Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar M. Burhan HEDBİ

Taşlaşmış Yüreklere İnce Bir Haykırış…

M. Burhan HEDBİ Yazar M. Burhan HEDBİ
30 Eylül 2011
M. Burhan HEDBİ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Bazılarımız mürekkep, bazılarımız da kağıt gibiyizdir. Ve eğer bazılarımızın siyahlığı olmasaydı, diğer bazılarımız dilsiz kalırdı; ve bazılarımızın beyazlığı olmasaydı, diğer bazılarımız kör kalırdı…!” der Halil Cibran.

Ve bunun için de mürekkebin kağıda dokunması gerek, değil mi!

Yani kağıt ve mürekkepten birisinin kımıldaması, yerinden kalkması gerek…

İşte bu yüzden ben, “taş yerinde ağırdır” sözüne katılmıyorum: Zira yerinde dura dura yosunlaşan taşlar gibi yosun tutmak istemiyorum. Kartopu misali yuvarlana yuvarlana büyümek, herkese tek tek ulaşmak, selamlaşmak istiyorum. Ve bu düşünceyi kibir ve nefis yükü altında çömelmiş halde bulunan toplumumuza öylesine egemen kılayım ki ne kör kalsın ne dilsiz.

Sakın yanılgıya düşmeyin. Yalnızlıktan kurtulmak; kalabalıklara karışmak değil, gidişiyle kişide yalnızlığın yer ettiği sevgiyi göğüsleyerek koruyabilmeyi başarabilmektir aslında.

Sevgi vb. duyguları yok eden tehditlere karşı en büyük tepki de düşünsel yalnızlığın içinden çıkmaktır.

“Taş yerinde ağır” mış… Yerinde ağır olan yüreksiz taştır, ya yürek taşıyanlar…

Kalsın yerinde taş kımıldamadan, bana ne. Yüreği taşlaşanlar da kımıldamasın!

Belki de cümle mahlûkattan yoksun yaşar, çorak bir tarlanın kenarında. Ne anlar ki yağmurdan taş. Oysa toprak misali taştan habersiz bir damla suyu ömrünün baharında bekleyenler öyle mi?

Yosun elleriyle sarıp sarmalamıştır çıplak yüreğini, haberin yok.

Taş yürekle; ne bir dağın eteğindeki ateşi söndürebilirsin, ne de annelerin gözyaşları misali hasretten başka türkü bilmeyen ırmağın sesinden bir şey anlarsın.

Aslında taş yararlıdır ama taşlaşmak başkadır…

Başka dillerin çevirisiyle değil; kendi gönül lehçemle anlatıyorum…

Barışa, huzura ve sevgiye davet edip de tüm benliğine bu arzulamayı yaymamak nedir bilir misin! Bunları, ancak benlikten, ta yürekten gelen çağrılarla mümkün kılabilirsin, beden diliyle değil…

İlla senin canın mı yanmalı, sen mi ölmelisin?…

Baştakilerin halkı neden anlamadığını şimdi anladınız mı?

Hep başta duruyorlar, hep yerinde ağır kalıyorlar…

“Gelin tanış olalım” diyen Yunus, ağırbaşlı değil miydi?

Varsın kar misali hafif olayım…

Kibirle vakarı, ağırbaşlılığı karıştırmayın, şimdilerde yaşanan kibirdir başka bir şey değil…

Taş durağandır. Kımıldayamaz yerinden, ancak birisi dürter o vakit yuvarlanır ve belki de ufalanır başka cisimlere çarparak. Oysa yerinde duran taş, ne büyür ne küçülür.

Taşlaşan yüreklere de sevginin dokunması gerek…

Ne koşar ne de bir salkım umut sunar sevgi dokunmayan yürek. Yol yürütmez. Ne kendi değişir ne de sevgiyle değişmek isteyenlere geçit verir.

Neden bazılarımız kış olur, bazılarımız yaz. Peki bazılarımız kar olduğunda, bazılarımızın da güneş olup eritmesi mi gerek illaki…

Birbirimize sevgiyi dürtelim, dipçik ve copları değil, ne olursunuz!

Nedir ki bu zıtlaşmadan kazandığımız?

Sadece kin ve nefret…

Ve ancak sevince, sevgisiz halin ne kadar berbat olduğunu o zaman anlar insan…

İsterim ki; inandığım, rahmetini salına salına düşürürken kainata, emrine amade olan kar tanelerinin yumağına ben de katılayım…

Ben de bileyim gökkuşağındaki cümle renkleri… Ben de gezineyim her birinin ayrı ayrı anlamı olan gökyüzüne çizilmiş bulutları. İnce damarlarından aynı suyu taşıyıp çeşit çeşit dokuduğu yaprağını rüzgarlara bırakarak dünyadaki mevsimleri haber veren ağaçların her biriyle bir olayım…

Doğruyu kımıldamadan bekleyerek, görünmez yosunlar bağlayarak öğrenen kaç kişi vardır?

Her bir kar tanesi ayrı ayrı düşer yeryüzüne ama birbirine karışınca anlam bulur, yağmur da öyle değil mi?

Soğuğun habercisi görünse de kar, sevginin hayat bulduğu sıcak üşümeler de barındırır içinde…

Kucağınıza düşen kartopudur mutlu bir gülücük bıraktıran çocuk düşlerinize.

Yuvarlanır, yuvarlanır ama büyür kartopu…

Selam sana gökyüzü: Bağrından düşerken yere, dostlarımla tutuştur ellerimi ne olur.

Selam size kuşlar: Kanatlarınızda uçurun beni dostlarıma ne olur.

Selam size ağaçlar: Gölgenizde dostlarımla hasbihal yapmam için izin verin ne olur…

Selam pencerede bekleyen özlem dolu gözlere: Bildiklerim, gördüklerim ve yaşadıklarım size verilecek birer emanettir yumağımda.

Ve selam sana güneş: Madem eriteceksin, bari dostlarımın yüreğinde erit beni ne olur.

Bana göre değil durup beklemeler.

O bekleyişte kimbilir kaç kırlangıç ömrü son bulur ve ne kadar kibir saklıdır!

İsteyen, söz işitmeyen sağır taş olsun yeryüzünde.

Oysa duvar dibinde elleri koynunda bekleyenlere, yolda kalmış yolculara ve umudunu dünlerde bitirenlere çok sözüm var. Çok sözüm var soğuk taşlara yazılmış isimlere. Demet demet yaptım kardelenleri yüreğimde.

Ne Kardelen ne de Gül yeşerir taşta.

Leke değdirmem yumağıma ama, her birinizin temiz umutlarını eklerim bilesiniz.

Korkmayın yüreklerinize kadar batın.

Asrımızda belkide güneş zamansız doğuyor… Ondan mı sevgiler hep vakitsiz eriyor?

Ölüm neden herkese eşit gelmiyor? Neden hep böyle algılanıyor ki? Kimi az, kimi çok yaşıyor. Az yıla çok, çok yıla az şey sığdıran yok mu! Peki, neden bunlar böyle algılanmıyor?

Sevgiyi ögrenmemiz için kaç yüzyıla ihtiyacımız var ki?

Oysa bazen saniyeler de yeterlidir.

Bir şey anlam kazanırken, her şey nasıl da anlamını yitiriyor?

Herkes yerinde durmak yerine; kendi göbek bağını kesse.

Özgür dolaşmanın her anını değil, bir anının bile ne demek olduğunu öğrense.

İçerdekini dışarıya, dışardakini içeriye almaya cesareti olsa…

Gözyaşını bir selama silebilse…

Evet, bazılarımız olmasaydı, bazılarımız neye yarardı hiç düşündünüz mü? Son olarak şunu söylemek isterim; bir toplum kötüye gidiyorsa sorun: Kötülerin veya kötülüğün yaygınlaşması değil, iyilerin kötüler kadar organize olamayışındandır…

Paylaş
Etiketler: Birbirimize sevgiyi dürtelimdipçik ve copları değilSevgi vb. duyguları yok eden tehditleresevgisiz halin ne kadar berbat
Önceki Yazı

Mikro Dalga Beyin Kontrolü

Sonraki Yazı

‘Paris’te Gece Yarısı’ Masalsı Bir Tatmin Arayışı…

M. Burhan HEDBİ

M. Burhan HEDBİ

İlişkili Yazılar

Neyimiz İslâma Göre
Din ve Ahlak

Hay”dan Gelen Ölüm

14 Kasım 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Genel Eğitim

Bir Bayram Mektebi

05 Haziran 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Edebiyat

Kim Konuşuyor?

01 Haziran 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Genel Eğitim

Sıkışmışlık

20 Mayıs 2025
5k
Sonraki Yazı

‘Paris’te Gece Yarısı’ Masalsı Bir Tatmin Arayışı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap