Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 7, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TANRIVERDİ

Tuğla Ocağı

Hasan TANRIVERDİ Yazar Hasan TANRIVERDİ
30 Temmuz 2020
Hasan TANRIVERDİ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Çevresinden uzaklaşmak istedi. Okuldan mezun olduğu hâlde altı aydır iş bulamıyordu. Şehrin cazibesine kapılmamıştı ama arkadaşları şehirde iş bulmuştu. Denemekte yarar var diyerek, evdekilere sormadan kaçtı. Arkadaşının verdiği adresi buldu.

 

Ailenin sıcak ortamından, düşünmediği farklı bir çevreye gitmek ve çalışmak. Arkadaşı gelene kadar, mutfağı düzenledi. Çay yaptı. Ekmek aldı ve yemekleri ısıttı. Oturdu, arkadaşı gecikmişti. Ağladı, böyle bir hayat sürdüremezdi.

 

Sabah erkenden dışarı çıktı. Arkadaşından nerelere baş vuracağını öğrenmişti. Önce nakliyecilere uğradı. Tuğlaya diye bağıran şoföre nereye dedi. Şoför memleketini demez mi. Tamam geliyorum, dedi. Kamyona tuğla yükleyip boşaltacaktı. Kamyonun yanındakiler, parası iyi ama ağır iş dediler.

 

Eşyalarını aldı, arkadaşına not bıraktı ve kamyonun yanına geldi. Bağ ve bahçesi geldi aklına babasına yardım eder, geçinip giderdi. İki gün ayrı kalmıştı anne ve babasından, bugün gidiyordu. İşi vardı. Yorucu da olsa çalışacaktı. Fakat işin esasını bilmiyordu. Tuğla ocağına vardıklarında öğrenecekti. Kamyoncunun da bildiği ocağın yöneticileriyle anlaşmak.

 

Memleketine dönüyordu. En azından eve gider gelir, kafam rahat olur dedi. İki akşamdır çektiği yetmişti ona. Çünkü arkadaşı da birinin yanında sığıntıydı.

Annemin üzülmesine gerek yok. İş buldum ve yanlarına dönüyorum. En azından tuğlada çalışıyorum diyeceğim. Pes etmedi ama “Başarmak çok etkene bağlı.” Dedi.  Fakat hayatın acımasızlığı gözlerinden okunuyordu. Kime sorsa bizim zamanımızda mezun olduğunda iş hazırdı diyor. İçinden hassas bir dengenin varlığını hissediyordu. Hissiyatına esir olmak istemiyordu. İş ağır da olsa sebat edip çalışacaktı. Uzak illerde sürünmeyecekti. Tuğla ocağına az kalmıştı. Kötü bir sonuç çıkmasından da korkuyordu.

 

Mücadeleyi kaybetmeyeceğim, elimden geleni yapacağım, diyordu. Tuğla ocağına kamyonu çektiğinde elinde olmadan heyecanlandı. Onu yönetime çağırdılar. Yönetici emekliliği gelmiş, babacan biriydi. Çalıma şartlarını açıklayacağım, senin beklentin nedir diye sordu. İçi cız etti, belli ki, zoru başarabilir misin? Sorusu arkasından gelecekti.

 

Yeni mezun olduğunu, çalışması gerektiğini söyledi. Devlete olan kredi borcu olduğunu, okurken de ayrıca borçlandığını söyledi. Çalışmak, insanı güçlendirir yıpratmaz. Yeter ki, gönüller rahat olsun, hakkımız yenilmesin, dedi. Yönetici, nereli olduğunu sorunca “Buralıyım” dedi. Memnun oldum dedi yönetici.

 

Yöneticinin babacan davranışı hoşuna gitti ama her türlü karar da çıkabilirdi. Kendisi gibi yeni mezun binlerce kişi vardı. Arkadaşın ve çevrenin güdümüne mi girmişti. Sarsıldı, duygusallaştı. Sandalyede oturuyor ama dokunsan düşecek gibiydi. Müdür telefon trafiğini işletti. Konuşmaları olumlu geçiyor gibiydi. Ailesiyle olan az da olsa kopukluğundan bahsetmeyecekti.

 

“Tuğla ocağının ısısı, buzları çözeceğe benziyordu. Çare tuğla ocağı mıydı? Kısa süre içinde aklından geçenlere engel olamadı. Beynim yoruldu, her şey olacağa varır dedi. Çalışmayla ilgili bir senaryosu yoktu. Roller irticalen oynanıyordu. Acınacak hâline gülmek istedi. Şoförle mola yerinde çay içmiş, tost yemişti, aksi hâlde bayılabilirdi.

 

Bacakları karıncalandı, yürürsem düzelir, dedi. Annesi geldi aklına, iş için katlandım, size sormadan gittim ama geri geldim. Bir şekilde kendini affettirirdi. Ortam şartları korkutucuydu. İki sene iş bulamayanlar, borç için haciz olanlar, günlük haberlerdi. Gerçi TV söylemiyordu fakat söyleyen vardı. Hatta mezun olduğu gün kameraya poz vermişti.

 

Tuğla kamyonuyla gelmemiş olsa, para bulup gelemeyecekti. Çevreye karşı ağzını tutacaktı. Ağzı olan konuşuyordu. Bu durumda kınanmayacağına inanıyordu. İş arıyordu, başka çare var mıydı? Arkadaşlarından çok zor duruma düşenler vardı. İş aramaya parası olmayanlar bile vardı. Sağlıklı karar verebilmesi için, yöneticinin en azından çalışmamı görmesi gerekirdi.

 

İstisnai durumlar göz ardı edilirse, kaçağın istek ve arzuları bir tatlı huzur almaya gitti. Çünkü kaçak gitmişti fakat ruhu isyankâr, kendisiyle barışık olmayan bir olguda değildi. Evini, büyüklerini seviyordu. Çevrenin kötülüğü onu bazen kötü mecralara sürüklemişti. Bu marazi durumlardan kurtulmasaydı, aile kuşku duymada haklıydı. Kendisiyle birlikte aile de çok acı çekerdi.

 

Bu durumda olması, iş olayının gerçekleşmesi her şeyin tatlıya bağlanması demekti. Yağdan kıl çeker gibi bütün söylentilerden kurtulacaktı. Aile ve çevre onu tuğla üretiminde çalışıyor diyecekti.

 

Kendini kar kuyusunda, addediyordu. Altı parmaklı çocuk gibi çırpınıyordu. Yöneticinin telefonu susmuyordu. Sakat, dertli ve dilsizdi. Sandalyeye yapışmıştı. Sandalyeyi ayırmak biraz zor olacaktı.

 

Yöneticinin evet, hayırları tükenmemişti. Fakat o tükenmişti. Kendine sözü vardı. Eve iş bulacak ve öyle dönecekti. Dönmüş ama iş telefonun susmasını bekliyordu. Telefon susarsa, iş yakın olabilirdi. Çünkü evimden gidip geleceğim, dedi.

 

Kamyon şoförü de binanın arkasında bekliyordu. Kamyon yükleniyordu. Eve uğramadan boşaltmaya dönebilirdi. Bu kararlar yöneticiye bağlıydı.

Ter boşaldı, sırtından hem de soğuk ter. Kızardı, kamyoncuyla da konuşamadı. Bu iş olmazsa geri hâlde iş aramasına yardım edebilir miydi? Hayat olayları acı çekmene bağlı değildi.

 

Kaçak iyice ezildi. Tere rağmen hiçbir şekilde yerinden ırganmadı. Sanki sabrı sınanıyordu. Çok üzüldü, daha iyi şartlarda yöneticiyle konuşabilirdi. Yöneticinin telefonu bittiğinde kalkıp hey diye haykırmak istedi. Bitti artık bitti ve ben yeni başladım dedi. Yönetici ağırdan aldı. Biraz nasihat etti. Konuşması iyiye işaretti.

 

Yönetici, sonunda çalışacaksın. Dediğinde ailesine, okula, arkadaşlarına ve şehirde sürünmeye işim var artık çalışıyorum demek istedi. Tepeye çıkıp seslenmek istedi.

 

Yönetici, gelen kamyonların ve iççilerin tutanağından sorumlu olacaksın. Ayrıntıları iş içerisinde öğreteceğiz dedi. Kalktı, elini öptü. Yönetici bir dakika dedi. Başka eller de öpeceksin dedi. İçeriye, kamyoncu ki işi yapandı. Anne ve babası kardeşiyle girdi.

 

Hepsinin elini öptü, kucaklaştı ve ağladılar. Kardeşiyle sarılıp ağlaşmaları görülmeğe değerdi.

Paylaş
Etiketler: hacizkaçakkamyoncutuğla üretimiyönetici
Önceki Yazı

Ahmet Hamdi Tanpınar (Beni kendi kutbumda yalnız bırakma)

Sonraki Yazı

Dost

Hasan TANRIVERDİ

Hasan TANRIVERDİ

Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda öğretmen...

İlişkili Yazılar

Güvenlik Görevlisi
Hasan TANRIVERDİ

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
5k
Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Yavrularım Yanmasın

03 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Dost

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap