EBSO’su, İTO’su, Borsası, İhracatçılar Birliği…
Devlet, özel, vakıf üniversite yönetimi ve hocaları…
Esnaf Odaları Birliği…
Sendikaları…
Baro’su, Tabip Odası, TMMOB’a bağlı bilumum meslek odaları…
Sosyal cemiyetleri, hayır dernekleri, lionsları, rotaryenleri, masonları…
Her ne kadar sessiz kalsa da…
Ben tarafım.
***
İl Özel İdaresi mallarının paylaşımı konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yanındayım.
Tek başına mücadele veren Başkan Aziz Kocaoğlu’nun arkasındayım.
Ve her ne kadar…
Gerginlik istemediğini, huzurun bozulmamasını arzuladığını söylese de Vali Mustafa Toprak’ın görüşlerinin karşısındayım.
***
Memleketin 80 vilayetinde uzlaşı var.
İzmir’de yok.
Nedeni; İzmir il özel idaresinin malları, Büyükşehir’e değil ilgili bakanlıkları verilmek isteniyor.
***
Örneğin, Balçova Termal Tesisleri Maliye’ye…
Sümerbank arazisi Milli Eğitim’e…
Selçuk Havaalanı Devlet Hava Meydanlarına…
Bozdağ Kayak merkezi Orman Bakanlığına verilecek.
Sağlık ocakları sağlık bakanlığına…
Spor alanları Spor Bakanlığına bırakılacak.
***
Vali Toprak diyor ki;
“ Hepsi İzmir’de kalacak. Bunların altına lastik koyup götürecek araç imal edilmedi. Yerel yönetim ihtiyacı varsa bunu sonra maliyeden talep edebilir.”
Başkan Kocaoğlu karşılık veriyor:
“Malların altına tekerlek koyup götürecek haliniz yok. Taşınmazlar tabii ki İzmir’de kalacak… Ama, İzmirlilerde kalmayacak”
***
Özel İdare’nin 600’ü aşkın mülkü var.
Kaynak suyu tesisinden, baraja…
Tavşan Adası’ndan, 5 yıldızlı turistik tesise kadar.
Bu tesislere bugüne kadar yapılan harcamalar hep İzmirlilerin cebinden çıkmıştır.
Vali Bey, noktalıyor:
“ Kavgaya girmem. Kavga etmeye de niyetim yok”
***
Derdimiz kavga değil.
Amacımız; devletle takışmak hiç değil.
Ancak…
Tek kişinin fikriyle, sözüyle bu konu karara bağlanamaz.
***
Egemenliğin tek kişiye ait olduğu…
Monarşik devlet değiliz.
Egemenliğin belli sınıfa ait olduğu…
Oligarşik devletle işimiz olmaz.
Egemenliğin dine dayandığı…
Teokratik devlet bize hiç uymaz.
Biz, egemenliğin milletin elinde olduğu…
Demokratik devletiz.
***
O nedenle vatandaş olarak…
Sözümüzü iletir, hakkımıza sahip çıkarız.
***
Yine her ne kadar…
Koltuk sahipleri anlamsız sessizliğe boğulsa da…
Taraf olduğumuzu açıkça ilan ederiz:
“İzmir’in malı, İzmirlilerde kalmalıdır!”
*******
