Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar M. Serdar ARSLANTÜRK

Tasa

Murat Serdar ARSLANTÜRK Yazar Murat Serdar ARSLANTÜRK
16 Ocak 2011
M. Serdar ARSLANTÜRK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Medeniyetin oluşumunu öğrenirken, ateşin bulunması, tekerleğin icadı, barutun keşfi gibi mihenk noktaları arasında, gözlerimin önünden bir türlü gitmeyen bir resim vardır. Medeniyetin oluşumunu öğrenirken, ateşin bulunması, tekerleğin icadı, barutun keşfi gibi mihenk noktaları arasında, gözlerimin önünden bir türlü gitmeyen bir resim vardır. Avlamaya çalıştıkları bir mamutun peşi sıra koştururken, ellerindeki mızrakları savurup duran ilk insanların, mağara duvarına resmedildikleri kare, hep gözümün önündedir.

Bu resmi ve benzerlerini görmek için biraz ansiklopedi karıştırmak, birkaç tarih kitabını yoklamak ya da işin kolayına kaçıp internette gezinmek yeterli olsa da, resmin çizildiği mağaranın havasını koklamak da mümkün… Kars Ani Harabeleri’ni ya da Batman Hasankeyf’i gezin, daha neler görebilirsiniz, neler… Ancak benim içime dert olan; diğerleri kan ter içerisinde avlarının peşi sıra koşturup, boylarından metrelerce büyük ve devasa mamutları avlamaya çalışırken, bir tanesinin neden bir mağaranın duvarına bunu resmettiğidir.

Bana sorarsanız; onlarcası ile birlikte avlanmak ve karnını doyurmayı temin etmek, guruldayan bir mide ile karanlık mağara duvarlarına resim yapmaktan kolaydır. Çünkü muhtemelen epey zorlu bir av sonrası geri dönen diğerleri, bütün gün resim çizen birine vererler verseler, yiyemedikleri kadar birkaç lokmayı layık görüp vermişlerdir. Ve çizdiği şaheserin karşısına geçip izleyen, elleri kömürden siyaha boyanmış cılız ressam; acaba ertesi yeni bir mağara mı aramıştır, yoksa eline bir taş alıp yontmaya başlayarak, kendi avı için mızrak yapmaya mı koyulmuştur? Adam bir seyahate çıkıyor. Atla, eşekle, katırla, deveyle ve çoğunlukla da yayan… Haftalarca dolaşıyor da dolaşıyor. Hastalanıyor, aç kalıyor, saldırıya uğruyor ve bilmediği yerlerin bilmediği dili yüzünden, başına gelmedik kalmıyor.

Fakat yılmıyor ve seneler boyu, karış karış dünyayı dolaşıyor. Dolaşırken bütün gezilerini, gördüklerini, yaşadıklarını, duyduklarını ve tanıştıklarını yazıyor. Ve biz bu adama, uygarlığımızın ilk tarihçisi diyoruz; Heredot… Elbette Heredot’u biliyorsunuz ancak O’nu tanımadan, okumadan evvel, Evliya Çelebi’yi bilmekte fayda var. Bunun için de biraz internette dolaşın, aman sakın kitap falan aramayın, eskide kaldı o adetler.(!) ( National Geographic’ın bu ayki nüshasında, Evliya Çelebi’nin dilinden İstanbul sırları var, tavsiye ederim.) Ancak benim içimde dert olan; herkes hanlarda hamamlarda keyif sürerken, evlenip barklanıp çoluk çocuğa karışırken, birinin neden bunca zahmetli yolculuklara çıkıp, bunu bir bir yazmasıdır.

Hani günümüzde seyahat etmenin herhangi bir zorluğundan bahsetmek komik olur. Bir gezi ile ilgili notlar tutmaksa, artık çocuk oyuncağı. Fakat birilerinin, olanca güçlüğüne rağmen bu kadar uzun seyahatlere çıkıp, bunları gün be gün yazmalarını, aklım bir türlü almıyor. Oysa bir savaşın orta yerinde notlar tutmak, yetinmeyip sosyo-kültürel tahliller yapmak yerine, pekâlâ bir konakta keyif sürüp, önündeki meyve tabağına bakarak uyuklamak daha güzel olsa gerek.

Zengin bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelip seçkin bir eğitimden sonra ana dili gibi Fransızca öğrenmişken, subay rütbesi ile savaşlara katılıp sonra da bunun huzurlu emekliliğini sürmek varken, adam ne kadar parası pulu varsa yoksullara dağıtıyor ve sade, hatta paspal bir hayat sürmeye başlıyor. Fakat bıkıp usanmadan yazıyor da yazıyor. Lev Tolstoy’un, küçük bir kasabadaki bir sefil tren istasyonunda son bulan hayatını biliyorsanız, eminim siz de benim kadar şaşkınsınızdır. Niçin oldum olası içimizden birileri farklıydı ve bu farklılıkları değersizdi hep? Nice ressamlar, şairler, oyuncular, yazarlar gelip geçti. Nice seyyahlar, heykeltıraşlar, düşünürler ve müzisyenler. Hangisini hayatının birilerine muhtaç olmadan, sefilleşmeden yaşandığını duydunuz? Doğrusu; ben bu sanatçı tayfasının, cemil cümlesini anlamıyorum.

Ta mağara devrindeki ressamdan tutun da, daha geçtiğimiz yüzyılın en önemli sanat dehalarına kadar hepsinde bir burukluk, bir natamamlık var. Oysa bir paragraf için sabahlara kadar halka halka gözlerle uğraşmak, bir renkli fırça ucundan dünyaları yaratmak, kalan sürü için ne anlamsız, ne değersiz, öyle değil mi? Eser sahibi sırf öldüğü için kıymetli oluyorsa, buna da el insaf ve el izan demekten başka bir şey kalmıyor. Ne gerek var? İyi olanı bulup çıkarmak için bir ömrü feda etmeye, iki anlamlı mısra için şafakları getirmeye, ağır ve tozlu kayaları oylum büklüm yontarak dev gibi heykeller bünye etmeye ne gerek var? Ne gereği var senfonilerin? Kime yarıyor ki kubizm ya da sürrealizm? Bu ülkenin en muhtaç gençleri arasında tiyatrocular varsa, ne gerek var tiradlar ezber etmeye? Huzur; bir tezgâh önünden kuruyemiş satmak, akşama üç-beş kuruş kazanmış olarak evin yolunu tutmak ve kahvehanedeki kuru muhabbeti çayla ıslatmaksa, kime gerek bunca kelimenin sahibi medeniyet? Edebiyat sitelerinde gezinebiliyor ve bir kaç heveskârın yazdıklarını okuyorsanız, soruya cevap veremeyeceğinizi biliyorum.

Bu yüzden ne siz okumaktan vazgeçiyorsunuz, ne de ben yazmaya bir son verebiliyorum. Yine de siz düşünmeye devam edin; belki bir ressamın sırrını, bir müzisyenin dehasını, bir yazarın tasasını ya da bir şairin karşılıksız aşkını anlayabiliriz ve bize de bir soran olursa, verecek cevabımız olur.

Paylaş
Etiketler: estetikmedeniyetsanatseyyahtasa
Önceki Yazı

Çocuklarımızı Büyütürken

Sonraki Yazı

Korkulan Oldu! Salıverilenler Sırra Kadem Bastı!

Murat Serdar ARSLANTÜRK

Murat Serdar ARSLANTÜRK

İlişkili Yazılar

M. Serdar ARSLANTÜRK

Kesişme-Messece

28 Eylül 2011
5k
M. Serdar ARSLANTÜRK

Doğu’da Çocuk Olamamak

22 Nisan 2011
5k
M. Serdar ARSLANTÜRK

Cemiyetten Cemaate

16 Nisan 2011
5k
M. Serdar ARSLANTÜRK

Tanrı’nın ‘Diktatörlüğü’

08 Nisan 2011
5k
Sonraki Yazı

Korkulan Oldu! Salıverilenler Sırra Kadem Bastı!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap