Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Harika UFUK

Torun Sevgisi

Harika UFUK Yazar Harika UFUK
26 Mayıs 2015
Harika UFUK
0
404
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Evladını evlendiren her anne- baba gibi ben de torunum olsun istiyordum. Ancak gençler birkaç yıl çocuk düşünmüyorlardı. Elbette evlenir evlenmez çocuk yapmak gençler birbirleriyle geçinip geçinmeyeceklerinden emin değillerse,

evlilikleri oturmamışsa problem yaratabilir. İlk bir iki yılda gençlerin evliliklerini düzene koymaları gerekir. Ancak bu sürenin de abartılmaması gerektiği kanaatindeyim.

Kızım ve damadım “Şartlarımız oluşsun.” diye birkaç yıl çocuk düşünmediler. Düşündüklerinde ise normal yolla çocuk sahibi olmalarının zor olduğunu öğrendiler. Panik içinde “Ya çocuğumuz olmazsa!” düşüncesiyle tüp bebek denemeye karar verdiler.

Tüp bebek olayı çok zordur, beklemesi de sıkıntılı bir süreçtir. Bunu ancak yaşayanlar bilirler. Bin türlü eziyetten sonra hamile olmayı ümit etseler de her zaman olumlu sonuca ulaşılmaz. Kızım da pek çok hayal kırıklığı yaşadıktan sonra beşinci tüp bebek denemesinde hamile kaldı. Aslında en başından beri doktor olan akrabalarım “Başkent Hastanesi bu konuda çok iyi… Oraya gidin.” demişlerdi ama gençler farklı tüp bebek merkezlerinde şanslarını denemişlerdi. En sonunda Başkent Hastanesine gittiler. Gerekenler titizlikle uygulandı. Testler yapıldı. Başkent Hastanesinde bölüm başkanı olan Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Esra Bulgan Kılıçdağ’ın titiz çabalarıyla müjdeli haberi duymak nasip oldu. Bu arada Esra Bulgan, benim Adana Kız Lisesi’nden öğrencimdir ama o zaman gençler “Esra Hanım” diye söz ettikleri için öğrencim olduğunu yeni öğrendim.

Dokuz aylık süreci hasretle bekledik ama erken doğum riski vardı. 33,5 haftalık olarak gebelik süreci noktalandı. Oysa normal doğumlarda bu süre 40 hafta ancak ikiz gebeliklerde 37. veya 38. haftada sezaryenle dünyaya gelebiliyorlarmış. Bekleyişimiz heyecanlıydı. Birkaç defa gebelik zehirlenmesi şüphesiyle hastanede yatıp çıktı. İkiz gebeliklerde bebeklerden birinin gelişimi bir en çok iki hafta geri olabilirmiş. Ancak aradaki fark 4 haftaya çıktığı için kızım zorunlu olarak erken doğum yaptı. Elbette bu durumda tavsiye edilen doğum şekli sezaryendi.

Benim de dünürümün de ilk torun sevincimiz olacaktı bu… Nihayet 7 Mayıs 2015 Perşembe sabahı ikizler dünyaya geldiler. Doğumu Kadın Doğum Mütehassısı Prof. Dr. Ebru Tarım ve ekibi yaptırdı. Hayatımda gördüğüm bence en bilgili, en ilgili, prensipli doktorların başında geliyordu. Zaten torunlarım için iki kuvöz ayarlanmıştı. Hemen iki bebek de kuvöze kondu. Anne odasına getirildi. Odayı ve beşiği çok güzel bir şekilde el elden süslemiştik. Bu konudaki becerisinden dolayı kızımın arkadaşı Feriha’ya çok teşekkür ediyorum. Tahminimizce kızı verirler, oğlan zayıf diye kuvözde kalır diyorduk. Olmadı, ikisi de yoğun bakım ünitesinde kaldılar. Arya solunum cihazıyla adını ve işlevini bilmediğim bazı cihazlara; Uygar da kapalı kuvözde çeşitli cihazlara bağlanmıştı. Sadece anne ve baba çocuklarını belli sürelerde görebiliyorlardı. Babanın evladını ya da evlatlarını görme hakkı günde bir kezdi, annenin ise beslenme saatlerinde görme hakkı vardı.

Hastanede eşi ve ben refakatçisiydik. Doğumdan sonra doktoru kızımı ziyaret etti ve ertesi gün doçentlik sınavında görevli olduğu için sabah erkenden Ankara’ya gideceğini, sabah imkân olursa çok erken bir saatte uğramaya çalışacağını ama uğrayamazsa kusura bakmamasını söyledi. Kızım da “Ebru Tarım kesinlikle uğrar. Ben sizi biliyorum.” dedi. Aslında saat yedi uçağıyla önemli bir görevde sınav heyetinde bulunması gereken bir profesörün o saatten önce uğramasının imkânsız olduğunu düşünüyordum. Sabah beşte doktorun ekibiyle beraber odamıza girmesi bende şok etkisi yarattı. İnanmaz bir halde şaşkınlık içinde gözlerimi ovuşturarak doktorun yüzüne bakıyordum. Gerçekten hastanede çok güzel bakıldı. Odası sık sık temizleniyordu, çarşafları sık sık değişiliyordu ve banyo da daima pırıl pırıldı. Hemşire çağırma düğmesine bastığımız anda gecenin hangi saatinde olursa olsun bekletmeden geliyorlardı. Yemekleri hem temiz hem lezzetliydi. Servis

yapanlar da lüks otellerin çalışanlarından geri değillerdi. Ben bu kadar ilgili doktorları bir Balcalı’da görmüştüm- Bu arada Genel Cerrahi Uzmanı Profesör Doktor Hüsnü Sönmez ile Genel Cerrahi Uzmanı Doçent Doktor Orçun Yalav’a çok teşekkür ederim.- bir de burada gördüm.

Beş gün sonra kızım taburcu oldu. Ancak bebekler yoğun bakımdalardı. Evde süt makinesiyle sütünü sağıyor, özel poşetlere koyuyor ve bebeklerine götürüyordu. Günde dört kez çocuklarına gidiyordu. Sevincinden kendinin ameliyatlı olduğunu unutmuştu. Bir hafta sonra Arya taburcu oldu. Arya eve ilk geldiğinde hüngür hüngür ağladım. Kucağıma verdiler. İçim titredi, kalbim küt küt atıyordu torunumla ilk buluşma anımızda… İncitmeye çekinerek kucakladım, kokladım ama öpmedim.

Uygar hastanede yatıyordu ve ne zaman çıkacağı da belli değildi çünkü 1.390 gramdı. Üstelik fizyolojik sarılık olmuştu ve ışın tedavisi uygulanıyordu. Arya ile ben ilgileniyordum. Kızım günde dört kez oğlunu görmeye ve onu beslemeye gidiyordu. Uygar, memeyi emecek güce sahip değildi. Bu nedenle evde süt makinesiyle saydığı anne sütünü biberonla veriyordu. Aslında hemşireler dört dörtlük bakıyorlardı ama kızım çocuklarına dokunmaktan ve onlara sevgisini aksettirmekten haz duyuyordu. Çocuklarını biberonla beslerken onların minicik parmaklarıyla elini tuttuklarını söylüyordu. Hemşirelere sorduğunda ise onlar çocukları beslerken hemşirelerin ellerini tutmuyorlarmış. Bebekler demek ki annelerini hissedebiliyorlar diye düşündük. Bilimsel yönünü bilemem ama ben de anne ile bebek arasındaki bağın güçlülüğünün dokunmayla ve kokuyla devam ettiğine inanıyorum.

15 gün sonra da Uygar evine geldi. 1.680 gram olmuştu. İkizler doğum sonrası ilk kez yan yana geldiler. O anda kızım ve damadım mutluluktan uçacak durumdaydılar. Altı yıl boyunca iki kişilik bir aile iken dört kişilik bir aile olmalarını en tatlı bir mucize olarak değerlendiriyorum. Allah dualarımızı kabul etmişti. Uygar’ı kucağımda tutarken çok korktum çünkü Arya 2.250 gramdı oysa Uygar, 1.680 gramdı. Ömrümde gördüğüm en küçük bebekti. Dualar okuyarak pusetine yatırdım. Artık ben de ikiz ninesi olmuştum ve bu mutluluk kelimelerle anlatılmayacak kadar güzel, bambaşka bir duyguydu.

“Evlat ağaçtır, torun da o ağacın meyvesidir.” derler. Allah evladı olmayanlara evlat versin, torun isteyenlere de torun… Torunlarım Arya ile Uygar’a sağlıklı, uzun, huzurlu ömürler dilerim. Anneleri Seda ve babaları Can ile mutlu yaşasınlar. Vatana, millete, ailelerine yararlı ve hayırlı bireyler olsunlar. Masallardaki gibi “Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine…” diyerek hepinize sağlıklı, huzurlu, gönlünüzden geçirdiğiniz gibi güzel bir yaşam temennisiyle selamlarımı yolluyorum.

HARİKA UFUK

ADANA

25.05.2015 SAAT: 13.47

Paylaş
Etiketler: annebabaBebekharika ufuktorunTorun sevgisitüp bebek
Önceki Yazı

Saygı İstenmez Kazanılır

Sonraki Yazı

“Dalkavuk”luk Bir Sanat mı?

Harika UFUK

Harika UFUK

İlişkili Yazılar

Gerçek Aşk
Edebiyat

Gerçek Aşk

11 Şubat 2025
5k
Doğuştan Şair Milletiz
Edebiyat

Doğuştan Şair Milletiz

10 Şubat 2025
5k
Adana Tren İstasyonu
Anı / Günce

Adana Tren İstasyonu

08 Şubat 2025
5k
Ömrümce Unutamayacağım Tek Gün
Anma

Ömrümce Unutamayacağım Tek Gün

07 Şubat 2025
5k
Sonraki Yazı

“Dalkavuk”luk Bir Sanat mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap