplanmaktadır. Acemi askerlerin eğitim ve teçhizatı tamamlandıktan sonra cepheye gönderilmektedir. Yüzbaşı Sırrı Bey, ikindi vakti yeni gelen erleri teftiş ederken, içlerinde bir tanesinin saçının bir tarafının kınalanmış olduğunu görür ve takılır:

-“Hiç erkek kınalanır mı?”

Mehmetçik:

-“Buraya gelmeden evvel, anam kınalamıştı komutanım!” der ve sebebini bilmediğini ilave eder. Komutanın isteği üzerine anasına yazdığı mektupta:

“Niye benim saçımı kınaladın?” diye sorar. Hatice Anadan gelen cevabî mektupta şunlar yazılıdır:

Ey gözümün nuru Hasan’ım,

Köyümüzde rahat rahat oturalım mı? Vatan sevgisi içimizde alev alev yanıyor. Sen ecdadından, babandan aşağı kalamazsın. Ben, senin anan isem, beni ve seni Allah yarattı, vatan büyüttü. Allah, bu vatan için seni besledi. Bu vatanın ekmeği iliklerinde duruyor. Sen bu ailenin seçilmiş bir kurbanısın. Hasan’ım söyle zabit efendiye. Bizim köyde kurbanlık ayrılan koyunlar kınalanır. Ben de seni evlatlarımın arasından vatana kurban adadım. Onun için saçını kınalamıştım.

Allahın hükmüyle, Allah, seni İsmail Peygamberin yolundan ayırmasın. Seni melekler şimdiden rahmetle anacaktır.

Gözlerinden öperim.

Annen Hatice

Kınalı Hasan, bu güzel vatana adanmış bir adaktı. Cephede savaştı, savaştı. Sonra yaralandı, geriye aldılar. Cephenin hemen gerisinde, Kocadere Köyündeki Sargı Yerine getirdiler fakat Kınalı Hasan tedavi bile göremeden ruhunu teslim etti. Diğer şehit olanlarla birlikte, Hasan’ın da kimlik tespiti yapılacak ve o da diğer şehitlerimizle birlikte Kocadere köyünün mezarlığına gömülecekti. Bu işlerle görevli (subay adayı) Zabit Namzedi Mehmet Efendi, Kınalı Hasan’ın üzerini aradı, anasının mektubuyla bir de tamamlanmamış bir şiir karalaması buldu:

“Anam yakmış kınayı adak diye,
Ben de vatan için kurban doğmuşum.
Anamdan Allah’a son bir hediye,
Kumandanım ben İsmail doğmuşum.”

Onu doğuran ana içtenliğin, sevginin, inancın ta kendisiydi. Hatice Ana tam bir Türk kadınıydı.

Atatürk’ün 1923’te söylediği: “Şuna inanmak lâzımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.”  vecizesi kadınların gücünü en güzel şekilde anlatmaktadır. Türk kadını olmanın ayrıcalığını yaşayan birey olarak bundan her zaman onur duydum. Ne mutlu Türk kadınıyım diyene!

Yine de bütün etiketlerden, dogmatik düşüncelerden, ayırımcılıktan uzaklaşarak “Önce insan!” diyelim. Unutmayalım ki kadın veya erkek olmak değil, insan olmak önemlidir.  Türk kadını ve Türk erkeği daima sırt sırta veren sağlam bir kale gibidir.

“Ne mutlu Türk’üm diyene!”

Saygılarımla…

HARİKA UFUK
27 Nisan 2018
ADANA-TÜRKİYE

Paylaş
Önceki Yazı

Yerli Üretici, ‘En Büyük Tıbbi Cihaz İhalesinden’ Kaygılı

Sonraki Yazı

Ahmet Hakana Karşılaştırmalı Cevap!.

Harika UFUK

Harika UFUK

İlişkili Yazılar

Gerçek Aşk
Edebiyat

Gerçek Aşk

11 Şubat 2025
5k
Doğuştan Şair Milletiz
Edebiyat

Doğuştan Şair Milletiz

10 Şubat 2025
5k
Adana Tren İstasyonu
Anı / Günce

Adana Tren İstasyonu

08 Şubat 2025
5k
Ömrümce Unutamayacağım Tek Gün
Anma

Ömrümce Unutamayacağım Tek Gün

07 Şubat 2025
5k
Sonraki Yazı

Ahmet Hakana Karşılaştırmalı Cevap!.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap