Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ertuğrul ERDOĞAN

Tavus Kuşunun İki Bacağı

Ertuğrul ERDOĞAN Yazar Ertuğrul ERDOĞAN
27 Mayıs 2012
Ertuğrul ERDOĞAN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Uçtu uçtu, kuş uçtu!.. Büyüdü, büyüdü yavrum büyüdü!  Şaka bir yana 2002 krizinden sonra,  AKP henüz seçilmeden önce herkesin Türkiye’yi kurtaracak ve ekonomiyi ayağa kaldıracak adam dediği Ekonomiden Sorumlu ithal Bakanımız Kemal Derviş'in sıkı para politikasını 10 yıldır sürdüren hükümet, çalışanlarına "enflasyona ezdirmedik"  söylemleri arasında çalışanların büyük bir kesimini asgari ücretle geçinmeye mahkûm ettirmiştir. Özel sektörde çalışanların 'sendikaya üye olmaları halinde işten çıkartılacakları' gibi tehditlerle,  kamu da ise çalışanların Devlet Memurları Kanunu’ndaki yaptırımlarla hak aramaları engellenerek ‘bir cepten verilen haklar, diğer cepten alındı’ örneği demokratik haklarını kullanmalarının önü kesilmiştir.

Demokratik haklarını kullanmak isteyen çalışanlara polisin biber gazı, tazyikli su ve coplarla orantısız güç kullanılarak onları susturup, korku toplumu yaratmak suretiyle verilen ücretleri kabul ettirmeleri sağlanarak kuzu kuzu çalışmaları istenmektedir. Üstüne üstlük bir de taşeron veya sermayesi güçlü firmalarca işçilerin yerine göre saat mevhumu gözetmeksizin, "Bakın ha istediğimiz gibi çalışmaz ve kabul etmezseniz işten çıkartır, yerine başkasını alırız!" tehdidi ile çalışanlarımız, insanlık dışı davranışlarla, (görünürde kanunlar çerçevesinde, görünmeyen yüzü ile de  orta çağ zihniyeti ile) çalıştırılmaya köleleştirilmektedir.

Ne zaman kamu ile sendika yetkilileri masaya oturmaya kalksa, doğanın gereği olsa gerek, hiçbir zaman anlaşma sağlandığı görülmemiştir. Sermaye veya kamu her zaman az ücret politikasıyla karlarına kar katmanın, iktidar ise artırdığı bütçe ile iktidarda kalmanın hesaplarını yapmaktadır.  Şu anda memurların muhatabı iktidar da, önceden bütçede belirlediği sıkı para politikası, buçuklu ücret artışıyla onları bankaların kucağına atmaktadır. Türk halkının kredi borcu (bunların çoğu dar gelirli ücretlilerdir)  2002 yılında 6 milyar 605 milyon olan kredi borcu 2011 yılı ekim ayı itibariyle 223 milyarı bulmuştur. Ve yine 854 bin 657 vatandaş ise icralık. Kısacası, birisinin zararı, diğerinin karı olmaya son sürat devam etmektedir.

 

Şimdi bir kaç puan maaş artımı ile 'bilmem şu kadar açılırız, daha öğrencilerimiz ve başka kalem giderlerimiz ve yapacaklarımız var' diyen, ayrıca Avrupa ülkelerindeki krizden dolayı işten çıkartılan kamu görevlileri ile ücretleri dondurulan ülkeleri örnek gösteren hükümet, toplu görüşmelerde her türlü kozunu kullanarak hakem heyeti ile sendika ve üyelerine mesaj vermektedir. Çalışanlarda sokaklara çıkarak hakları için bağırmaktalar ancak hükümet serbestçe konuşurken, çalışanların karşısına yine hükümetin polisi çıkartılarak demokratik hakları engellenmektedir. Masada konuşma gayet demokratik, sokakta ise baskıcı! Oh ne ala demokrasi!

 

Peki,  seçim zamanı yaklaştığında iktidar ile şimdi hayıflanan ve hayat pahalılığı için sokaklara dökülen çalışanlar ne yapar? Gelin biraz da onlara objektif gözle bir bakalım. Seçim bu, oy almak için her yol mubahtır. Öyle değil mi? Yerine göre ekonomi rakamlarıyla dans edilerek seçmenin kafası bulandırılacak! Yerine göre rakip parti karalanacak, seçmenin en hassas noktası olan dinle kandırılacak ve oy veren vermeyen demeden ücretlilere kapatılan bütçenin ağzını reklam giderleri, seçim konvoylarında, kömür, makarna, çek ve promosyon gibi albenilerle seçmen etki altına alınacak, sonra da memurlara "Bütçemizi korumak zorundayız" diyeceksiniz!

 

Bakınız seçim zamanları ile sonrasında neler yapılmış, okuyacaklarınız  devede kulak olanlar. Sizler daha geniş araştırabilirsiniz.

§     2009 yılı seçimlerinde ‘Sosyal Yardım’ adı altında başta kömür, makarna beyaz eşya

   dağıtımı olmak üzere 2 milyar 379 milyon 375 TL'lik

   yardım yapılmış,

 §  124.3 milyon TL’lik hazineden alınan bütçenin büyük bir kısmı partilerce sizlerden oy almak

   için reklamlara harcanmış,

 §  Daha önceki Cumhurbaşkanı kendisine ayrılan bütçeden 7 yılda yüzde 26 tasarruf

    yaparken, Abdullah Gül yönetimindeki Çankaya'nın

    bütçesi % 63 artırılmış ve bunun içinden 18.8 milyonu tadilat ve yeni eşya alımlarına

    gitmiş.

 §  Milletvekili maaşları % 45 artmış, 

 §  İstanbul bahçelerine yalnızca lale dikim ücreti 2,5 milyon Tl,

 §  Ankara'ya 5 ay için belediye  menekşe, lale, aslanağzı, hüsnüyusuf gibi 12 milyon adet

   ilkbahar çiçeklerinin süslenmesine Belediye

    Başkanı  Melih Gökçek 10 Milyon TL harcanacağını söylemiş  ve  artık diğer illerin süsleme

    sanatına giden paraları  tahmin edin!..

 §  Şu günlerde de 300 milyonluk yeni Başbakanlık binasının projesi gündemde.

    Not: Verilerde standart sapma olabilir.

    Ve henüz hayata geçirilmeyen çılgın projeli seçim vaatleri… 

    Ülke için yenilikler yapılmadı mı? Tabi ki yapıldı. Gelen iktidarların zaten görevi de bu. MARMARARAY, TOKİ Evleri, Hızlı Tren, Duble Yollar, Stadlar ile sağlıkta  yapılanları da takdir etmek lazım. Peki, bu yapılanlar neyle yapıldı? Özelleştirmeden gelen paralar, alınan dış borçlar ile yüksek vergilerimizle…  Hani şu gelen zamlarla fiyatların yüksekliğinden hayıflandığımız ama yine de vazgeçemediğimiz sigara, içki, kullandığımız elektrik, telefon, internet ve dünyanın en pahalı benzininden alınan yüksek orandaki dolaylı vergilerle… Tabi ki kimi takdir etmek lazım? Bence az ücret alarak bu bedeli ödeyen çalışanlar ile vergi veren tüm halkımız!  Şaşırdınız mı? Büyüme hızının kahramanları kimler? Üstüne üstlük karın tokluğuna az ücret alarak hem yaşam mücadelesi veren hem de borç ödeyen emekçilerdir. Karşınıza geçip övünen kim? Çıraklıktan ustalığa geçenler!.. Aslında bu büyümeyi  hak eden usta emekçiler ve halkımızdır. Önce bu unutulmamalıdır! Kuğuları bilir misiniz? Hani su üstünde gelin gibi süzülen ve kanatları renk cümbüşü ile gözlerinizi okşayan ince boyunlu kuğuları. Onların hiç su altında çırpınan ayaklarını gördünüz mü? İşte o ayakların birisi ücretli, diğeri de vergiden bunalan halk… Tavus kuşunun şaşalı görünen kısmı da hükümettir.

Sizlere birde yurt dışı gezilerinden bahsedeceğim:  Kişiliklerini pek bilmediğimiz ve parti liderlerinin bir haftalık ev operasyonlarında seçilerek önümüze sunulan ve Mecliste genelde birbirine giren 550 milletvekillerimizi bilirsiniz. Bunların içinde sert üslup kullanan Başbakanı, takla attıran Bakanları ve Meclis Başkanı  gibi görevlere ayrılanları bilirsiniz. Şimdi bunların yurt içi veya yurtdışı gezilerdeki harcırahlarının toplamlarını tahmin edebiliyor musunuz? İsterseniz bunu da siz araştırın fena olmaz. Bir zamanlar borçları çok yüksek olan Japonya'nın Başbakanının ne  yaptığını bilmeyenimiz belki yoktur.  Birilerinin kulağına küpe olurda seçim zamanı seçmenine yalnızca IMF’nin borçlarını ödediğimizi söyleyerek sanki hiç dış borcumuz yokmuş izlenimi veren ve Dünya Bankaları ile diğer ülkelere olan borçlarımızı söylemediğimiz yüklü borçlarımızı bir gün Cumhurbaşkanımızdan en sade vatandaşlarımıza kadar yapacağımız tasarruflarla top yekûn ödeyerek geleceğimiz belki o zaman refaha ve bağımsızlığa çıkar. Ne dersiniz?

Bakınınız Japon Başbakanına; vaktiyle Japon ekonomisi bir darboğazdan geçiyor. İç borçlar, dış borçlar gırtlağı aşıyor. Zamanın başbakanı meclisi toplar. Kürsüye çıkar. Durumu olanca açıklığı ve tehlikeleri ile anlatır ve “Şu andan itibaren” der, “Tanrı şahidim olsun ki, Japonların iç ve dış borçları son kuruşuna kadar ödenmeden, pirinçten başka bir şey yemeyeceğim. Şu üstümdeki elbiseden başka elbise giymeyeceğim.” Başbakan dediklerini yapar, en üstten en alta bir israftan kaçınma kampanyası açılır. Japonya bütün borçlarını öder." 

Şu anda Japon Başbakanı gibi yapacak kaç yönetici biliyorsunuz?

Hindistan gibi çalışıp, lüks içinde yaşayarak, Belçikalı gibi yemeğe devam ediyoruz… Lüks mekânlara takılanlar masaya önce pahalı cep telefonunu, sigarasını ortaya serip, bacak bacak üstüne attığında ayakkabısının ve tişörtü üstündeki "Marka" etiketini göstermeden yapamıyor! Konuşmalar ise hep hava cıva ve magazince. Yani gazetelerin ikinci sayfaları…

Böyle gidersek ücrette sıkı para politikasını devam ettirdiğimizde bankalara aşırı borçlanmaya devam eden birçok insanımız daha nice cinnet geçirerek karısını, çocuğunu ve kendisini öldürür, karısını dövdü diye medyaya malzeme olur. Yine sokağa çıkarak hakkını arayanlar da dayak yediği ile kalmayıp tutuklanarak savcıların karşısında ifade vermeye devam eder, ülkemizdeki bu gelişmeler sonucu da her türlü istatistikte son sıraları maalesef paylaşmak zorunda kalırız. Bunlar da gazetelerimizin üçüncü sayfası!

Birçoğumuzun da ne bunlardan haberi vardır, ne de umurundadır. Aklı fikri TV’lerin dizi ve spor programlarındadır.  İşte en kötüsü de bu olsa gerek…

Güneş balçıkla sıvanmaz, mesele bu!..

Sevgiler

Ertuğrul Erdoğan

Mayıs 2012

www.erdoganlaedebiyat.com

 

 

Paylaş
Etiketler: 2002 krizinden sonrademokratik haklar
Önceki Yazı

Vatandaş Ekonomisi ne Durumda?

Sonraki Yazı

Kullanılmayan İzinler Yanar mı?

Ertuğrul ERDOĞAN

Ertuğrul ERDOĞAN

İlişkili Yazılar

Edebiyat

Miğfere Küçük Yumruk

14 Nisan 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Nare

16 Şubat 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Âdem İle Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

01 Şubat 2022
5k
Edebiyat

Âdem İli Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

20 Ocak 2022
5k
Sonraki Yazı

Kullanılmayan İzinler Yanar mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap