Türkiye’yi dindarlar-dinsizler diye ayırdığımı söylüyor. Önce şu kulakların duymaya alışsın. Benim ifademde dindarlar-dinsizler diye bir ifade yok. Dindar bir gençlik yetiştirme var. Bunun arkasındayım. Muhafazakar demokrat partisi kimliğine sahip bir partiden ateist bir gençlik yetiştirmemizi mi bekliyorsun? Senin öyle bir amacın olabilir ama bizim böyle bir amacımız yok. Biz muhafazakar, demokrat, tarihten gelen ilkelerine sahip çıkan bir nesil yetiştireceğiz. Bunun için varız.BAŞBAKAN TAYYİP ERDOĞAN
1. Taassub : (Asab. dan) Bir şeye veya bir kimseye taraflı olma.
2. Din bakımından fazla salâbetli olma.
3. Kendi dinini çok üstün görmek.
4. Haksız yere husumet etmek.
5. Bir düşünüşe, bir inanışa körü körüne bağlanıp ondan başkasını düşünmemek hâli.
Mutaassıb : Bir şeyi müdafaada ifrat ve inat gösteren. Körü körüne inad ve israr eden. Aşırı derecede kendi tarafını tutan.
Kuraldan çok kuralcı olmak, kraldan çok kralcı olmak gibidir. Taassub ehli insanlar inandıklarını söyledikleri dine kolaylık değil karmaşa hatta kaos getirirler. Taasub ehli kişiler hangi meslekte hangi inançta olurlarsa olsunlar varılacak hedeften çok araçları çok önemserler hatta o araçlara tapınırlar. O yüzden de yol işaretlerinin gösterdiği manayı çözmek anlamak gibi bir dertleri yoktur ve yol üzerindeki işaret levhalarının eni, boyu, rengi, açısı, konumu gibi gereksiz ayrıntıları ön vitrinlerinde tutarlar. Yazılan yazıyı görmezler önemsemezler zarfla uğraşır dururlar.
Taassub ehli kişiler asla ve asla eğitimci yapılmamalıdırlar. Çünkü bunlar kendi fotokopilerini çoğaltırlar. Bu durum o toplumun intiharı demektir. Taassub ehli kişiler asla demokrat olamazlar hatta demokrat kişiliklere düşman kesilirler. Sayın Başbakan’ın yukarıdaki sözlerini talihsiz sözler olarak görüyorum. Çünkü ilk başta DİNDAR GENÇLİK YETİŞTİRMEK SİYASETÇİLERİN VE PARRTİLERİN GÖREVİ DEĞİLDİR. Ve yetiştiremezler de. İdeoloji çıkar çatışmaları bataklığında dindar gençlik yetiştirilemez. Komplekslerini aşamamış ideoloji tutsakları haline sokulmuş parti koridorlarından aydın fikirli, özgüveni tam, ilim ve irfanı gelişmiş insanlar yetişmez. Bu eşyanın tabiatına aykırıdır.
Demokrat kişilikler ilk önce ailede yetişir. Demokrat insan da akıl ve vicdan çok gelişmiştir. Ailesi içinde dayak tekme tokat ile büyümüş, hakaret küfürlerle kendine güveni yok edilmiş kişiler aşağılık kompleksine gömülüp kalmış kişiler asla demokrat olamaz. Günümüzde ailelerin durumu ortadadır ve demokrat kişilikleri çoğaltmak kolay değildir. Falakacı ezberci eğitim sisteminden diktatörler yetişebilir ama asla demokrat kişilik yetişmez. Meclis tv den siyasetçilerin birbirlerine söyledikleri söz ve tavırlardan kendilerine bir gençliğin ne kadar emanet edilebilir olduğu şüphelidir. Ülkemizin sorunlarını çözme derdi bulunmayanların kavga gösterileriyle göz boyayıp oy devşirmeleri bizdeki güvensizliğin temelini oluşturmaktadır. İfade özgürlüğü ve yeni anayasa yapma konusunda sınıfta kalacağı belli olan hükümetin muhafazakar demokrat gençliği nasıl yetiştireceği merak konusudur. Adalet inancı ve mahkemelerden çıkan tuhaf hukuk kararları da düzeltilmesi gerekenin gençlik olmadığı fikrinin doğruluğudur.
Demokrat olmayanların demokrat gençlik yetiştirmeleri mümkün değildir. Demokrat kişiler de kibirli olmaz, söylediği ve yaptığıyla tutarsız olmaz, kavgadan polemikten beslenmez, kendi zararına bile olacak olsa hakkaniyetten çark etmez, köprüyü geçinceye kadar ayıları dayı yapmaz, bağnaz olmaz, atgözlüğü takmaz, başkasının kumandası olmaz, etrafın gazına gelmez, eksiklik ve çaresizlikleri sermaye yapmaz, hata yapmış olsa bile özür dileyebilme erdeminden uzak olmaz. Velhasıl demokrat olmak lafla olmaz.
03 Şubat 2012 Cuma
UĞUR ÖZALTIN
