Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Dr. Ahmet FİDAN

Toplum Mühendisliği Üzerine Bir Değerlendirme

Dr. Ahmet FİDAN Yazar Dr. Ahmet FİDAN
10 Mayıs 2008
Dr. Ahmet FİDAN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Eski yazılarımdan birinin konusu “Sosyal Bilimlerde Sona Doğru” idi. Bu konuda yazımın yayınlandığı bütün kağıt baskı ve elektronik yayınların hemen hepsinde ciddi tepkiler aldım. “Tepki” kelimesiyle, genelin tahmin edeceği anlamı kast etmedim. Çünkü “tepki” kelimesi yaygın olarak yanlış kullanılmaktadır. Tepki almak tabiriyle olumlu ve olumsuz tepkiden bahsediyorum. Çünkü bir olay veya olguya karşı yapılan geri dönüş (olumlu olsun olumsuz olsun) tepki kelimesiyle ifade edilir. Burada ikinci cümlemde “… hemen hepsinde ciddi sonuçlar aldım” desem olmazdı. Çünkü sonuç almamıştım. Parça parça farklı açılardan değerlendirmeler almıştım. Bu değerlendirmelere göre belki sonucu ben çıkaracaktım.

“Sosyal bilimlerde sona doğru” yazımda, sosyal bilimlerin giderek sayısal veya fen bilimlere doğru açıldığını dile getirmiştim. Bu konuda Türkiye’de OSYM nin alan tercih katsayı ve yüzdeliklerindeki bir eğilimi de örnek vermiştim. Bu gelişmenin belki bir başka boyutu da “Toplum Mühendisliği” kavramıdır.

Tamam, sosyal bilimlerde şu ya da bu bilim dalının sayısala veya fen bilimlerine açılımını belli ölçülerde hazmedebiliriz bir sosyal bilimci olarak. Ancak bu kadarına da pes veya hayır diye bir avami çıkşla olayı sorgulamak istiyorum.

Çoğumuz hatırlar, önceden Çalışma ekonomisi ve Endüstri İlişkileri vardı, (gerçi hala var) bu bölümlerin etkinliği azaldıkça bu alanı tercih etmeyi düşünen gençlere “Endüstri Mühendisliği” okuyun demeye başladık. Niye peki!. Çünkü sayısala doğru gidiş veya kaymanın önüne geçemeyeceğimizden dolayı gençlerin işe atılmaları konusunda istihdam sorunu yaşamalarını istememekteyiz. Çalışma Ekonomisinden Endüstri Mühendisliğine, Toplum Bilimden Toplum Mühendisliğine, çok yakında çok daha fazla örnekleriyle eski sosyal bilimlerin sayısala kaymakta olduğunu ve bilim dalının sonuna birer mühendislik kelimesi gelmeye başladığını göreceksiniz, görmektesiniz.

Hala ilk cümlemde bahsettiğim yazıma üzülerek yeniden atıf yapmak istiyorum. Yeni nesil, size sesleniyorum. Artık matematiği sevmek zorundasınız. Evet bunu bir matematik özürlüsü birisi olarak ben söylüyorum. Zira ilk tercihlerimden olan Siyasal Bilgiler Fakültesini sıfır matematik puanıyla kazanmıştım. Bu yıllar sınava girmiş olsaydım halim nice olurdu bilmiyorum artık.

Toplum mühendisliğine gelince. Pek tabi ki bu kavrama ani olarak refleks tepkisi vermek istemiyorum. Öyle bir tepki versem kuracağım cümle, “yok daha neler” olurdu. Ancak bazı olay veya olgularda, bizim vereceğimiz tepki hiçbir anlam ifade etmemektedir. Tıpkı çok büyük bir nehirde, akıntının tersi istikametinde kibrit çöpüyle yüzmeye çalışmak gibi. Ya da yeldeğirmenleriyle savaşmak gibi. Ama peşinen şunu söylemeliyim ki, bu kaymayı kendi mantığımda reddetmiş olsaydım yine de yeldeğirmenleriyle savaşır veya akıntının tersi istikametinde kibrit çöpüyle gayret ederdim. Tıpkı, Türkçemizin “Turkche” olmamasında vermekte olduğumuz gayret gibi.

Toplum mühendisliği, seçkinci / elitist, planlamacı, müdahaleci bir kavramdır. Toplum bilim, diğer tabiriyle sosyoloji toplumun fotoğrafını çekip yer yer yargılamalarda değerlendirmelerde bulunan bir bilim dalıdır. Ancak toplum mühendisliği kavramında toplum planlaması daha belirgin veya ön plandadır. Buna karşın belki sunu da söyleyebilirsiniz. İyi işte, toplum planlansın yönlendirilsin, bunun neyi kötü!. Elbette ki böylesi bir çıkışı reddetmiyor hatta önemli ölçüde haklı buluyoruz. Ancak nereye kadar. Yani bireylerin kendi iradeleri ve yaşam biçimleri vardır ve buna doğrudan müdahale etmek ne derece yanlış olursa, toplumun da genel bir yaşam biçimi veya kalıbı vardır, buna müdahale de o derece yanlış olur.

Toplum mühendisliğine olan kayma konusunda başka yazıma atıfta bulunmak istiyorum. Cybersapience (Cyber Sapience / Siber Toplum) içerikli yazılarımda hep çok yakın gelecekte beyninde çip taşıyan insanlar olacağımızdan bahsetmişimdir. İşte yakın gelecekte böylesi homojen ve duygulardan münezzehleştirilmiş (uzaklaştırılmış) insan topluluğunda toplum mühendisliği kaçınılmaz olarak görülmektedir. Ancak bu gün için bu kelime (toplum mühendisliği) fazlasıyla itici ve ezici gelmektedir. Çünkü henüz o kadar da rutinleşip duygusuzlaşıp elektronik hale gelmedik. Gidişatımızın ister kabul edelim ister etmeyelim bu yönde olduğunu söylemem gerekse bile bu gün için en azından bana “toplum mühendisliği” kavramı batıcı gelmektedir.

Büyük veya gizli bir el tarafından veya siyasal otorite tarafından insanların genel yaşayışlarına baskıcı, dayatmacı yönlendirmelerle etkide hatta yönlendirmelerde bulunulmasına karşı çıkarız. Ama pek tabi ki bu karşı çıkmamız, toplumun geleceğinin planlanmamasını, makro planlamayı savunmamamızı öngörmez. Makro planlamanın çok daha dar tutulup yönlendirmelerin daha fazla bireyselleştirilmeye başlaması (mikroya girmesi) bizim refleks alanımızı oluşturur. Yalılardan veya sırça köşklerden avam / halk şöyle olsun böyle olsun, şuraya gitsin, şunu alsın, bunu beğensin, şunu kullansın gibi dayatmalar ve bu dayatmalara bileşke (bütünsel güç) oluşturacak toplum mühendisliğine karşı “o kadar da değil” itirazında bulunuruz. Örneğin, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Türk insanına batılı şablon ve görünüm giydirilmeye çalışılmış fakat başarılı olunamamıştır. Bu konu askercil kumandayla, “Dikkaaat!… Batılı olunacaaaaak… Oool!” komutu burada sökmemektedir.

Bu konulardaki ayrıntılı değerlendirmeyi “Bilgi Ötesi Toplumuna Doğru Doludizgin” konulu yazımda ele almak üzere esen kalın efendim.

Sevgili okurlarım, yarına söz, rahat bir pazar yazısı olacak. “Analar Günü Gelmiş Yine, Eyvahh!”

Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com, http://www.gunesgazetesi.net http://www.kamudanhaber.com http://www.bilgievreni.com, http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Paylaş
Etiketler: bilim-teknikekonomihayattoplumyaşam
Önceki Yazı

Kan Ağlayan Kerkük ve Türk Dünyası (II)

Sonraki Yazı

İlk Anneler Günümde Canım Anneme…

Dr. Ahmet FİDAN

Dr. Ahmet FİDAN

İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004). Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi. ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir. Eserleri: Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.

İlişkili Yazılar

Bilim & Teknoloji

Kültür Araştırma Doğa ve Çevre Dernekleri Federasyonu Kuruluyor

15 Kasım 2024
5k
Dr. Ahmet FİDAN

Kişisel Gelişim ve Öz Motivasyon Teknikleri Açısından Toksik Kişilerden Uzaklaşma Yöntemleri

12 Kasım 2024
5k
Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies
Çocuk Gelişimi

Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies

11 Kasım 2024
5k
Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler
Dr. Ahmet FİDAN

Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler

06 Ekim 2024
5k
Sonraki Yazı

İlk Anneler Günümde Canım Anneme...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap