Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Şükran GÜNAY

Tak Tak Helvası

Şükran GÜNAY Yazar Şükran GÜNAY
08 Ağustos 2020
Şükran GÜNAY
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ege’nin şirin, verimli bir kasabasıdır Germencik. Aydın iline bağlıdır. Bir zamanlar doğanın koynunda yaşatır fakirini, kimseye el-avuç açtırmazdı insanını. Şimdi mi? Onu da bilenlere sormalı…

 

Yarım asır öncesinde bu kasabanın kenar mahallelerinden birinde bir ev vardı, bahçesi cennetin habercisi gibiydi. Rengârenk çiçeklerine seferdeydi arılar, kokularına kanat çırpardı kelebekler. Sonbaharın ilk demlerinde, ayvalar sarı sarı sallanır, narlar al yanaklı köy gelini gibi süzülürlerdi. Çekirdeksiz üzümler yarışırdı güzellikleriyle salkım salkım. Biber, patlıcan, domates son ürünlerini vermede direnirlerdi kış korkusuyla. Güz çiçekleri olanca hızlarıyla renk renk açarlar, mevsimin tadını çıkarmaya çalışırlardı sanki. Sarı, beyaz, bordo kasım patlarını hiç unutamam, yaban ellerde gördüklerime benzemez onların kokuları…

 

O evde doğmuşum. “Sen güzün doğdun. İzmir Yunan’dan, ben senden (Şükran’dan) kurtuldum” derdi canım annem. Okuması yazması yoktu, ama bilmediği de yoktu sanki. Doğduğumda rahmetli ağabeyim, sokak sokak tüm kasabaya lokum dağıtmış. Hani kız çocuğu doğunca pek sevinmezlermiş hatta çok üzülürlermiş ya bazı yörelerde, o yüzden de bir toplulukta sessizlik olduğunda ‘kız doğdu’ diyerek gülüşülür ya?   Benim doğumumda tam tersi olmuş, babam göklere uçmuş sevincinden. Kilolarla lokum dağıttırmış. Egeli olmamız bir şanstır diye düşünürüm bu yüzden. Yanağıma konan öpücüklerle uyandırıldım çocukluğumda. Babamın, “Günaydın evlatlarım, hayırlı sabahlar olsun hepimize” deyişini nasıl unuturum?

 

Hiç unutmam. Güneş’in doğum sancılarını yaşadığı, sabahın pırlanta saçlarının bahçemize yayıldığı bir gündü. Babam hafifçe iki yanağımı öptü, uzun saçlarımı da sıvazlayarak sevdi. Açtım gözlerimi, sarıldık baba kız.  “Yavrum, hayırlı sabahlar! Akıllı kızım, sabah Güneş’i çişliye, akşam Güneş’i güzele gelirmiş. Tan yeri çoktan ağardı, kurtlar kuşlar secdeden kalktı‚ haydi! Benim çalışkan yavrum, sabahın kokularını çekelim, güne hoş geldin diyelim.” diyerek beni sol kolunun altına aldı, sarıl sarmaş odadan çıktık.

Babam:

“Şu ananız yok mu? On parmağında ayrı hüner! O’nun tarhana çorbasını kimse yapamaz, şu bazlamalara bakın! Kayınvalidem sağ olsa beni çok sevecekmiş.Yeme de yanında yat! Ellerine sağlık gülüm!” diyerek sofraya oturdu, bağdaş kurdu, sofra bezi ile ayaklarını örttü. Babasının tombişi, anasının doğuştan sürmeli kızı ben, tulumbaya koştum, sağ elimle su çektim, sol elimle ise yüzümü yıkadım. Sonra elimi yüzümü kuruladım, geri geldim, fistanımın eteklerini topladım, bağdaş kurup, şeker babamın yanına oturdum. Oh! sıcacık bazlamalar. Tarhana çorbasının kokusu doldu nefeslerimize. Bahçeden toplanmış maydanoz, taze biber, tere otu, nane her zamanki gibi sofranın baş köşesinde ve göz atar gibiydiler çapkınca, dayanmak kimin haddine? Besmele ile başlandı, şükredildi sonunda ve “olmayanlara da versin” duaları gönderildi Tanrı’ya. Toplandı tepsi, eller-ağızlar yıkandı, sıra yapılacaklara gelmişti. Babam ekmek parası toplayacaktı. Fıstıklı tak tak helvası ile kat kat doldurulmuş tepsi babamı bekliyordu. Bembeyaz satış önlüğünü taktı, başının üstüne yuvarlak (annemin diktiği) bez simidi koydu, tepsiyi başına, sehpasını kolunun altına yerleştirdi: “Allahaısmarladık yavrularım! Ananızı üzmeyin ha!” diyerek avlu kapısına doğru yürüdü, ağabeyim tahta sokak kapısını sonuna kadar açmış, babamın çıkmasını bekliyordu. Tam kapının yanına gelmişti ki, dayanamadı, kolundaki sehpayı açtı, tepsiyi üzerine koydu, beni, ağabeyimi tekrar öptü-sevdi. Koşarak annemin yanına gitti, sarıldı, alnına sıcacık bir öpücük kondurdu.

“Hayırlı işler! Kendine dikkat et, sıcakta kalma, öğle sıcağında dolaşma sakın!” diyordu kaymak Hatice’si, biz de onları izliyorduk sessizce.

“Merak etme Hatice’m!”

Simidi tekrar başının üstüne yerleştirdi. Tak tak helvası ile kat kat dolu tepsiyi başının üstüne koydu. Her zamanki gibi kendine has melodisiyle bir şarkı söyleyerek evden çıktı:

“Tak tak, tiki tiki tak

Bedava olmaz tak tak

Tak tak helvası geldi

Ye de tadına bak!”

Melodisi kendisine ait olan şarkıyı öylesine içten ve candan söylüyordu ki, çocuklar duyar duymaz, sokağa fırladılar, etrafında toplandılar. İlk çocuğun parasını yere attı, “Bugün nasibim senden açıldı. Allah bereket versin oğlum.” dedi ve parayı beyaz satış önlüğünün cebine koydu. Diğerleri sabırsızlıkla sıralarını bekliyorlardı…

 

Sokağın sonunda kayboluncaya kadar baktım arkasından. Gariptir ama, sokağımızın adı da “Gündoğdu Sokağı” idi. Akşam sularında eve döndü çalışkan, dürüst babam. Anneme  kazancını teslim etti. “Şunlar da benim kahve, çay param yavrum!” dedi. O zamanlar çocukların çok sevdiği Nestle çikolatamı verdi, sarıldı sıcacık.  Ağabeyimi araladı gözleri, bir “Offf” çekti kendi kendine: “Neyse, ona da gelince veririm.” diye sessizce söylendi.

Sonra şiltelere (minder) oturduk, önce annem sonra ben bülbül gibi şakıdık, anlattık yaptıklarımızı, kendi güzel, huyu güzel, adı güzel babama (Adil). O da arada-sırada sorular sorarak dinledi bizi, sabır ve aşk kokan bakışlarıyla…

 

Çocukluğumdan bir kesiti okumakta olan dost, anlatmaya çalıştıklarım sadece kısacık bir anı babamdan. Onun gibi bir başka baba tanımadım, ama kesinlikle çoktur benzerleri. O bir gönül adamıydı. Sevgisini yüreğinden diline oradan da sevdiklerine utanmadan döken. O, köy köy dolaşırdı, düğünleri kaçırmazdı, kazanmalıydı, alın teri önemliydi; damlaya damlaya göl olurdu. Çocuklarının gözü zenginlerde kalmamalıydı. Kuruşları toplayarak geçerdi koskoca gün!

 

Düşünüyorum da, sokak sokak, köy köy ekmek parası için dolaşan beden yorgun, bitkin olmalıydı değil mi?  Hissettirmek şurda dursun; sevgi taşıyordu gözünden gönlünden, eşi-benzeri az bulunur Yunus Emre yüreklimden.

 

 

Paylaş
Etiketler: AydınbağdaşÇekirdeksiz üzümlerGermencikGüz çiçeklerikelebeklerköy geliniRengârenkTarhana çorbasıtulumbaYunus Emre
Önceki Yazı

Veren Allahtır…

Sonraki Yazı

Alışkanlıklarımız

Şükran GÜNAY

Şükran GÜNAY

İlişkili Yazılar

Sonbaharda Aşk
Doğa-Çevre

Sonbaharda Aşk

12 Kasım 2025
5k
Her Kasımda Hallerim
Anma

Her Kasımda Hallerim

10 Kasım 2025
5k
Dün-Şimdi-Yarın
Edebiyat

Dün-Şimdi-Yarın

07 Kasım 2025
5k
Sonbaharda Hallerim
Doğa-Çevre

Sonbaharda Hallerim

20 Eylül 2025
5k
Sonraki Yazı

Alışkanlıklarımız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap