Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Eğitim & Kültür

Simurg!..

Ömer Sabri KURŞUN Yazar Ömer Sabri KURŞUN
02 Mart 2023
Eğitim & Kültür, Genel Eğitim, Ömer Sabri KURŞUN, Öykü Tefrikaları
0
Simurg!..
408
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gün/aydın dostlarım…
Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…
İşte yepyeni bir gün daha başladı hayat yolumuzda… Yeni güne uyandıran, nefes veren Rabbimize şükürler olsun…

SİMURG!..

Anka kuşu!.. Tuğrul kuşu!..
Pers mitolojisinde ortaya çıkan Türklerde Anka Kuşu veya Tuğrul Kuşu, Batılı metinlerde Phoenix olarak bilinen efsanevi bir kuştur… İsimler farklı olsa da yüklenen görev aynı, o varlığa. Küllerinden doğmak!..
Pers, Fars, Türk mitolojileri, Kaf Dağı, bilgi ağacı gibi kelimeler hikâyesinde yer alsa da sonuç umut görmek, o duruşta! Tekrar ayağa kalkmak!..
İnsanoğlunun yaşadığı zorlukları üzerinden atması!.. Sadakat, zarafet, hakkaniyet, tekâmül, ölümsüzlük ile harmanlanması.
İşte burada Anka’nın büyüsü ve ölür ölmez yuvasında yeniden hayat bulması, hiç ölmemiş gibi, sanki sihirli iksir içmiş dili. Efsaneye göre Simurg ya da bilinen adıyla Zümrüd-ü Anka kuşu, bilgi ağacının dallarında yaşar ve akıllara gelebilecek her şeyi bilir, bütün kuşlar ona inanır, başları sıkıştığında onun yanına koşar. Bilge kuş öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın kuru dallarından yeni bir yuva yapar. Hiçbir zaman ne olduğu anlaşılamayan yapışkan ile yuvayı sıvar, sonra ölümü bekler.
Güneş tüm görkemiyle ortaya çıkar, kuru dallar yanar, böylece Simurg küllerinden yeniden doğar.

Rivayet olunur ki kuşların hükümdarı olan ve Kaf Dağı’nda yaşayan Simurg, Bilgi Ağacı’nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş. Kuşlar Simurg’ a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürlermiş. Ama içlerinden onu gören olmamış.
Günlerden bir gün kuşların başına, çözümünü bulamadıkları bir dert gelir. Kuşlar düşünüp taşınıp Anka kuşuna danışmaya karar verir. Ancak Anka kuşunu aralarında henüz gören yoktu.
Belki o sadece dillere bilgeliğiyle masal olmuştu. Tam pes etmek üzerelerken bir işaret gelir. Simurg ‘un kanadından bir tüy diyarlarına uçar. Kaf Dağına çıkma ve Anka’yı bulma fikri yönünde karar alınır.
Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler. Simurg ’un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan Kaf Dağı’nın tepesindeymiş. Bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg ‘un kanadından bir tüy bulmuş. Onun var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg ‘un huzuruna gidip, yolunda gitmeyen şeyler için yardım istemeye karar vermişler.

Kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. İsteği ve sebatı az olanlar, dünyevi şeylere takılanlar yolda birer birer dökülmüşler. Yorulanlar ve düşenler olmuş. Önce ‘Aşk Denizi’nden geçmişler sonra ‘Ayrılık Vadisi’nden’ uçmuşlar. ‘Hırs Ovası’nı aşıp, ‘Kıskançlık Gölü’ne’ sapmışlar. Kuşların kimisi ‘Aşk Denizi’ne’ dalmış, kimisi ‘Ayrılık Vadisi’nde’ kopmuş sürüden. Kimi hırslanıp düşmüş ovaya, kimi kıskanıp batmış göle.
Önce Bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp; Papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş (oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış); Kartal yükseklerdeki krallığını bırakamamış; Baykuş yıkıntılarını; Balıkçıl kuşu bataklığını özlemiş…

Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi ‘Şaşkınlık’ ve sonuncusu Yedinci Vadi olan ‘Yok oluş Vadisi’nde’ bütün kuşlar umutlarını yitirmiş. Kaf Dağı’na vardıklarında geriye sadece otuz kuş kalmış. Simurg ‘un yuvasını bulunca öğrenmişler ki ‘Simurg – otuz kuş’ demekmiş. Onların her biri birer Simurg ’muş. 30 kuş anlar ki aradıkları kendileridir ve gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur.

Fakat yolculuk zor geçecektir. Çünkü ona ulaşmak için yedi vadiden geçeceklerdir.

Nefs Vadisi: Uçsuz bucaksız güzelliklerle dolu, dert ve tasanın olmadığı, isteklerin gerçekleştiği vadidir. Bazı kuşlar yorgun düşer. Mekânın büyüsüne kapılır. Kolay yoldan isteklerinin gerçekleşmesi hayaliyle amaçlarından vazgeçerek orda kalır.
Aşk Vadisi: Sisten göz gözü görmeyen vadidir. Bu nedenle ağaçlar kuğuya, yollar sülüne dönüşür.
Âşık kuşlar büyüye kapılıp oraya yerleşir. Cehalet Vadisi: İyice yorulan zayıf kuşlar düşünmemeye böylece hafiflemeye karar verir. Ne gerek vardır onca yolu bilgi için gitmeye?..
İşte onlar vadide kalıcı olur. İnançsızlık Vadisi: Yol uzadıkça uzar. Bıkkın kuşlar Kaf Dağı’na hiç ulaşamayacaklarına karar verir.
Umutları yiter. Birkaç tanesi vadide kalır. Yalnızlık Vadisi: Kuşların bir kısmı o vadiye sadece kendileri ulaşmış gibi bir hisse sahip olur. Tek başına uçar, tek başına avlanır.
Birlik olanlar yola devam ederken o kısım kalır.
Dedikodu Vadisi: Vadiden fısıltı sesleri gelir. Fısıltılar Anka’nın yandığını tüylerinin olmadığını söyler. Diğeri ise yanına gelen herkese saldırdığını beyan eder. İnananlar diğer vadilerde ki gibi kalır.

Ben Vadisi: Herkes lider olmak ister. Sona yaklaşılır. O kuşlar kendi bildiklerinin doğru olduğunu düşünür. Öne geçip yol göstermek için kıyasıya rekabet başlar. Ben demekte ısrar edenler orada kalır. Nihayet yolculuk sona erer ve zirveye ulaşılır. Geriye sadece otuz kuş kalır. Yuvaya vardıklarında Simurg’un otuz kuş olduğunu hepsi anlar. Herkes kendi bedeninde Anka Kuşunu yaratacak güce sahip olsa da, pes etmeyenlerin bilgeliğe ulaşacağını öğrenir.
Belki de her biri sonrasında defalarca yanıp kül olur. Yeniden doğmayı öğrenir. Yaşamak!..

İnsanoğlu Simurg misali kaç vadiden geçer?.. Yol ne kadar sürer?.. Hangi vadide kalır?..
Veyahut yiter?.. Yılgınlık mı, bıkkınlık mı can acıtır?..
Anka kuşu olabilmek için yanına kaç kalp katmalıdır?.. Savrulur mu?.. Bilgeliğe doyar mı?..
Ben oldum der mi?.. Kaç yara alır?.. Kimi sarmalar?.. Kaf Dağı nerededir?..
Ayağa kalkmak için kaç defa yere düşmelidir?.. İnsan kalabilmek zor mudur?..
Şeffaf şişelere en çok hangi sırrını koymuştur?.. Daima mavi renge mi hayran olmuştur?..

İnsanın bitti dediği yerde başlar hayat, tükendim dediği anda yeşerir filizler… Bir tırtılın hayata elveda dediği an canlanır birdenbire rengârenk kelebek kanatlarıyla “Merhaba” der yeniden yaşama… Yüreğimdekileri korkmadan gerçekleştirmek için koşmalı dur durak bilmeden hayatta. Gidebilmeli bazen en uzaklara, en ummaz denilen çöllere, bazen de okyanusun en derin dalgalarına… Yüreğinin heybetiyle öğrenmeli, yaşamalı hayatı. Dur durak bilmeyen bir kuş gibi uçmalı hep bambaşka güzelliklere… Güzellik mi sadece? Hayır; bazen de acıya, zorluğa, en çıkılmaz anlara. Ve sonra yeniden yüreğinin pusulasıyla çıkar aydınlığa… Hayatta tadı veren de bu değil mi zaten? Şekeri tatmadan tuzu anlayamazsın… Zorluğu görmeden ferahlığın verdiği mutluluğu tadamazsın…

Ailen olmalı. Ailen varsa, şanslısın demektir, Çelikten sağlam, taştan sertsindir… Arkana dağ yaslanabileceğin tek dayanağındır hayatın boyunca seni var edendir aile… Tek başına yaşayabilirsin, ama yaşarken her şeyi kendin yapamazsın Anne baba sıcaklığını veren olamayacak hiçbir zaman… Unutmamak lazım hayat öyle kısa ki. Zaman su gibi akıp geçiyor. Bugün var olanlar, yarın olmuyor. Aile olmak zor şeydir. Her zaman yanımız da olduklarını bildiklerimiz, Onlar için düşünmeden canımızı verebileceğimiz kişiler, Gün geliyor yok oluyor. Sıcacık bir yuvan varsa. Şükür et ve yoluna devam et…

“Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle.” Mevlana sözleri ne kadarda doğru…
Zira Anka kuşu kimi deyişte efsanelere hapsolmuştu. O meziyet sadece ona mahsustu. Lakin her beden vakti gelince yeniden parlıyordu. Hayır diyebildiğinde celladına; güçleniyordu.
Belki Anka’nın sırrı yuvasının yapışkanında saklanıyordu. Çünkü İnsan da büyüdükçe kendini keşfediyordu! Yanan kuru dallarına aldırma. Doğuya baktığında her şafak vakti Güneş her sabah yeniden ihtişamıyla doğuyordu…

Haydi sizde, Güneş gibi ihtişamla doğun, her sabah yeni güne, severek, sevinerek dostlarım. Rabbimize şükürler edelim nefes aldırdığı için…
Güne yolculuğunuz zor olmasın. Zor olmaması için; Yaratandan dolayı yaratılanı sevelim” Yunus Emre’nin dediği gibi.
Allah hep güzel şeyler yaratır. Yaratılışta ‘çirkin’ diye bir terim yoktur. Yaratılış âlemi baştan sona, hikmetle lebalep doludur. Bu âlemde hikmetsiz, tırnak kadar bir boşluk bile bulunamaz.
Ve hayat, Allah’ın kurduğu bir yaşam sistemi olarak olağanüstü derecede güzeldir.
O nedenle ki sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu ülkenin sahipleri yalnızca bu ülkeyi karşılıksız seve bilenlerdir… Mutlu, umutlu ve hüzünsüz, acısız olarak, sağlıkla, sevdiklerinizle birlikte geçirmenizi dilediğim güzel günleriniz olsun.
Kim; Barış adına, Sevgi adına, İnsanlık adına yoklama alırsa, Ben; ‘Buradayım…’ Bugün ve bundan sonraki her gün, farkındalıkla dünyaya bakmanız dileğiyle gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun, gecenizden doğan sabahınıza selam olsun… Hoş kalın, hoşça kalın, sevgiyle hep dostça kalın, bir gün bir yerlerde, yeniden görüşmek ümidiyle…

#öskurşun#

Paylaş
Etiketler: Anka kuşuayrılık vadisikaf dağısadakatsimurgtuğrul kuşuzarafet
Önceki Yazı

Dünü Yazmak ve Yarınlara Yazmak

Sonraki Yazı

Sevda Tepesi

Ömer Sabri KURŞUN

Ömer Sabri KURŞUN

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Yörüklerin Harika Öğütleri
Eğitim & Kültür

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Sevda Tepesi

Sevda Tepesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap