Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Sadık TÜRK

Toplum, Devlet, Ulaşım Ve Bilim

Sadık TÜRK Yazar Sadık TÜRK
10 Ocak 2012
Sadık TÜRK
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İnsanoğlunun iki kişiden fazla bir arada yaşamaya başladığından bu yana, Toplu yaşam hem nicel hem de nitel olarak değişip dönüşerek bu gün yaşadığımız. Konuma evirilmiştir. Dün başını sokacağı, düşmandan, yırtıcı hayvanlardan kendini koruyacağı mağara karnını doyurmak avlanmak için ucu sivri bir ağaç dalı, bir yerden bir yere ulaşmak için ayağının altına kalınca deri, Örtünmek için avlandığı hayvanın, kokan derisi, ısınmak için ateş yeterli iken ya bu gün. Oturmak için dünle kıyaslanamayacak donanımda ev, ulaşım için araba, uçak, gemi ulaşılacak mesafe dünyanın her yeri. Giyim, kültür, Yemek tüm ihtiyaçlar, dünle kıyaslandığında,  Dün bize benzer atalarımız yaşadı. Yarında kendilerine benzeyeceğimiz torunlarımız yaşayacak. Kuşkusuz bilimsel anlamda da böyle Yaşadığı toplumun yaşam biçimlerinin dışında onların ezberini bozacak; hâkim egemen anlayışa karşı gelişen durumlar önce yadırgansa, ezber bozan yaptığının bedelini canı ile ödemek zorunda kalsa da bu deney birikimleri, yapıp etmeler sonucunda, Bilgi ve bilim ortaya çıkmış. Bu gün Sermayenin denetiminde onun en fazla kar sağlaması (siz bunu Sömürmesi olarak anlayın) kullanılmasını bir yana bırakarak söylüyorum. Bilimin ve buna bağlı olarak toplumsal yaşamın dünle kıyaslanması olanak dışıdır. Düne göre bu günkü devasa gelişmeyi görmemek görememek. Tanrısal körlük Kutsal beyinsizliktir. Dün avlanmak için yâda av olmamak için yer değiştiren canlı dan yâda baktığında gözünün görebildiği alanın dışında, yaşam alanının dışında başka bir yerin olabileceğini düşünemeyen canlıdan bu gün uzayın derinliklerine bakma olanağına buralara yolculuk yapma olanağına ulaşan canlıya ne uzun mesafe kat etmişiz..

Toplumsal yaşamın ihtiyaçlarını gidermek için toplumun en üs biçimde örgütlenmesidir devlet. Bu gün bu aygıtın Örgütün de dünle kıyaslanması elbette abestir. Ama tarih boyunca devam eden ezen-ezilen mücadelesinde devletler hep güçlünün elinde bulunan aygıt olarak egemenin ihtiyaçlarına göre örgütlenmiş. Bu nedenle de toplumsal gelişmeye uygun formatı alması hep engellenmiştir. Hayatın diğer alanlarındaki gelişmelerin yansımasının en azı bu alanda hayat bulmuştur. 1789 Fransız devrimi ile biraz ileri sıçrama hamlesi yapsa da akabinde hemen Egemenlerce yenilenmiş kendi ihtiyaçları doğrultusunda yeni egemenleri gereksinimine göre şekil almıştır. 1917 Sovyet devrimi ile bilimsel olanla yol ve yöntemlerle barışan devlet bu dönemden günümüze etkileri olan toplum, halk yararına. Birçok gelişmenin nedeni olmuş. Bu nedenle de sermaye son 70 yılını bu halk yararına devlet örgütlenmesinin ortadan kalkması için mücadeleye hasletmiştir.. Şimdilik amacına ulaşmıştır da. Amacına ulaşan sermaye bu gün Sovyet devriminden dolayı uygulanan halk yararına ve toplum çıkarına ne varsa ortadan kaldırmaktadır. İnanmayan son otuz kırk yıldır yaşadıklarına baksın. Ebedi barış vaade edenlerin neden savaş çıkarıp, işgallere yöneldiklerine baksınlar.

Şimdi sizlere birkaç örnek verelim. Neden ilk uzay yolculuğu Sovyet devriminden sonra, Neden şehir içi ulaşım denilince Moskova metrosu, Neden tıp alanındaki birçok gelişmenin ortaya çıktığı yer Sovyet toprakları, Neden Sovyetler döneminde bu topraklarda trafik kazası olmazdı. Kuşkusuz bu soruları çoğaltmak mümkün ve Ömrü kırk yıllık olan uygulama ile kapitalizmi mukayese etmek derdinde değiliz. Meramımız bilimsel yol ve yöntemleri toplum için kullanan,ortaya çıkan sonuçlardan toplumun tüm bireylerinin eşit faydalanmasını sağlamak üzere kurulmuş örgütü devleti. Devlet böyle örgütlenince ortaya çıkacak durumu anlatmaktır. Elbette kasteddiğimiz şey iş yapma, düşünme ve algılama, kurgulama yöntemimizin bilimsel olmasıdır. Toplumsal olarak bu beceriye ulaşmamızdır. Yoksa özel tekellerden, devlet tekeline geçişi yeğlemek  değildir amacımız ve meramımız.

Yani tanrı baba bir gün coşa geldi evreni ve insanı yarattı. Ve bu nedenle evrende, insanda aynı, İlahi tanrının yarattığı hiç değişmeden aynen sürüp gitmektedir. “HAMAMDA TASDA AYNIDIR” yerine Dünyadaki her şey birbiri ile karşıtlık ve mücadele içindedir. Bu çelişik durum değişiminde dönüşümünde, evriminde, devriminde kaynağıdır. Tüm evren ve bu evrene dair her şey bilinebilir. Her sorun çözüle bilir. İnsanın da evrendeki yolculuğu devam etmekte, bilme ve yaşama serüveni sürmektedir. İşte bu yalın gerçeğin çelişik durumun ortaya çıkardığı çelişkinin iki yanı vardır. Doğa-İnsan (genel çelişki) Üretim alanında ise Emek-Sermaye çelişkilerin taraflarıdır. Bu nedenle yapıp eden yaratma gücünü elinde bulunduran, Emek aynı zamanda tarh yazıcıdır da. Şimdilik kendiliğinden sermayenin istediği gibi yazsa da, yarın kendisi için kendi tarihini eğemem kılacaktır. Yazacaktır.

Ulaşım denince bir noktadan diğerine varmayı ulaşmayı kast ederiz. Bunun için bu iki nokta arasındaki endoğru en kısa yolu en kısa zamanda ulaşmamızı en az maliyetle sağlayan araç bilimsel ve tercih edilendir. Bilimsel olanı aynı anlama gelmek üzere toplumsal olanı budur. Bu yalın gerçek, Koskoca devletlerce, Bu devlet aygıtında çalışan yaşamını bu yolla sürdüren, İçinde yaşadığı topluma kendisini böyle ifade eden onca üniversiteler bitirmiş, Doktoralar yapmış, Anlı sanlı kişilerce Titrinin önüne Pr. Dr, vs gibi unvanlar ekleyenler bilmezler mi. İşi her alanda bunu öğretmek olanlar. Elbette bilirler. Bilmek başka uygulamak başka iştir. Bu yalın gerçeğin yanına ne yazık ki toplumsal zoru koymadan uygulama olanağı yoktur. Bu güne kadar ata bindirdiği geline sahip çıkamayan emekçi kesim atın yularını sermayeye teslim ettiğinden at üzerindeki gelini sermayenin gerdeğine götürmektedir, göndermektedir.

Bu nedenle ulaşım en masraflı, en uzun, en fazla bedel ödenen yöntem olan kara yolu ile yapılmaktadır. Bu yolla en fazla araç kullanılmakta, Bu yöntemle toplum olarak efazala berdel ödemekteyiz. Tabi bu araçların çarpışması devrilmesi çarpması sonucu oluşan insan ve işgücü kaybını da ÖTV olarak ödemekteyiz. Peki, Bunun yerine seçilen iki nokta arasındaki mesafeyi en aza indiren bir yol olsa, Bu yol üzerinde en hızlı giden gidiş gelişlerinde karşılaşmayacak araç olsa. Bu araç verili koşullarda en yüksek hız olan saatte 700 Km yol alsa ve aynı araç yüz kamyonun, aynı anlama gelmek üzere otobüsün taşıdığını taşısa. Ülkemizin doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine kaç saatte gider. İzmir’den Kars sarı kamışa en fazla 4 saatte. Antalya’dan Sinop’a da 2 saatte giderdi.

Şimdi bir düşünelim. Bu devasa gelişmenin ortaya çıkardığı devasa olanakları: Yani sabah ak denizin güzelliğinde kahvaltı öğlede kara denizi güzelliği ve serinliğinde yemek, Akşam beş çayında Erzurum da olmak, Akşam 8 de İstanbul da opera izlemek mümkün mü mümkün elbette. Diğer bir deyişle, Antalya da üretilen salatalığın çiçeği burnunda İstanbullunun Ankaralının, Erzurum, Kars ve Diyarbakırlının sofrasında olması Mümkündür. Tersinden de aynı Diyarbakır karpuzunu sapıdaki suyu kurumadan soframıza gelmesi. Mümkün mü elbette ama zoru başaracak kadar. Kendinden yana örgütlü bir toplum. Bu toplumun dayanışması sonucu oluşmuş demokratik halktan yana devler. Baba gibi değil yar gibi ana gibi seven devletle.Bunu talep edecek toplumsal dayanışma ile. Olasıdır.

Paylaş
Etiketler: toplum
Önceki Yazı

Verimli Topraklar Kimlere Satiliyor

Sonraki Yazı

Dizisine Bak Toplumunu Anla

Sadık TÜRK

Sadık TÜRK

İlişkili Yazılar

Sadık TÜRK

Özgürlüğün, Barışın ve Kardeşliğin Hüküm Sürdüğü Bayramlar Diliyoruz

20 Ağustos 2012
5k
Sadık TÜRK

Kamu Emekçileri Sendikalarından Basın Açıklaması

17 Mayıs 2012
5k
Sadık TÜRK

Üç Çocuk Üç Uygulama, İyi Çocuklar, Kötü Çocuklar

23 Ocak 2012
5k
Sadık TÜRK

Bilimsel Olanda Birleşmek

23 Aralık 2011
5k
Sonraki Yazı

Dizisine Bak Toplumunu Anla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap