Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Zehra ULUCAK

Şu Ukala Kızlar!

Zehra ULUCAK Yazar Zehra ULUCAK
01 Şubat 2010
Zehra ULUCAK
5
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Geçtiğimiz günlerde internette tıklama rekorları kırıp elden ele dolaşan Bursa Orhangazi İlçesi Atatürk İlköğretim Okulu 3.sınıf öğrencilerinden biri sınıf başkanı diğeri başkan yardımcısı olan iki kız çocuğu, kendilerini dinlemeyen sınıfa serzenişte bulunma maksatlı, çarıklı ağzıyla yaptıkları demogojiyle ve bunların sınıf öğretmenleri tarafından kaydedilip internette yayınlanmaya başlamasıyla Türkiye’nin gündemine oturdu.

Küçücük yaşlarında fakir edebiyatını tartışmasız çok iyi becerebilmeleri hariç hiçbir sempatikliği olmayan bu kızların sınıfın dikkatini çekip kendilerini dinlettirmek için böyle bir yöntem seçmiş olmaları çok enteresan. Bu çocukların bilinçaltına yer eden kimlerdir tartışılır ama her ne kadar kimileri bu çocukları özgüvenli, onurlu kimlikler olarak nitelendirse de 9 yaşındaki çocukların kendilerini acındırma yöntemiyle dikkat çekmeye çalışmaları hayli üzüntü verdi bana.

Video görüntüsünde ilk olarak söz alan sınıf başkanı Havva Mutlu, gözyaşları içinde kendisinin aldığı iyi notların arkadaşlarının da alması için çalıştığını, ancak hiç bir arkadaşının yardımcı olmadığını anlatıyor. Video sınıf başkanının arkadaşlarına, “Size 70 tane soru yazdım, cevaplarını yazdım, benim gibi 100 alın diye ama herkes kendi aleminde… Ben böyle başkanlığı nasıl yapayım şimdi herkes kendi aleminde. Size yazıklar olsun” diyip yerine oturmasıyla başlıyor. Başkandan sonra sözü devralan sınıf başkan yardımcısı Gizem Bera Yüksel’in sözleri ise izleyenlerin o an yüreğini burkuyor.

Öğretmenin fakir olduğu için kendisini başkan yapmadığını sadece diğer arkadaşlarının başkanlığı sırasında bu görevi merak ettiği için başkan yaptığını söyleyen Gizem, daha sonra ayağındaki yırtık botu göstererek okula gelirken ayağının ıslandığını söylüyor. Diğer arkadaşının botunu göstererek ‘benim babam, annem böyle bot alamıyor’ diyor. Babasının inşaat işçisi olduğunu ve kaza geçirdiğini söyleyen kız, babasının okumaları için ekmek parasını kazanmaya çalıştığını ve inşaatın 5. katından düştüğünü ağlayarak anlatıyor. Ve kendisini dinlemeyen zengin çocuklarına;

“Bu sizin yaptığınız insanlığa sığar mı? Sığar mı İsmail, sığar mı Burak, sığar mı Atalay. Söyleyin cevap verin. Başkanı üzdüğünüz kadar beni de üzüyorsunuz. Benim şu an içimde ateş var. Üzüyorsunuz beni” diye çıkışıyor ve Türkiye bu sözlere ‘helal olsun bu kızlara’ diyor.

Uzun süredir iş olmadığı için çalışamayan Gizem’in babası Salih Yüksel, öğretmenlerinin sınıfta hatıra olsun diye çektiğini söylediği bu videonun hayatlarını değiştirdiğini belirterek, videonun televizyonda ve internette yayınlanmasından sonra yüzlerce insanın kendisine ulaşarak yardım teklifinde bulunduğunu dile getirdi.

Geçen akşam Kanal D’de yayınlanan ‘Beyaz Show’a Sınıf Başkanı Havva Mutlu ile yardımcısı Gizem Bera Yüksel, okul kıyafetleriyle katıldı.

Video görüntülerinde olduğu gibi ailesinin geçim sıkıntılarını anlatan sınıf başkan yardımcısı Gizem Bera Yüksel’in sözleri stüdyoda büyük alkış aldı. Gizem Bera Yüksel, “Bizim Cemal Akkuş öğretmenimiz var. Ona buradan kucak dolusu selamlarımı gönderiyorum. Onu bu canlı yayına koyamadılar. Valilik izin vermemiş. Onların kalıplarına tüküreyim. Orada oturuyorlar sıcak yerde. Benim öğretmenimden ne istediniz” deyince Beyazıt Öztürk eliyle minik Gizem’in ağzını kapatarak konuşmasını engelledi. Kimileri için dobralık olan bu olay benim için terbiyesizliktir.

Gizem Bera Yüksel’in sözleri üzerine Beyazıt Öztürk, “Sinir var, büyük sinir, Gizem’i bırakırsam dümdüz gidiyor” dedi. Gizem’in sözlerinden korkan Beyazıt Öztürk, daha sonra konuşmak isteyen Gizem’in söyleyeceklerini önce kulağına anlatmasını eğer sakıncasız bulursa söylemesini istediğini söyledi.

Hakkında Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğünce soruşturma açılan Cemal öğretmene Gizem’in sözlerinin sebebiyet verdiği söylense de bence sebep; öğretmenin küçücük çocukları birbirlerine karşı kışkırtarak, üzerlerinden prim elde etmek amacıyla istismar etmiş olması ve sınıfta öğrenciler arasında gerçekleşen bu trajedik olaya müdahale etmek yerine bu çocukların haliyeti ruhiyesini gözetmeden ortamı kızıştırıp, bunu da kameraya kaydetmesidir.

İnternet sitelerinde ve haberlerde ‘küçük kızların inanılmaz dramı’, ‘Türkiye bu kızlarla gurur duyuyor’ başlıklı birçok haber yapıldı. Sanki fakirlikten müzdarip olan bir tek bu kız var memlekette. Türkiye’nin dramı başlıklı yazılar hat safhada. Gamze, fakir diye öğretmeninin kendisini başkan yapmadığından şikayet ediyor ve bunu o öğretmen kameraya kaydediyor.

Kızların seri ve akıcı şekilde yaşlarının üstünde bir dil becerisiyle konuşuyor olmalarına, başkanın o yaşta sınıftakilere ders anlatıp tahtaya 70 tane soru yazmasına ve arkadaşlarına bir şeyler öğretmek istemesine lafım yok (her ne kadar küstahça gelse de) ama daha evvel de söylediğim gibi başkan yardımcısı kızın fakirlikten dem vurarak dikkat çekmeye çalışması bana tam bir fakir edebiyatı geldi. Kim veriyor küçücük çocuklara, sana parasızlıktan acıyorlar, fikrini?

Zaten kafası karışık bir nesil yetişiyor bu devirde. Bir de üstüne 9 yaşında olan bir çocuğun bunu dillendirdiğinde takdir görmesi, hatta bu videodan sonra kendilerine yardım yağması çocuğun kafasını nasıl karıştırır acaba? Bundan 20 sene önce yok muydu aynı sınıfta okuyan hem fakir hem zengin öğrenciler ama kimse dillendirmezdi böyle şeyleri. Geçmişten günümüze hiç bir şey değişmedi aslında teknolojiden başka…

Orada bu görüntüleri çeken sınıfın öğretmeni var ama bu iki kız duygu sömürüsüyle bütün sınıfın kendilerine öğretmen sanki onlarmış gibi saygı göstermesini bekliyor. Kızlardan biri sınıfı azarlıyor diğeri ajıtasyon yapıyor ama orada öğretmen ‘aferin aferin’ diye alkış tutturuyor. Burada öğretmen mesleği konusundaki başarısızlığını kendi elleriyle ifşa etmektedir ve başkan yardımcısı Gizem’in ajıtasyonla gözyaşı dökerek istediğini elde etme metodunu takdir edercesine tevsik edip, ortamı sakinleştirmek yerine olanları büyük bir keyifle kaydetmektedir.

Gece yarısı yayınlanan Beyaz Show’a konuk olan bu çocuklar üzerinden prim yapanlar da, o çocukların karşısına geçip sırıtarak alkışlayanlar da öğretmen kadar kabahatlidir aslında. Kim hangi yorumu yaparsa yapsın, olayın gerçek açıklaması 9 yaşındaki çocukların haklarını aramayı öğreniyor olması değildir. Bir öğrencinin bunu diğer öğrencilere karşı egemenlik kurarak yapması ve sınıf başkanlığı yetkisinden aldığı böbürlenmeye dayanarak diğerlerini ezmesi, bir diğerinin ise gözyaşını silah olarak kullanarak demogoji yapıyor olmasıdır. Fakirlik zordur ama öznesi kim olursa olsun küçücük çocukların dikkatini çekmek için kullanılacak mevzu değildir. Hele hele fakirliğin küçücük bir kız tarafından anlatıldığında alkışlanacak hiçbir yanı yoktur.

O yaştaki çocukların gürültü yapıp çok çalışkan olan sınıf başkanını ve acıların çocuğu yardımcısının ukala ukala bilgiçlik taslamalarını dinlemiyor olmaları çok mu tuhaf? ‘Bu insanlığa sığar mı?’ sorusu en çok dikkatimi çeken şey oldu. Nedir sınıf arkadaşlarının bu sözü hak etmelerine sebep olan? 9 yaşındaki çocukların kendi dünyalarına dalıp tahtadaki 70 soruyu sessizce cevaplamıyor olmaları mı? Bu kadar tepki verilmesi bu videoda olanların tamamen öğretilmiş davranışlar olmasının ispatıdır. Ve en kötüsü bu kızların öğretmenlerini rol modeli olarak benimsemeleridir. Bu da eğitim sisteminde öğretmen adıyla görev yapan bazılarının gerçek yüzüdür.

Bu videoda belki birilerine malzeme çıkar ötekiler de bundan nasiplenir niyetiyle çocuklar kullanılmıştır. Yoksa kendini hırpalarcasına hırslanmak ve hayata karşı bu kadar öfke duymak için çok erken bir yaşta değil mi?

Bunlar ajitasyon empoze eden sabah programlarının ve populizmin de kaçınılmaz sonudur aynı zamanda.

Çocuklara özgüven aşılanması ve her birinin kendinden emin ne istediğini bilen bireyler olarak yetiştirilmesi ne kadar önemliyse, bu çocukların kendilerini ifade ederken ve istedikleri hedefe varma yolunda mücade ederken benimsemeleri geren vasıflar da bir o kadar önemlidir. Çocuklar küçük yaşlarında firavunlaştırılmamalıdır.

Hakkını müdafaa ederken bile saygı unsurunu elden bırakmamayı empoze etmek aile ve öğretmenin görevidir. Sürekli şikayet ve şükürsüzlüğün dillendirildiği ortamlarda yetişen çocukların hazin sonu farklı sebeplerle gün yüzüne çıkmıştır aslında bu videoda.

Eğer 9 yaşında bir kız çocuğu milyonların izlediği bir programda Türkiye Cumhuriyeti’ni ve milleti temsil eden makama, valiye hakaret edebilecek küstahlıkta yetiştiriliyorsa bu kızın değil onu yetiştirenlerin ayıbıdır. Öte yandan, ‘küçük kız bürokrasiye haddini bildirdi’ gibi bilinçsiz, kulaktan dolma sırf muhalefet olsun diye yorum yapanların cahilliğine veriyor, valinin hükümet taraftarı olmadığını, makam olarak Cumhuriyet ile yönetilen ülkelerde Devleti temsil ettiğini hatırlatmak istiyorum… Lütfen herkes haddini bilsin!

Paylaş
Etiketler: ajıtasyonbaşkan yardımcısıbeyaz showdemogojidramfakirlik edebiyatıgözyaşısınıf başkanısuistimal
Önceki Yazı

Türkiye’de Yoksulluk

Sonraki Yazı

Kavganın Aslı

Zehra ULUCAK

Zehra ULUCAK

İlişkili Yazılar

Zehra ULUCAK

All The Curse Of Allah Be Upon Israel

01 Haziran 2010
5k
Zehra ULUCAK

Tüfek İcat Oldu Mertlik Bozuldu

28 Mayıs 2010
5k
Zehra ULUCAK

Dünyanın En Pahalı Benzini Neden Türkiye’de?

24 Mayıs 2010
5k
Zehra ULUCAK

Emeklilik Çanları Baykal İçin Çalıyor

19 Mayıs 2010
5k
Sonraki Yazı

Kavganın Aslı

Yorumlar 5

  1. kerem says:
    16 yıl önce

    Yanlış hatırlamıyorsam Sayın Özal’aydı vatandaşın teki çıkıp özgürlük istiyorum diye bağırdığında aldığı cevap çok güzel “sen cumhurbaşkanına bağıracak kadar özgürsün zaten.”
    Yazınızda belirttiğiniz gibi bu çocuklara özgüven verilmemiş, bu çocuklara hak arama adı altında küstahlık öğretilmiş. Hele ki yardımcıya bakın 9 yaşında bir dilenci yetiştirilmiş…

  2. Halil DAĞ says:
    16 yıl önce

    yazıyı henüz okumadım ama yorumları kontrol ederken acımasız yorumunuzu gördüm.
    el kadar çocuklara dilenci demek yerine 70 milyonu kömür makarna sadakasına alıştıran memlekete dilenci bir ruh aşılayanlara bir kaç kelam etmenizi daha anlamlı bulurdum doğrusu.
    Not: O söylediğiniz olay Menderes-Baykal arasında geçmiş gibi anlatılır ama mesnedi yoktur.

  3. kerem says:
    16 yıl önce

    GÖRGÜLÜ KUŞLAR GÖRDÜĞÜNÜ İŞLER!
    Ne yazık ki dokuz yaşındaki çocuğun sarf ettiği sözcükler manası kavranarak söylenmiyor. Klip izlendiğinde çocuğun vücut dili; söylediklerinin bilinçli olarak karşısındakinin yumuşak karnından vurmak için seçildiği çok açık, sözler ezberlenmiş gibi.
    Çocuk yırtık botu gösterip babanın inşaattan düştüğünü söyleyince ne oluyor?
    Aileye yardım yağmaya başlıyor,
    Özel programlara çıkılıyor. Bravo(!)
    Bu durumda adam neden çalışsın ki bak iki hafta içinde neler oldu..
    Hem diğer inşaat işçilerinin çok mu farklı durumları sanki, hepsi canları pahasına çalışıyor.
    Neden halk sadece çıkıp duygu sömürüsü yapanlara yardım ediyor peki?
    Neden birileri ağlamadan insanımızın yardım duygusu kabarmıyor.
    Daha sonra kömür dağıtan, gıda yardımı yapan DEVLET
    bizi buna alıştırmış oluyor.
    İyi de bu zaten SOSYAL DEVLETİMİZİN GÖREVİDİR.
    Yapılması gerekenler MAALESEF insanlara öyle bir lanse ediliyor ki sanki hükümet oy satın alıyor gibi anlaşılıyor.
    madem devletin yaptığı yardımlar yanlış anlaşılıyor
    o zaman devletin SOSYAL sıfatını silelim, ne dersiniz?
    Hadi kapatalım devlet hastanelerini, hepsini özele çevirelim örneğin.
    Bakalım hastalık hastası milletimiz ne kadar buna dayanacak(?)

  4. Uğur ÖZALTIN says:
    16 yıl önce

    Zehra hanım makalenize tamamıyla katılıyor ve hakikatları yazdığınız için sizi kutluyorum.

    Bu olayda en kusurlu kişi o sınıfın öğretmenidir. Mutlaka cezalandırılmalıdır.

    Valiye küfretmek bu yüzsüzlüğü o çocuğa kazandırmış olmak o öğretmenin zavallılığını ıspatlar.

    Bu yazınızı beyazıt yani beyaz show a yollamanızı şiddetle tavsiye ederim

    Bir daha böyle hatalar yapmasın beyazıt

  5. Halil DAĞ says:
    16 yıl önce

    Kerem bey,
    zaten sağlık hizmeti özelleştirildi
    sizin haberiniz yok galiba.
    bana ajitasyon yapmadan daha somut şeyler yazarsanız sevinirim.
    yoksa sizi köroğlu ile ayvaz gibi başbaşa bırakabilirim de.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap