Bir bakmışsın bir dağın zirvesindeyiz seninle
Bahara kalmış kar kristalleri var avuçlarımızda
Parmaklarımız uyuştu soğuktan kar kar
Sahra çöllerindeyiz şimdi Yandık susuzluktan kızardık nar nar
Bir bakmışsın
Manhattan caddesi numara otuz altıdayız
Toptancıdan giysiler alıyoruz top top
Bir bakmışsın ta Van’dayız kahvaltıda
Silip süpürmüşüz otlu peynirli pideleri lop lop
Nürnberg’deyiz şimdi
Brezehnkolp diyorlar simit yiyoruz
kaleye doğru çıkıyoruz
Nur Eine Berg Nürnberg
Taşlı bir köy yolundayız şimdi
Atlı arabada gidiyoruz bir çerçiciyle tıkır tıkır tekerler
Allı morlu giyinmiş şalvarlı şıkır şıkır Gülefer
Tas tas ayran içiyoruz harmanda toza toprağa inat lıkır lıkır bu sefer
Höllük eliyorum ninemle bağlarda bu sefer
Üzüm de topladık bir sepet
Sefer tasıyla yemek taşıyor dükkana Nilufer
Manastır tepesinin İçmecesinde iki rekat şükür namazı kılıyorum
Nasipsizlerin siyasi nutuklarından yılıyorum
Viyana’da Walter Strauss dinliyordum
Köyümde Neşet Ertaşla inliyorum
Hasta Sündüs nineden
Her gittiğimde beyaz bir ödül yumurta alıyordum
Osternde yumurta boyayanlara selam salıyorum
Cemreler sıra sıra düştü
Hıdırellez’in mis mis kokusunu alıyorum
Seni özledim yine deyip deyip bir sayha ile dağlara selam salıyorum
Saçından kesip verdiğin bukleye kırmızı şerit bağlıyorum
Ben en çok sabahları seherde ağlıyorum
Ben bu astral seyahatlerden son zamanlarda çok zevk alıyorum
Her anında başka bir aleme dalıyorum
Müzayedelerden antikaymış diye diye
Eskiler püsküller alıyorum satıyorum
İnsanları eve tıkan
Bütün ümitleri yıkan şu salgına
sövüyorum sayıyorum
Kırmızı bir gül goncasısın şimdi koklamaya bile kıyamıyorum
Ya da ben öyle sanıyorum
Seni düşünüp düşünüp çıra gibi yanıyorum
Seni gece gündüz
Sıralı sırasız yine seni anıyorum
Ben senin siluetini çok uzaktan bile tanıyorum
Kalbin atıyor şimdi pıt pıt bir serçe gibi
Uçsan uçsan diyorum uzak diyarlardan
Ama yine kıyamıyorum
Seni öpmelere doyamıyorum
Şükran Uçkaç Yargı
22 Nisan 2021 Ankara























