Covit 19 pandemisi ilk çıktığında virüsten korunmak için maske temin savaşları başlamıştı! Şimdi etraf maskeyle doldu ve onun yerini aşı savaşları aldı! İngilizlerin Astra Zeneca, ABD ve Almanların ortak Pfizer ve Moderna, Rusların Sputnik V, Çinlilerin Sinovac aşı gibi,‘Post-Hegemonik Dünya ve Aşı Savaşları’ yaşanıyor. Avrupa, Amerika, Çin, Rusya… derken her ülke kendi aşısını yarıştırmanın peşinde! Acılarını yarıştırır gibi…
Kimse kimseye aşısını vermek istemiyor! Çünkü şimdi aşı rakamsal olarak kendine dahi yetmiyor! Aslında bu işin içinde milyar dolarlık yatırımlar ve kazanılacak paralar var. Nicolás Maduro bile ülkesi için aşı karşılığında bedava petrol teklif etti yine de aşı temin edemiyor…
Bu aşı savaşlarında paranoyak bir durum da var! Avrupa hem kendi aşısından olmayanları ülkesine sokmayacağını duyuruyor, hem de aşıyı vermiyor!
Aşı yarışları bir nevi aşı savaşlarına dönüşmüş durumda!
Acı olan gerçekse şu: Küresel üst veya derin akıl, önce hastalık korkusu verilen cümlenin hemen peşinden aşı haberleri veriyor;’Korkuyor musun? O halde aşı ol!..’
Halbu ki birlerinden pek de farkı yok. İki dozda uygulanan bu aşılar, iki modellemeden oluşuyor; RNA ve Geleneksel aşılar. ‘Geleneksel aşılarda enfeksiyona sebep olan virüsler, zayıflatılarak ya da etkisizleştirilerek vücuda enjekte ediliyor, böylelikle vücut, kendisine zarar veremeyecek hale gelen virüse karşı bağışıklık kazanmayı öğreniyor. RNA tabanlı aşılarda ise virüsün tamamı yerine, genetik bilgisini taşıyan RNA zincirinden kritik bir kısım vücuda enjekte ediliyor.
Ayrıca ileride bu aşı olayı tekrarlanacağından aşılama sürekli hale gelecek ve stratejik önem kazanacak. Bu nedenle bir tarafta aşı stoku yapan zengin ülkeler, diğer tarafta ölüme terkedilmiş fakir ülkeler! Bir nevi zenginle fakirin yaşam savaşı! Halbuki ikisi de aynı gemideler…
Yani üzülerek söyleyelim ki, ileride insanlar aşıya bağımlı hale getirilecek. Ülkeler aşı almaya mecbur bırakılacak! Bu komplo değil, yaşayarak öğrendiğimiz yeni gerçekler! Yani küresel hegemonya…
Maalesef Covit 19’un getirdiği ve şuan HES kodu uygulaması ile başlayan yeni yaşam biçimimiz başka yeni yeni uygulamalarla devam edecek gibi gözüküyor…
Yakında aşı pasaportu başlayacak!
Bir ülkeden diğerine giderken “Aşı oldunuz mu ve hangi ülkenin aşısı?” diye sorulacak size ve daha doğrusu Avrupa ilaç kurumu gibi belirli otoritelerin onayladığı aşılarla ancak ülkeler arasında seyahat edebileceksiniz… Geçenlerde Avrupa kendi ürettiği aşısından olmayanı Avrupa ülkesine sokmayacağını açıkladı, Çin’de aynı teranede… Yani doğuyla batının aşı savaşları!
Böylece zorunlu aşı pasaportu uygulaması başlayacak!..
Peşinden aşı kartı uygulaması gelecek tıpkı kimlik kartları gibi… Mesela aşı olmayan Kabe’ye de sokulmayacak!.
Peki, bu aşı savaşı ya da yarışında yerli aşı ne durumda?
Kaplumbağa hızıyla gidiyoruz! Olsun yine de bir yerden başlamak gerekiyordu. Türkiye’de dört üniversite Covit 19 aşısı üzerine çalışıyorlar. 1., 2. hatta 3. faz aşamasında olanlar da var. Burada sevindirici olansa son açıklanan burundan sprey şeklinde geliştirilen Türk aşısı ve bu aşı kendi alanında dünyada tek olacak.
Türk bilim insanlarının açıklamasına göre; Nanografi çatısı altında faaliyet gösteren bilim insanları, klasik aşılardan farklı olarak burundan sprey olarak uygulanacak yenilikçi bir aşı türünü şu anda geliştiriyorlar. ODTÜ, Hacettepe, Gazi ve Ankara Üniversitelerinin katkılarıyla Türkiye’nin ilk intranazal yerli aşı geliştirme çalışmaları şu anda hızla devam ediyor. Burundan uygulanan aşı, virüsün insanları enfekte ettiği yolu takip ettiği için bu teknolojinin virüs ile mücadelede daha etkin olacağı öngörülüyor.’
İsrail ve İngiltere gibi ülkeler kendi vatandaşlarını aşılarken, dünya genelinde 100’e yakın ülkenin aşıya henüz ulaşamadığı da aşikâr. Türkiye’de ise aşılama işlemi yavaş yürüse de, en azından yaşlı kesim aşılandı ve hastanelerdeki yoğun bakım üniteleri rahatlatıldı. İnşallah yerli aşıyı Türkiye üretebilirse, aşıya ulaşamayan fakir ülkelere de yardım edecektir…
Son söz; 60 yaş üzeri aşılandı, tamam, ancak covit 19’un yeni SÜPER MUTANT VİRÜSÜ yönünü çocuklara çevirdi, dikkat!..
yazarmehmetballi@gmail.com