Psikolojik pek çok rahatsızlıkların varlığından haberdar olmayanımız yoktur. Bu rahatsızlıklar içinde birisi var ki; onun için ancak “düşman başına!” diyeceğim de, dilim varmıyor. Zira bu bozukluk düşmana bile yaraşır değildir. Sözünü ettiğimiz bu bozukluğun adı da “yansıtma”dır.
Aşağıdaki paragrafta bunun bir örneğini bulacaksınız. Bu iddialar kimin için yapılmış biliyor musunuz; Söyleyeyim: Mustafa Kemal Atatürk için…
Sanki trafoya kediler o dönemde girdi, 100 yıllık ölüler bu dönemde dirildi… Mühürsüz oylar bu dönemde geçerli saydırıldı, İstiklal marşı ilahilerden çalındı, kurtuluş savaşını anasıyla babası yatak odasında kazandı, ırkçılık yapıp, yahudileri Mustafa Kemal kesti… Ya da istemediklerine tek yönlü bilet aldırmayı meydanlarda Mustafa Kemal önerdi… Açılımı o yaptı sanki açılımcılarla sonra kanlı bıçaklı olan oydu… “Ayni menzilin yolcularıyız” deyip daha sonra FETÖ bizi aldattı diyen de oydu!.
Aman dostlar… Mukayyet olun aklınıza… Ruh sağlığının bozulması mutlak bir dengesizliktir ve mutlak tedavisi de yoktur. Pençesine düşenlerin ülkelerine – çevresine verdikleri zararlarla doludur tarihler.
Deli Mustafalar da, Deli ibrahimler de bir dönem musallat olmuşlardır ülkenin başına. Ne var ki; Hitler bozuntuları aman fırsat bulmasın…
Görün bakın bozuk bir ruhun Mustafa Kemal için uygun bulduğu söylemlerine…
“Yahu, adam mutlak bir diktator; getirdigi secimler sahte; ozgurlukler yok edilmis; laiklik sahte, veciz sozleri calinti; savas resimleri duzmece, marslari calinti, kanunlari insan haklarina aykiri, tercume-kopye, rejimi irkci. Bu resim tam bir gericilik degil de nedir?
Şu son cümle de Mustafa Kemali savunan kişiye o bozuk ruhlu zatın verdiği cevap:
“Onu mudafa eden sen, gerici değilsin de nesin?”
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci – DENİZL
mehmethalilarik@gmail.com
6 Nisan 2018




















