Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Uğur ÖZALTIN

Tekerrür Eden Tarih mi?

Uğur ÖZALTIN Yazar Uğur ÖZALTIN
14 Eylül 2010
Uğur ÖZALTIN
3
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Tarih tekerrürden ibarettir demiş birisi. Tarih mi tekerrür ediyor yoksa her tarih sayfasındaki aynı kalitesizlikteki ahmakların ahmaklıkları mı tekerrür ediyor bunu anlamak şart bence. Geçmişten ders almayanlar aynı hataları tekrar eder dururlar..

Tarih tekerrür ediyor mu yoksa etmiyor mu sorusunun cevabı genel ve özele göre değişmekte. Bir okulda veya bir hastanede yaşanan olaylar birbirine çok benzer. Öğrenciler veya hastalar her ay veya yıl değişse de yapılan işler ve çalışmalar aynıdır. Yaşananlardan ibret almak akıllı insanların işidir. Ahmaklar her devirde hep aynı hataları yapar ve bir sonraki neslin ders kitaplarında ders alınacak konular arasında yerlerini alırlar.

Genel kavramları özelleştirmeye kalktığımızda veya tam tersi özel kavramları genelleştirmeye uğraştığımızda işlerin karma karışık yaptığımızı kendi yaşamımızdan çok görmüşüzdür. Kurallar oluşurken hep bu genel ve özel kavramlar dikkate alınmıştır, dikkate alınmaya da mecburdur. Tarihi tekerrür ettiren ahmakları incelerseniz hepsinin de genel ve özel kavramları birbirine karıştıran tipler olduklarını rahatlıkla görebilirsiniz. Patron olduğunda sekreterini ikinci karısı yapmaya uğraşan gibi, patronun şoförü olduğunda patronun karısını veya kızını ayartmaya uğraşan gibi, yükseldiği bir makamı babasının çiftliği zanneden birisi gibi, hep tekerrür eder dururlar.

Çoğunluk her zaman haklı değildir sözü de doğrudur, adın çıktıysa dokuza kolay kolay inmez sekize sözü de doğrudur.

Bir kişiyi de bir toplumu da birbirine kıyas ederek hüküm çıkartmak hem yanlış hem de doğrudur. Anne baba ve kardeşlerinin devamlı yalan söylediği bir kişi hakkında herkes şüpheye kapılabilir. Tam tersi de olabilir ki, anne baba ve kardeşleri çok dürüst olan bir sahtekara da çatabilir ondan büyük zarar görebilirsiniz. Genelden özele veya özelden genele sağlıklı kıyaslar yapabilip doğru sonuçlar çıkartmak için beynimizin sağ ve sol lobunun da dengeli çalışması gerektiğini düşünenlerdenim. Beynimizin sayısal lobu da sözel lobu da dengeli olmak zorunda. Çünkü hayat tek matematikle de açıklanamaz tek sözle de. Sayısallık ve sözellik eşit ağırlıkta olmalıdır. Sözden sayılara veya sayılardan sözlere yelken açabilmeli zihnimiz. Toplumda oluşmuş her geleneğine sorgusuz isyan etmekte yanlıştır, sorgusuz teslim olmakta yanlıştır. Yaşanılan zamana uygun geleneklere sahip çıkmak ve zamanın eskittiği ve topluma uymayan gelenekleri temizlemek her akıllı insanın vicdani görevidir. Aksi takdirde toplumun sağlığı ve dengesi bozulur. Abuk gelenekler ve şartlanmalar öyle artar ki, o toplumda bilim ve inanç sıfır derecesine düşer. Dünyada şu anda bile çok tuhaf geleneklere sahip toplumlar vardır. İnsan bu tuhaf gelenekleri duyunca hayret ediyor.

Dünyanın en tuhaf gelenekleri
Her kültür kendi geleneklerini yaratır. Fakat kimi zaman bu gelenekler başka bir kültüre o kadar tuhaf ve yabancı gelir ki, duyduğunuzda şaşırır kalırsınız. İşte dünyanın en tuhaf gelenekleri…

Hindistan: Geleneksel Hindu festivali ‘Holi festivali’nde adeta renk cümbüşü yaşanıyor. İnsanlar beyaz elbiseler giyiyor ve birbirlerini renkli toz boyalarla boyuyorlar.

İzlanda: Eğer ciddi bir köpek severseniz, İzlanda’ya gitmemenizi tavsiye ediyoruz. Başkent Reykjavik’te köpek beslemek kanunlarla yasaklanmış.

Tayland: Ailenizin çok karmaşık ve çözülmesi güç olduğunu mu düşünüyorsunuz? O halde bir de Tayland Kraliyet ailesine bakın. O zaman kendi ailenizin çok normal olduğunun farkına varacaksınız.

Tayland Kraliyet Ailesi çok eski zamanlardan gelen ve sadece bu ailenin kullandığı özel bir dil kullanıyor. Yani konuştuklarını çevrelerindeki hiç kimse anlayamıyor.

Kuzey Kore: Kuze Kore’de kadınlarda 25, erkeklerde ise 27 yaşın altında evlenmek kanunen yasak. Evlenmeden önce bireylerin askerlik ve devlete karşı diğer yükümlülüklerini yerine getirmiş olması gerekiyor.

İskoçya: İskoçyalıların ‘Hogmanay’ adını verdikleri yeni yıl arefesi kutlamaları gerçekten oldukça farklı ve garip birtakım geleneklere sahne oluyor. ‘Clavie’ yakma gecesi olarak adlandırılan gecede ‘Clavie’ adını verdikleri içi zift ve talaş dolu fıçıları yakıyorlar. Sönünceye kadar da tüm kasabanın etrafında dolaştırıyorlar.

Botsvana: Yılbaşı Botsvana’da da önemli bir gelenek. İnanışa göre yılbaşı gecesi evli çiftlerin seks yapması zenginlik ve bereketi arttırıyor.

Çek Cumhuriyeti: Hiç bira içinde yüzmek istemiş miydiniz? O halde hemen Çek Cumhuriyeti’ne gidin. Son yıllarda popüler hale gelen bira banyosunun sağlığa çok iyi geldiğini düşünüyorlar. Sinir sistemi üzerinde rahatlatıcı etkisi olduğuna inanıyorlar.

İspanya: Ağustosun son çarşamba gününde ispanya’da domates festivali yapılıyor. Tonlarca domates sokaklara saçılıyor.

İtalya: Normalde makarna ve şarapla beslendiğini düşündüğümüz İtalya’nın Ponti bölgesinde yerli halk, Paskalya öncesindeki 40 gün boyunca toplam bin yumurtadan yapılmış omlet yiyor.

Moritanya: Bu bölgede de obezite bir gelenek olmuş. Evlenme çağına gelen kızların en az 60, en fazla da 100 kilo olması gerekiyor.Eğer yemek yemezlerse de kızlar cezalandırılıyor.

Fransa: 25 Kasım bekar kadınların azizesi St Catherine’e tapma günü. Bu günde 25 yaş üstü bekar kadınlar koca bulmak için dua ediyorlar ve birbirlerine şapka hediye ediyorlar.

Güney Afrika: Batı toplumlarının garip karşıladığı ‘poligami’ çok eşlilik, Güney Afrika’da bir gelenek. Bir erkek ne kadar çok eş alabilirse o kadar makbul.

İngiltere: Eğer kendinize uğraşacak farklı bir spor dalı arıyorsanız, İngiltere’ye gidin. Çünkü peynir yuvarlama yarışı yapıyorlar. Ciddi bir spor dalı haline gelen bu yarışmalar İngiltere’nin bazı bölgelerinde yapılıyor.

Paraguay: Orta Çağ’ın düello geleneği Paraguay’da hala devam ediyor

Geçmişte yaşayan topluluklarda normal olarak görülen ama günümüzde oldukça tuhaf olarak algılanan birtakım ritüeller cenaze törenlerinde de uygulanıyordu. İşte tarihteki en tuhaf defin ritüelleri…

1. Bo’nun Asılı Tabutları
Tabutların kayalıklardan ‘avize gibi’ asıldığı bir yer görmek istiyorsan gideceğin yer Çin’in güneybatısında yer alan Bo bölgesinden başka bir yer olamaz. Buranın insanları -normal insanlar gibi- ölüleri gömmek yerine onları dağ yamaçlarına asıyorlar. Sürekli bu tabutları görmek bu bölgeye ait ilginç bir adet. Tabi bu tabutları onlardan başka görmek isteyen insanlar olur mu bilinmez.

2. Sati
Matem bazen biraz abartılı olabliyor. Mesala Hindistan’daki eski bir geleneğe göre kadınlar ölen kocaları ile birlikte ateşe veriliyor ve diri diri yakılıyorlar. Bu geleneğe Hindistan’da artık çok az rastlanır olsa da hala var. Bu sadakatin abartılı olduğu açık. Ancak ölümü kendi isteği ile tercih ettikleri konusunda da şüpheler var.

3. Uçan cenaze
Daha çok yaşlı insanlar kuş besler. Kuşların onlara mutluluk ve barış getirdiğine inanırlar. Peki hangi hareket bedenlerini akbabalara bırakmak kadar büyük bir sevgi işareti olablir? Tibet’teki bazı insanlar cesetleri kuşlar için uygun olan tepelere yerleştiriyorlar. Böylece akbabalar onları kolaylıkla bulup yiyebiliyor.

4. Yamyam ceset
Yamyamlık sadece bir etnik gruba ait değildir. Bizim büyük büyük kuzenlerimiz de böyle bir ritüelin içinde olmuş olabilir. Açlıktan ölmek dışında yamyamlık (kalbinin, karaciğer ya da beyninin bir kısmını yemek) bazı kültürlerde sadece düşmanlarını yemek, bazılarında ise sadece sevdiklerini yemek demek.

5. Mumyalama
Budizmin aşırı bir ucu! Bir düzine Japon budist din adamı kendini mumyalatarak fedakarlık ödülüne hak kazandılar. Bu mumyalama sürecinde ölüm uzun ve zor oluyor. Önce rahip bir rejime başlar ve vücudundaki yağları yakar, sonra mide arkasından da bağırsaklar tamamen boşaltılır. En son rahip bir kutunun içine girer ve burda ölümü bekler. Böylece bir budist rahip olablirsin. Ancak bu uygulama tabi ki günümüz Japonya’sında yasaklanmış durumda.

6. Famadihana Kaynakwh:
Aile toplantıları bazen çok korkunç olabiliyor. Bir yakının ölmesi ve onu özlemek doğal bir duygu olabilir. Ancak bu özlemi gidermek için onları mezarlarından çıkarıp köyün etrafında tur attırmak herkesin tercih edeceği bir yöntem olmasa gerek. Bu Madagaskar yerlilerine ait gelenekte ölen kişinin yakınları onu mezardan çıkarır ve kefeni değiştirirler. Bunu yaparken de şarkı söyler ve dans ederler.

DÜNYANIN ÇEŞİTLİ BÖLGELERİNDE YAŞAYAN TOPLUMLARIN BUGÜN İÇİN BİZE TUHAF GELEN ADETLERİ BAKIN NELERDİ; BAZI TOPLUMLARDA GÜNÜMÜZÜN AKSİNE ”YAŞLILIK” İYİ KARŞILANMIYOR VE YAŞLILARIN KENDİLERİNİ ÖLDÜRMELERİ BEKLENİYORDU. ESKİMOLARIN YAŞLILARI, İYİCE GÜÇTEN DÜŞÜNCE İNTİHAR YOLUNA BAŞVURURKEN, FİJİLİ YAŞLI ERKEKLER, ÖLME İSTEĞİNİ YAKINLARINA SÖYLERLERDİ. KARARLAŞTIRILAN GÜN GELDİĞİNDE DE YAŞLI ERKEK, CANLI OLARAK TOPRAĞA GÖMÜLÜRDÜ. GÖMÜLMEYİ İSTEMEYEN YAŞLILARA İSE ”AİLENİN YÜZ KARASI” OLARAK BAKILIRDI. BAKİRELİĞİN HOŞ KARŞILANMADIĞI KAMCHDAL’DA EVLENDİĞİ KIZIN BAKİRE OLDUĞUNU GÖREN ERKEK, KAYINVALİDESİNE ”KIZININ YETİŞMESİNDE İHMALKAR DAVRANDIĞINI” İÇİN SİTEM EDERDİ JAPONYA’DA İMPARATOR BUŞİDO DEVRİNDE SAMURAY DENİLEN SAVAŞÇI KASTIN ÜYELERİ ARASINDA EŞCİNSELLİK BİR KURALDI. ESKİ ROMA’DA 24 NİSAN KADIN FAHİŞELERİN, 25 NİSAN DA ERKEK FAHİŞELERİN GÜNÜ OLARAK KUTLANIYORDU. AVUSTRALYALI KAMİLAROİLER CESUR BİR
İNSANIN KALBİNİ VE CİĞERLERİNİ,
FİLİPİNLERDE YAŞAYAN EFUGAOLAR İSE
ÖLDÜRDÜKLERİ DÜŞMANIN BEYNİNİ EMERLERDİ.

ZULULAR ‘DÜŞMANA GÖZLERİNİ KIRPMADAN
BAKABİLME GÜCÜNÜ KAZANABİLMEK İÇİN
DÜŞMANLARININ ALNININ ORTASINI VE KAŞINI,
ÇİNLİLER İSE İDAM EDİLEN ÜNLÜ HAYDUTLARIN SAFRASINI YERLERDİ

GİNE YERLİLERİ, MİSAFİRLERİNİ UĞURLARKEN
İNLEME SESLERİ ÇIKARARAK BÜTÜN BEDENLERİNİ ÇAMURA BULUYORLARDI.

TİBET’TE İSE MİSAFİR EVDEN AYRILIRKEN
ONA DİL ÇIKARARAK UĞURLAMAK ADETTİ.

HİNTLİLERDE MİSAFİRİN YEDİĞİ YEMEK DOLAYISIYLA
EV SAHİBİNE TEŞEKKÜR ETMESİ, GEĞİRMESİYLE ANLAŞILIYORDU.

KADINLARIN SÜNNETİ

‘Kadın Sünneti’ yani klitorisin (bızır) kesilmesi (Klitoridektomi), Kadın Cinsel Sakatlamalarının en yaygın yöntemidir. Bu sünnet’ten çok penisektomi ( yani erkekte penisin kesilmesi)  ile özdeştir ve eş anlamlıdır.

Birleşmiş Milletler (BM), her yıl çoğunluğu Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde olmak üzere 3 milyon kadının sünnet edildiğini, ölüm riski taşıyan bu geleneğin hükümetlerin desteklemesi durumunda bir kuşak içinde terk edilebileceğini duyurdu.

UNICEF tarafından yayımlanan raporda, verilerin daha iyi toplanması sonucunda, dini değil, geleneksel bir uygulama olan kadın sünnetinin, sanıldığından daha yaygın olduğunun ortaya çıktığı belirtildi. Konunun hassasiyeti nedeniyle kadın sünneti nedeniyle kaç kadının öldüğünün tespit ve tahmin edilemediği kaydedildi.

Afrika’da Sahra Altı bölgesi ve Ortadoğu’daki 28 ülkede şimdiye kadar 128 milyon kadının sünnet edildiği belirtilen raporda, her yıl sünnet edildiği tahmin edilen 3 milyon kadının yaklaşık yarısının Mısır ve Etiyopya’da yaşadığı bildirildi.BASIN

Velhasıl sonuçta şunu söylemek istiyorum. Dünya da tekerrür eden tarih midir yoksa tarihin sayfalarını dolduran ahmakları kalitesizliği aynı derecede midir bunu anlamak şart. Bence ahmaklar her devirde aynı kıvamda olan ahmaklıkları tekrar edip duruyor. Ama her doğan gün yeni bir gündür. Akıllı insanlara her doğan yeni günde yeni yeni fırsatlar sunulur. Akıllı insanlarda bu sunulan fırsatları akıllı oldukları için kaçırmazlar ve değerlendirirler. Bir işi neden yapması gerektiğini veya neden yapmaması gerektiğini anlayamamış, idrak edememiş olan ahmakların tarihleri aynen papağanlar gibi tekrardan ve taklitten ibarettir.

UĞUR ÖZALTIN

Paylaş
Etiketler: birleşmiş milletlertarihUNICEF
Önceki Yazı

Haydi, Şimdi Çocuklarınızı GSM’ye, Kayıt Zamanı..

Sonraki Yazı

AKP RTE ve Deprem!…

Uğur ÖZALTIN

Uğur ÖZALTIN

25 temmuz 1966 Manisa doğumluyum. Manisa Lisesi Edebiyat bölümü mezunuyum. Manisa da merkez de ikamet etmekteyim.

İlişkili Yazılar

Uğur ÖZALTIN

Kısa Kısa – Gereksiz

19 Haziran 2015
5k
Uğur ÖZALTIN

Katillik Nerede Başlar

05 Haziran 2012
5k
Uğur ÖZALTIN

Sor Soruyu

30 Mayıs 2012
5k
Uğur ÖZALTIN

Üstün Dökmen Döktürdü

17 Mayıs 2012
5k
Sonraki Yazı

AKP RTE ve Deprem!...

Yorumlar 3

  1. Asuman ORHAN says:
    15 yıl önce

    Uzun zamandır hiç bu kadar uzun ve bu kadar keyifli bir yazı okumamıştım. Yeri geldi güldüm, yeri geldi sinirlendim, yeri geldi bu kadar da olmaz dedim. En önemlisi bilgi dağarcığıma bir çok şey ekledim sayenizde. Tebrik ederim Uğur Bey ayrıca da çok teşekkür ederim.

    Saygıyla

  2. Uğur ÖZALTIN says:
    15 yıl önce

    Asuman hanım size çok teşekkür ederim.
    Bende bir süredir bu kadar motive edici sözlere mahzar olmamıştım. Yorumunuz o kadar moral verici oldu ki, yazı yazma şevkim yüzde yüz arttı.

    Buradaki harika yorumunuzu okumadan az önce de mail kutuma gelen ve bu makalemin KRİTER DERGİSİ sitesinde yayınlanması için benden izin isteyen Selami beyin yazısını okumuş bir hayli keyiflenmiştim. Onun üzerine sizin bu yorumunuz şahane ötesi oldu inanın.

    Çok teşekkür ederim.
    Selam ve saygılarımla

  3. Asuman ORHAN says:
    15 yıl önce

    Estafurullah başarılar her zman takdir edilmelidir. Ama ne yazık ki yazıları gerektiği gibi takip edemiyorum. Hem belki bir gün benimde yazılarım dergiler tarafından beğenilir kıskandım şimdi sizi ;)) şaka bi yana başarılarınız daim olsun.

    Saygıyla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap