Tatil bir hafta geçtiği hâlde arkadaş okula gelmemişti. Müdür beyden bir hafta rapor aldığını öğrendik. İkinci hafta programa dahil oldu. Niçin gelmediğini merak ettik.
Arkadaşımız konuyu anlattı.
Günler göz açıp kapatıncaya kadar geçti. Tatilin son günü, Yakınlarımın üzücü ve sevindirici olayları benliğimi sardı ve sarstı. Olaya katılmamayı başaramıyorsun, katılsan gereksiz yere başın ağrıyor. Geldiğimin ikinci günüydü, kar her tarafı örtmüştü. Av hayvanları evlere yaklaşıyordu. Atıklarda yiyebilecekleri bir şeyler arıyorlardı.
Kardeşim nasıl başarmışsa, komşunun penceresini kara tavuk zannetmiş ve camını tuzla buz etmişti. Camı kırılan aile, olayı büyütüp işi husumete kadar götürdüler. Kardeşim kara yemişin yapraklarından pencereyi fark etmedim, diye kendini savundu. Kardeşimle şehre gittiğimiz bir gün, çocukluk arkadaşımızı gördük. Amcasının oğlunun kız kaçırdığını söyledi. Problem çözülmemişti. Arkadaştan ayrıldık, alışveriş için mağazaya girerken, okul arkadaşıma rastladık. Kaçan kızın ağabeyi. Kızın ağabeyi okul arkadaşımız ve akrabamızdı. Arkadaş sıkıntılı olduğunu söyleyince, konuya girdik ve böyle iyi bir insan olamaz, dedik. Hiçbir şekilde, konuyu problem yapmadan anlaşın, anlaştığınıza memnun kalacaksınız, dedik. O akşam, misafirlikte anlaşmışlar.
Sayılı günlerin en iyi tarafı kardı. İki gün kar yağışı durmadı. Yarım metre kar yığıldı. Karda oynamaya doyduk. Tatilin bitimine üç gün kala, rapor aldım. Raporu almamın nedeni, duyduğunuz gibi. Dayı diye hitap ettiğim, bir büyüğümün yeğeniyle nikah yaptım.
Sevindik tebrik ettik ama böyle bir şey yoktu nerden çıktı dedik. Arkadaş olayı anlattı. Kızın ailesi şehirler arası yolculukta kaza geçiriyorlar. Kazada yalnız kız yaralı olarak kurtuluyor. O zaman kız, beş yaşında. Kızı yakını alıyor ve okutuyor, lise mezunu oluyor. Yakını yaşlanınca oğluna Almanya’ya gidecekmiş, kız için problem olur diye annem ısrar edince kabul ettim. İsterse ona yüksek okula göndereceğim. Arkadaşlar, bana acilen ev bulmalıyız. Ondan sonra da eşya alırız.
Arkadaşa, “Ev tutmada acele etme, nasılsa yenge hanım annenin yanında biraz daha dursun. Öğretim görevliliği sınavını kazanırsak, kazandığımız ilde ev tutarsın” Dedim. Arkadaş, düşünceye daldı. Ne düşünüyorsun, tayinin çıkarsa dedim. Burada uyum içinde çalışıyoruz ama tayin durumumuz da var. Sanki konuyu kafasında tartışır gibiydi. Arkadaş, derin bir sağ duyuya sahipti. Bir konuda acele etmez ama geleceğe umutlu bakardı. Rüyasında yavru kuşa yiyecek veriyordum, diye anlattı.
Bir hafta sonra, sonuçlar geldi. Öğretim görevliliğini kazanmışız. Okuldan ilişiğimizi kestik ve yeni görev yerimizin olduğu vilayete gittik. Arkadaşa normal, bana da bir kişilik şirin bir ev tuttuk.
İlk görev yerinden ayrılmamız, zor oldu. Okulun eğitim ve öğretim ortamı çok güzeldi. Öğrencilerle çok iyi bağlarımız vardı. Onların okumaları için, elimden geleni yaptım. Yüksek okul için, sınıfa; rektör ve dekan getirdim. Rektör ve dekan, öğrencilerin okuması için, olaya samimi duygularla yaklaştı.
Sınıflardan duygu yüklü olarak ayrıldık
Hasan TANRIVERDİ