Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mehmet Halil ARIK

Sesime Ses Verdi; Sahibinin Sesi!…

Mehmet Halil ARIK Yazar Mehmet Halil ARIK
28 Mayıs 2014
Mehmet Halil ARIK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Kahroluyorum, dedim;
Kahrol köpek!…. dedi. Yaralandım!…
Kahroluş nedenlerimi sıralamıştım(bir önceki yazımda); kaygılarımla harmanlayıp!…
“Ülkeye sokakta bulunmuş muamelesi yapılmasına kahroluyorum…” demiştim; kahrol köpek cevabını aldım…
“Günü kurtarmak adına, geçmişin değerlerinin feda edilmesine kahroluyorum..” demiştim, iki sözcükle özetlemiş nefret …dolu iç dünyasını!…Kahrol Köpek!…
“Ya yola gelecekler, ya terk edip gidecekler” tehdidini savuran o hoyrat kişiliğin ağzından çıkanları hayra alamet bulmuyorum ve kahroluyorum; demiştim; kartvizitine eklediği sıfatıyla cevaplamış sahibinin sesi!… Kahrol Köpek!..
“Yola getirmenin, susturmanın, korkutmanın, hukukla değil de sandıkla aklanmanın demokrasi zannedilmesine kahroluyorum.” demişim; kapıkuluna yaraşır cevap almışım!…
“Böyle bir tehdidin, ülkeyi hangi badirelere sürükleyeceğinin vicdani idrakı içinde olmayanların elinde; bu ülkenin sürüklenmekte olduğu karanlıkları düşündükçe korkuyorum… Çaresizliklerin, kişileri köşelerine çekilmeye mecbur bırakmasına kahroluyorum…” demişim!… sahibinin sesinden; kendi öz lisanıyla gelmiş cevap!.
“Var olan, ve günden güne artan bir ivmeyle devam eden hukuksuzluklar karşısında “bir şey yapmalı”dan öteye geçemeyen çaresizlikler içinde kahroluyorum ” demişim!… Kestirmeden gelmiş o kişilik bozukluğunu eksiksiz yansıtan cevap!.. : Kahrol köpek!
“Ya keşke hiç bilmeseydim, ya bilince gücüm yetseydi!…” deyip, deyip kahroluyorum!..”
demişim…avlu bekçiliğinin yerine getirildiğini sahibine duyurmak istercesine cevap almışım.
“İnsani erdemlerin, zerresini taşıyanların gönül tellerini kıran, yüreklerini burkan ve bu ülkenin geleceğine dair derin endişeler taşıyan herkesi yürekten yaralayan ve kahreden binlerce, onbinlerce kaygılardan sadece birkaçını sıralayıp, “kahroluyorum” demişim!… Ve sonuçta, tam da beslendiği kapının adresine yaraşır cevap almışım!..Kısa; öz: Kahrol köpek!
*
İnsanlık hasletlerinden nasipsiz, ülkenin nerelere sürüklenmekte olduğunu göremeyecek kadar kör vicdan sahipleri; eline tutuşturulan kemik zerresini nimet sayacak kadar bilmem-nerelerin kılları olmayı onurlarıyla eş tutanlar; şayet bir zihniyetin görevli timi olarak hareket etmiyor olsalardı; karşılık vermeye değer bulmazdım bu çıkışı, inanın!…
Ülkenin dertleriyle hemdert olanlara saldıran, akıl ve izandan yoksun kişilerle polemiğe girerek benzer bir safta yer alacak kadar; erdemden yoksun olamam.Tam da bu nedenle; “Kahroluyorum” başlıklı yazıma, “kahrol köpek” imzalı kartvizitiyle karşılık veren zihniyet sahiplerine, iki sözcükten birincisini, zaten kabullenmiş olduğumdan, ikinci sözcüğü, niçin iade ediyor olduğumu gerekçeleri ile geri iletmek adına kaleme aldım bu yazıyı!..
*
Sahibinin Sesi olmaya gönüllü borazanlığa soyunmuş, hayasız, pervasız, fikir fukarası kutu bekçileri; kapı kullarına sesleniyorum!…
Köpekler sadık hayvanlardır… Sahibini korumakla ve sahibi adına üçüncü şahıslarla doğrudan muhatap olmakla görevli sayarlar kendisini!…Bu amaçla gerektiğinde ölümü bile göze alırlar. Saldırır, korur kollarlar. Sahibi dışındaki herkes potansiyel düşmanıdır onun!… Sadakatının karşılığını da bir biçimde alır. Alır ki; sadakatta itaatta hem kusur hem kesinti olmaya!… Genelde, bir kemiktir ödül. Hele biraz da yağlıca ve bolca etliyse değme keyfine. Önüne bile yatar, kendisini yemleyenin!. Tasmayı ta baştan kabullenmiştir; hem de iki nedenden ötürü: a) Koruma ve korunma b)Yönlendirilme.. Dümen yani!…Taka-tukalara takılan ip misali!… İndir-kaldır-saldır’da işbirliği ve tek merkezden idarede kolaylık yani!…
Bazen gereksiz saldırmasın diye bağlandıkları da olur!… Onlar bu bağlılığı biat, sadakat ve itaat olarak algılarlar… Sahiplerinin olmadık yerlerine kıl olmayı bile sadakatın gereği kabul ederler!… Sahibine dokunacağını anladıkları bir konuda ölümüne saldırmaları bundandır!..
Şunu peşinen söyleyeyim ki; bu “hasletlerin(!) hiçbirisi benim mizaçlarım arasında yok!..İşte bu nedenle reddediyorum o emrivaki ile kabullenmem istenen sıfatı. Hakedende kalsın!…
Bana gelince;

*

Dağıt dağıt bitirilemeyen paraların bahçesinden gönüllü bekçiliğe soyunup, yoldan geçenlere hırlamadım hiç!…
*

Hak arayanlara, yüreği yananlara, demokratik haklarını kullananlara uçan tekme atmadım hiç!…Ve o tekme’cilere de“ayaklarına sağlık” dileme edepsizliğinde bulunmadım hiç!…
*

“Ya bu Ülke de eşek gibi sessizce yaşayacaksınız ya da defolup gideceksiniz! Eğer arpanız fazla geldiyse o arpayı önünüzden almayı da biliriz! Arpa taşıyanları da biliriz” demedim hiç!..Diyenlerle de işim olmadı hiç! İbrikçibaşı-arpacıbaşı işbirlikçisi olmadım hiç!.
*

Aldatmaya hukuki kılıf bulma gayretlerine girenlerden olmadım hiç!., O tür kirli siyasetin yandaşı da olmadım hiç!..; Böyle bir girişimi; özünde sadece kişiliklere tecavüz değil, iradenin, vicdanın, aklın ve izanın doğrudan iğfali olarak gördüğümü de saklamadım hiç!..!.
*

“Yargı, milletin iradesine tuzak kurulacak yer değildir, olmamalıdır” diyenlere karşı durmadım hiç!…Yargıyı ‘çete’ diye nitelendiren çok vahim, çok ciddi ve çok ağır suçlamalara kalkışanları sahibinin seslerine borazan olup alkış tutanlardan olmadım hiç!…
*

Kendisinden farklı düşünenlere sadece yaşadığımız ülkeyi değil, dünyayı zindan etmeye and içmiş karanlık ve ilkel beyinlerin saflarında, küçücük bir çıkar uğruna kalıp ve kılık değiştirenlerden ve sahibinin sesini duyar duymaz alkış tutanlardan, her sözüyle kin ve nefret ekmeyi siyasetine başarı sayanlardan, bu sayede çevresine topladıklarıyla “devam” nutukları atanlardan olmadım hiç!..
*

Anayasa’nın amil hükümleri ile güvence altına alınmış, yasama, yürütme ve yargıyı tek elde toplama rüyası gören aymazlığın kuyruğuna takılıp, körü körüne bir biatla, önlerinde sulta durup avukatlıklarına soyunmadım hiç!..
*

”Mevzuata aykırı durum yok, dünyanın en güvenli madeni, en son teknikler kullanılıyor” denilerek övgü dolu raporlar düzenlenirken, kör sağır dilsiz kesilen hayasızların, iki ay sonra uğranılan tarihin en acı maden kazasını araya para efekti katarak yürekleri soğutmaya çalışanların yanında yer alıp da vicdani ve insani duygularımdan uzaklaşarak kendimden utanacak konumlara düşmedim hiç!..
*

Bir kemik uğruna, toprağa, taşa, ağaca, kadına, okula, aydınlığa, tarihe, kimliğe, vatana, bayrağa, insana illaki umutlara düşman kesilip, sahibinin sesinden gelen talimatlarla, neyi onayladığını bilmeden parmak kaldıranların safında olmadım hiç!…
*

Tasmanın uzandığı ip kadarını özgürlük, lütfedilip verilen kadarını hak zanneden, sahibinin gözünden başka bir bakış ve görüş alanı olmadığını peşinen kabullenen, köleci zihniyetlerin sadakatına alkış tutmadım hiç!…
“Kahroluyorum” derken saydığım nedenleri hep “Ben yanmasam, sen yanmasan, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” felsefesinin gereği olduğunu aklımdan çıkarmadım hiç!..!…
Sonuç:“Elimin son sıcaklığı da boşa gitmesin… ısıtsın birilerini” , “Dilimin son söylemi de boşa gitmesin, aydınlatsın birilerini!” , “Elimin son eylemi de, boşa gitmesin tutsun yürekten ve vicdandan yana olan birilerini!” dedim… İbadete durur gibi bundan durdum ülkem adına kahrolmaya!…
Sahibinin sesi olmak adına; hak isteyene, hukuk diyene, varlı-varsız; yerli-yersiz havlayanlardan olup; kin, öfke ve haram lokmadan nevri dönmüşlere, fıtrat ışığını yitirmişlere sadık it olacağıma boşa gitmeyen ısımın, tuttuğum elin, aydınlatabildiğim birilerinin varayım; köpeği de olayım!… Birileri de varsın desin; sonunda kabullendi!…

Paylaş
Etiketler: aykırı durumMevzuataMevzuata aykırıMevzuata aykırı durum
Önceki Yazı

Kırmızı Küpeler

Sonraki Yazı

Son Dört Seçimin Analizi (I)

Mehmet Halil ARIK

Mehmet Halil ARIK

İlişkili Yazılar

Ata’ya Sesleniş (II)
Genel Eğitim

Ata’ya Sesleniş (II)

13 Kasım 2025
5k
Ata’ya Sesleniş (II)
Genel Eğitim

Ata’ya Sesleniş (l)

12 Kasım 2025
5k
Bu Ülkenin Aydınlık İnsanları; (10Kasım’da Sitem)
Anma

Bu Ülkenin Aydınlık İnsanları; (10Kasım’da Sitem)

10 Kasım 2025
5k
Bir Masal, Bir Misal
Edebiyat

Bir Masal, Bir Misal

28 Ocak 2025
5k
Sonraki Yazı

Son Dört Seçimin Analizi (I)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap