Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nezahat GÖÇMEN

Simi Adası

Nezahat GÖÇMEN Yazar Nezahat GÖÇMEN
18 Nisan 2020
Nezahat GÖÇMEN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

On İki Adalar zincirinin en küçüğü

Yabancı Damat dizisinde Nazlı’nın Simi’den Antep’e dönerken Niko ile vedalaştıkları sahne,  dizinin bitiminde çalan o efsane müziği hafızamda iz bırakmıştı. Bodrum limanından 7 Temmuz Pazar günü katamaranla hareket ettik.  Hava mis… Katamaran batmayan yapısı ve hızlı gitmesi tercih sebebim oldu. Katamaranın dibi kurşun olduğu için asla batmazmış.  Seyir halindeyken motor sesi yoktu. Denizin durgunluğunun tadını çıkarmak bize düştü.  Yeryüzü ve gökyüzünün maviliğinde ilerlerken, yaklaşık 2 saat sonra karşımızda rengarenk bir ada belirdi. Küçük tarihi bir ada ve ben.

Dik kayalara sırtını dayamış, iki katlı neo- klasik Anıtlar kurulunun belirlediği pastel renkli evler size “Merhaba” diyor. Mimari açıdan güzel olmakla beraber son derece kurak, kayalık bir ada görünümünde. “Merdivenli Ada”,” Masalsı Ada”  diyebilirsiniz. Mavi beyaz renklerin hakim olduğu büyüleyici adalardan farklı. Cadde ve sokaklardan yüksekteki evlere merdivenlerle ulaşılıyor. Merdivenler rengârenk, pırıl pırıl.

Çarşıya açılan her sokak daracık ve kartpostal gibi…

Ege Denizi ile Akdeniz’in buluştuğu yerde bize bu kadar yakın olup da vizesiz gidemediğimiz On iki Adalar zincirinden birisi.(Yeşil Pasaportum olduğu için vizesiz geçiş yaptım.) Sadece Türklerin değil, yabancıların da akın ettiği bir ada.   Biz Bodrum’dan hareket etsek de Muğla’nın Datça ilçesinin tam karşısında bir ada. Datça’ya 8 km, Bozburun’a 6.5 km. Simi Adası, adını eski zamanların sosyetesi olarak bilinen Yunan mitolojisinde deniz tanrısı Poseidon’un eşi Nymph Syme’den almış.   Adanın eski isimlerinden bazıları Aigli, Metapontis ve Kariki’dir. 400 yıl Osmanlı Devleti tarafından yönetilmiş bu adada, Osmanlı döneminde Sümbek denilen tekneler üretildiği için adı Sömbeki’dir.   Nüfusu, o dönemde 20.000 üzerinde iken süngercilik ve deniz ticaretinin azalmasıyla nüfus oranı da azalmış.  Bugünkü nüfusu yaklaşık 3.000 kişilerde.  1905 yılında Simi Adası ile İzmir kardeş şehir olarak ilan edilmiş. Adaya gelen turistler arasında tercihleri öncelikle Türkler.

Şehir merkezi, iki koyun birleştiği yerde. Limanı şehirle iç içe ve göz bebeği. Merkezde 1884 yılında yapılmış saat kulesi bulunmakta. Saat kulesinin arkasında polis noktasında giriş işlemlerini yaptıktan sonra, Simi Adası’na kendimizi bıraktık.  Kontrol noktasından sol tarafa döndüğünüz zaman çarşı başlıyor.  Küçük ama çok sevimli bir çarşısı var.   Meydanda köprünün yanında, Türk kahvemizin aynısı bir kahve türü Greek Coffee içmek için mola verdik. Kahve, mekanın güler yüzlü çalışanları ile daha bir keyifliydi. İnceden Rum ezgileri bize eşlik ediyordu.

Simi Adasının Tarihçesi: Ada, ilk önce Roma İmparatorluğu, daha sonra Bizans İmparatorluğunun bir parçası olmuş. 1373 senesinde St. John Şövalyeleri tarafından ele geçirilen Simi Adası, 1522′de Rodos’un fethedilmesiyle Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine girmiş ve Rodos sancağına bağlı bir kaza olmuş. 1522’den 1912 yılına kadar Türk hakimiyeti altında kalan ve Osmanlı Devleti tarafından 4 asır yönetilmiş olan Simi diğer On iki Adalar ile birlikte 1912’de İtalyanlara bırakılmış ve 1948 yılında Yunanistan’ın egemenliğine girmiş.”

Pedi Kasabası, tam bir dinlenme yeri. Simi’ye sadece ve sadece 5 kilometre mesafede. Denize girmek için en güzel plajlar burada yer alıyor.  Bu sevimli kasabaya yarım saatte Simi Adası merkezden kalkan otobüslerle veya taksi ile ulaşıyorsunuz.  Tercih sizin. Biz araç kiraladık. Pedi Kasabasında restoranlar merkeze göre biraz daha pahalı.

Pedi kasabasından dönerken Chorio’ya uğrayın. Enfes manzarayı izleyin. (375 basamaklı merdivenlerden (Good Steps) yukarı Chorio mahallesine arzu ederseniz yürüyerek de çıkabilirsiniz. Chirio tepesinde 1875 yapımlı arkeoloji müzesi de Büyük Meryem Kilisesi’de( Megali Panaghia) kalenin içinde bulunuyor. Rehberimiz, iki sur duvar kalan, merkez Simi’nin batısında antik akropol üzerindeki en yüksek tepeye 15. Yüzyılda inşa edilmiş, 2.Dünya Savaşı’na kadar iyi korunmuş ve savaş sırasında mühimmat deposu olarak kullanılmış olan St. John Şövalyeleri Kalesinin, bir patlama sonrasında içindeki Meryem Ana Kilisesi’yle birlikte tahrip olduğunu anlattı.

Kalede, Miken Döneminden kalma duvarlar ve seramikler bulunuyor.  İkinci kez gittiğimizde kalenin içindeki kiliseyi ziyaret etmek için kiraladığımız aracı Chorio’daki ilköğretim okulunun yanında park ettik. Bu Ioannidio Okulu! Kalan yol merdivenle devam ediliyor.  Daha önce gezdiğim için tekrar çıkmak istemedim. Arkadaşlarım çıktı, bir arkadaşım daha geri döndü. Merdivenler gözünde büyüdü.   Daracık, sarı, mavi, kırmızı boyalı ve taş evleri olan küçücük bir sokakta bekledim. Sokakta sessizlik vardı.  Sessizliğin içinde kendi kendime, “Kalimera,  diyecek kimse de yok.” dedim.   İşte o anda bir kapı açıldı. İçerden Maria Teyze çıktı. “Kalimera” dedi ve elimi tuttu. Maria, daha önceden tanıdığım birisi gibiydi. Anne gibi, kardeş gibi sıcacık ve samimi. O anda cinsiyet, ırk, dil, renk  gibi kavramlar yoktu. Sadece sevgi dili, insanlık dili vardı. Elimden tuttu ve beni içeri aldı. Kırk yıl hatırı olan bir kahve yaptı. Kahve ikramının ardından “Su, kola, limon… Sıraladı. “ Nasıl ve ne ikram edeceğini şaşırdı. Gönlü o kadar bol, yüreği o kadar güzeldi ki anlatamam.  Dönme vakti gelince Maria, mutfakta yaptığı ekmek, galeta ve üzeri susamlı çöreği çantama koydu. “Bodrum’a götür.” dedi. Sarıldık sevgi ile. Mutluluk gözyaşları döküldü ikimizin yüreğinden. Duygu patlaması yaşadık. Ayrıldık ama ruhen ayrılmadık. Aramızda sadece 2 saatlik mavi su mesafesi var. Artık onların Bodrum ve İstanbul’da bir ailesi, benim ise Simi Adasında bir ailem vardı. Özlemle sosyal medya ve whatshap üzerinden görüşüyoruz.  Ben, Yunanca bilmiyorum ama Google translete ile çeviri yaparak iletişim kurabiliyoruz.  Maria’nın ikamet ettiği Panagia Keharitomeni (Madonna) mahallesine, su ve rüzgarın melekleri le sevgilerimi gönderiyorum.(  Adada Maria ismi çok fazla.)

Eğer Chirio Tepesi’ne ilk kez çıktıysanız acele etmeyin,  inmeyin.  İnsan, zamanın içinden mi geçiyor? Zaman, insanın içinden mi geçiyor? Bu sorunun yanıtını düşünerek gezegenin güzelliğine tanık olun ve Simi Adasını kuşbakışı izleyin.

Agia Marina: Pedi plajından tekne ile ulaşabilirsiniz.  Turkuaz renkli denizi muhteşem, havası tertemiz.  Panormiti Koyu:  Simi’nin en dikkat çeken yerlerinden biri bu koy. Rodos’tan gelen tekneler genellikle burada mola veriyormuş. Panormiti’de, hac yeri saydıkları ‘’Moni Taksiharki Ortodoks Kilisesi’bulunuyor.  Kilise denizlerin koruyucu meleği Mikhail’e yaptırılmış.   Kilise içindeki baş melek Aziz Mİkhaile’nin ikonuna yüz süren Hristiyanlar hacı oluyor.   Bir Pazar günü, ‘’Moni Taksiharki Ortodoks Kilisesi’ne gittik.  Dışarıdan ayin sesi geliyordu. Şortlu olduğumuz için kilise girişinde kutuda bulunan uzun eteklerden giyip, İçeri girdik.  Bir bebek vaftiz ediliyordu.  Vaftiz kişinin yeni bir yaşama kavuştuğunu anlatıyor. Çok özel hazırlıklar yapılmış. Tören, bebeğe işkence gibiydi.  Durmadan ağlıyordu minik bebek. İki kız kardeşi ve erkek kardeşi bebeğin etrafında dualarla dönüyorlardı. Anne ve baba çok sakindi.  Anne 5. Çocuğuna hamileydi. Çocuğun kutsanması ve temiz hale getirilmesine tanık oldum.

******

Adada denize girmek isterseniz kumsal aramayın.  Kumsal yok denecek kadar az. 5 Euro karşılığı mini trene binip yarım saatlik ada turu da yapabilirsiniz.

Sahil boyunca sıra sıra dizilmiş butiklerde şık kıyafetler ve turistik eşyalar dikkat çekiyor. Çanta, sandalet, sünger, ada evlerinin biblosu, rengarenk takılar, tene serinlik veren daha ilk temasta yüzünü buruşturan, keten elbiseler bulunuyor.

Yunan mezelerinin, salata çeşitlerinin ve deniz ürünlerinin en güzellerine rastladım.  Çok acıkmıştık. Türkçe bilen bir restoran sahibi güler yüzüyle karşıladı bizi. Pazarlığı kendileri yapıyor. Menü liste fiyatının altına inerek  “ Buyurunuz! Size bu fiyattan yapabiliriz.” dedi. Arkadaşımla birbirimize baktık, gülümsedik ve cadde üzerinde sahile bakan öndeki masayı tercih ettik.  O anda “rap, rap rap… “ayak sesleri yaklaştı ve önümüzden bir tabur asker geçti. Askerler silahsız olarak yürüyüş yapıyorlardı.   Merak ettim.  “Askerler, neden yürüyüş yapıyor?” dedim.  Mekan sahibi gülerek “ Türklerden korkuyoruz.” dedi ve bir kahkaha attı.  Haftada bir gün adada askerlerin geçit töreni varmış.

Biz tekrar menüye döndük.  Kalamar, büyük karides, küçük karides, (balıkçılar tarafından hayata doyamadan denizden çıkarılmış, minik, boyu en fazla 3-4 cm olan, yavru ”çimçim” dedikleri karides)ahtapot, midye tabağı ve salata muhteşem bir birliktelik oluşturmuşlar. Simi karidesi tavada az miktarda zeytinyağı ile kızartılıyor. Kırmızı, turuncu-pembe arası bir renk ile tabağınızda yerini almış. Adaya özgü Simi Karidesi muhteşem bir lezzete sahip. Çıtır çıtır yiyebilirsiniz. Her gittiğimizde ada manzaralı, güler yüzle hizmet veren mekanda dinlenmek ve yemek bize keyif veriyor.

Bu şirin adada harika bir fotoğraf albümü oluşturmaya ne dersiniz? Sadece doğal güzellikleri ve tarihi değerleri ile değil insanların güler yüzlülüğüyle huzur buluyorsunuz. Yunan müzikleri ile evrenin sunduğu güzelliklerin tadını çıkarmaya baktık.

Turizm, yerel halkın yaşam kalitesini yükselten bir zenginliğe dönüşmüş. 

Yüzyıllar öncesine uzanan tüm bu güzelliklere yakından dokunmanın mutluluğunu yaşadım. Simi tatilinden döndüğümde hatırlamak isteyeceğim anılar için bol bol fotoğraf çektim. Kayalık ve dağlık bir ada olan Simi’de sarp, yamaçlı yerleri seven bağlandıkları ipi bile yiyen, sakallı keçiler her yerde. Yüzyıllar boyunca sünger ticareti ve gemi üretimi ile geçimini sağlayan ada, son yıllarda çokça konuşulduğu gibi tarihi ve kültürel mirasını koruyarak, güler yüzlülüğü de katarak kendine özgü turizm ile canlılık kazanmış.

Dağların üzerine kurulan rengarenk boyalı eski binalar gerçekten hayranlık uyandırıcı. Muhteşem bir havası var. Çiçek gibi her yer. Süngeri ile ünlü bu ada renkli cepheleriyle muhteşem bir naiflikte panorama oluşturmuş. Günübirlik gezmenin  yeterli olduğu şirin mi şirin bir ada. Minik sokakları, pastel tonlardaki evleri, limanı, kendine has bir şıklığı var. Adanın arka yüzünde, tüm heybetiyle göz kamaştıran Rodos Adasını görebilirsiniz.

Buyurun sıra sizde… Oteller ve şık pansiyonların yanı sıra aylık 300 €’ya ev kiralayabilirsiniz.

Paylaş
Etiketler: Agia Marina:ahtapotAziz Mİkhaileçimçimkatamarankilisemerdivenli adamidye tabağıPanormiti KoyuSimy adasısömbekivaftizyabancı damatYunanistan
Önceki Yazı

Kötü 1: Kötülük, Kötücül

Sonraki Yazı

Bir Ulu Çınar Yücel Güngör İle Köy Enstitüleri Üzerine Söyleşi

Nezahat GÖÇMEN

Nezahat GÖÇMEN

İlişkili Yazılar

Siyah Önlükten Yükselen Hüzün
Anma

Siyah Önlükten Yükselen Hüzün

10 Kasım 2025
5k
Çörek Otu
Doğa-Çevre

Çörek Otu

22 Ocak 2024
5k
Artık Yıl
Genel Eğitim

Artık Yıl

08 Ocak 2024
5k
Siz Hiç Sumak Ağacı Gördünüz mü?
Doğa-Çevre

Siz Hiç Sumak Ağacı Gördünüz mü?

22 Aralık 2023
5.2k
Sonraki Yazı

Bir Ulu Çınar Yücel Güngör İle Köy Enstitüleri Üzerine Söyleşi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap