Avuç içine sığabilir büyüklükte bir kaya parçasını avucuma alıp baktığımı düşündüm.
Değil zorlama, normal bir düşünüşle bile düşünseniz bu kaya parçasının ne çok işe yaradığını anlıyorsunuz.
Hiç değilse, olduğu yerde durduğunu düşünseniz bile; olduğu yerde dursa, bir dağın üstünde bir yerde veya eteklerinde bir yerde,
“hiç değilse,” bir süs olarak duruyor.
“Dağın süsü taştır” diye bir atasösü bile var.
Hatta zaman içerisinde, yağmur, rüzgar; sıcaklık değişimi etkisi ile bağrından koparıp
toprağa azığını, mineralini verir. Kendi toprak olur, yani.
Temel mutlak-varoluş anlamı ile baktığımız zaman hep kendine yontan, hep alıcı olan insan denen nesnedir.
Buradaki “nesne” kelimesini, felsefi anlamda nesne olarak kullandım.
Dünya üzerindeki her şey- her nesne, vardır. Cins, tür, renk, şekil, ağırlık vd. fuzuli-icadiî terimlerinden bağımsız düşündüğümüzde;
her şey vardır.
İnsan denen nesne, kendine “bilinç” denen özelliği-terimi uygun görmüştür. Kaya parçasının bilinci yoktur, insan’ın bilinci vardır, demiştir.
Bilinç denen şey, akıl-ruh-can kelimeleri ile açıklanmaya çalışılmış. Elle tutamadığı akıl’ı, elle tutamadığı ruh’u, elle tutamadığı can’ı
var diye kabul etmiştir. Bu kabul edişte, ön koşul elle tutulabilir-gözle görülebilir bir şey olmadığı için, var-saymıştır. Kendinde var-saydığı şeyden
ötürü, mesela akıl’dan ötürü, diğer nesneleri bilinç-siz kabul eden insan, bilinçsiz kabul ettiği diğer nesneleri de bilinçsiz kabul ederken,
“eksik” düşündüğünü kabul etmeli.
Kendi aklını referans gösteren insan nesnesinin, bakışı-bakış açısı da kendi açısından olur. Bu yüzden, demin bahsettim,
ilk önce, tüm nesnelerin, temel mutlak anlamları ile varsayılması, bize daha geniş bir kavrayış sağlar.
Dağın süsü taştır. Bazen, kendi gözlerinizle, bazen televizyonlarda büyük kasırgaların yıkıp geçtiği yerleri, ve kasırga sonucu
uğradıkları akıbetleri görürsünüz. Halbuki kasırga, veya fırtına, veya daha az şiddetlisi bir şey… Bunlar doğa’nın derin nefesidir.
Bir şey, bir şeyler boğar oluyordur doğayı; derin derin nefes alır kasırga ile, doğa.
1976 Tokat doğumluyum.
Bilim-Teknik konularına ve edebiyata karşı yoğun ilgim var. Öyle ki, taa çocukken alfabeden "A"yı öğrenir öğrenmez bulduğum her şeyi okurum.
Bu dünyadan alabileceğimiz bir şey yoktur. Öyleyse, yazarak bir şeyler bırakalım.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.