Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ömer Sabri KURŞUN

Saygı

Ömer Sabri KURŞUN Yazar Ömer Sabri KURŞUN
06 Haziran 2019
Ömer Sabri KURŞUN
0
404
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gün/aydın dostlarım…

Yaşamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…

İnsana saygı, kendine saygı…

‘Kendine saygı duyulmasını istiyorsan başkasına saygı göster!’, ‘Sana yapılmasını istemediğin şeyleri başkalarına yapma!’ Konfüçyus bu sözleri milattan önce 500’ lü yıllarda söylemiştir. O zaman olduğu gibi bugün de geçerliliğini koruyan tüm zamanların özlü sözleri arasında yerini almıştır.

Belki de günlük yaşamımızda pek çok kez kullandığımız veya beklediğimiz ‘saygı’ ne demektir? Google’da ‘saygı’ diye aradığınızda aşağıdakine benzer açıklamalarla karşılaşabilirsiniz…

Saygı kavramı her insanın içerisinde bir şekilde bazı nedenlere göre şekillendirdiği bir tutumdur. Hoş görü nezaket kavramlarına çok yakın olsa da asla aynı şeyler değildir.
Birine göre saygı gerektiren bir durum diğerine göre gerektirmeyebilir.
Çünkü her insanın değerleri birbirinden farklıdır.

Türk Dil Kurumunun ‘saygı’ sözcüğüne verdiği tanımlar ise şöyle:

– Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram.
/Alınan kültür ve eğitime göre de değişir bu kavram. O nedenle dünya üzerinde ne kadar farklı kültür/insan varsa o kadar çeşit çeşit saygı anlayışı mevcuttur./
– Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu.

Aslında ‘saygı’ terimi kişiler arası ilişkilerle sınırlı değildir; hayvanlar, gruplar, müesseseler ve örneğin ülkeler arasında kullanabilen bir terimdir.

Saygı kavramı çok geniş bir kavramdır dostlarım.
İnsanlar arası ilişkilerde olduğu kadar; kurumlar arası, ülkeler arası ilişkilerde de son derece önemlidir.

Yanlış anlaşılmaya her daim müsait olan bu kavram, kavramın ortaya koyduğu anlam içinde amacı doğrultusunda yorumlandığı gibi, bir takım duygularla da ilişkilendirilerek değişken bir eğilim göstermiştir.
Evet, duygular dedik. Kibarlık ve hoşgörü gibi.
Kimi zaman bu duygular saygı kavramına zırh edinilmiştir. Kibarlığın ve hoşgörünün tamamen saygı kavramıyla örtüştürülmesine çalışılmıştır.
Tabii ki bu duygular insanlar arası ilişkilerde çok önemlidir. Fakat salt bu duygulardan hareketle saygı kavramının içini doldurmaya çalışmak bence tartışılması gereken bir durum. Bu tartışmaya dayanak olması için şu soruları sorabilirim:

1. Saygı sizin için nedir? (Hoşgörü müdür, yoksa genetik kodlarımızdan ortaya çıkan bir Freud yansıması mıdır?)
2. Saygı göreceli bir kavram mıdır; yoksa genel anlamda belirli kriterlere bağlı mıdır?
3. Saygı kavramında anahtar sözcük ne olmalıdır?
4. Sizce saygı duymak iletişimde olmazsa olmazlardan mıdır?
5. Yoksa saygı , sevginin bıraktığı boşluğu doldurmaya çalışan uydurulmuş bir şey midir?
Tolstoy’un Anna Karenina’sında; Anna Karenina ile Wronsky arasında şöyle bir diyalog geçer:
Anna: Sana özen gösteriyorum buna saygı duyamaz mısın?
Vronsky: Saygı mı; sevginin bıraktığı boşluğu dolduran uydurulmuş bir şeydir.

Yani kısaca şunu demek istemiş bu cümlesinde Vrosky; sevgi yoksa onun yerine koyacağın saygının bir anlamı yok. Her şeyin başlangıcı sevgidir. Allah sevgi üzerine dünyayı kurdu ve insanları üzerine koydu. Sevin – Sevilin kullarım diye buyurdu.

Evet, nedir saygı?
* Saygı, insanlara kendisinin önemsendiğini ve değer verildiğini gösteren söz ve davranışlardır.
* Saygı, genel ahlak kurallarına aykırı olmamak kaydıyla, insanların düşüncelerine, inançlarına, ibadetlerine, adetlerine, gelenek ve göreneklerine, yaşam tarzlarına… Değer verip, anlayışla karşılamak, dikkatli, özenli ve ölçülü davranmaktır.
* Saygı, gerektiğinde insanın yaşadığı çevreye, içinde bulunan canlılara ve sahip olduğu nimetlere değer vermesi ve onları korumasıdır.
* Saygı, değeri, üstünlüğü, yaşlılığı dolayısıyla bir kimseye veya bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya neden olan bazen sevgiden, bazen kişilikten kaynaklanan davranışlardır.
* Saygı, karşındaki insanın varlığını olduğu gibi kabullenmek ve onun düşüncelerini, dinlenmeye değer olduğunu ona hissettirmektir… İnsanları dinlemek, farklı olanı anlamaya çalışmak, onu yargılamamak saygılı ve erdemli bir davranıştır.

Her ne kadar saygı zaman zaman kibarlık veya görgü ile eş anlamlı kullanılsa da bunlar birer davranışken saygı bir tutumdur. Davranışlarda görülen kültürler arası farklılıklar ve aynı davranışın farklı kültürlerde farklı anlamlar taşıması sonucu zaman zaman kişiler tamamen kendilerine dair unsurlardan veya dışa dönük çeşitli davranışlarından dolayı, saygısızlık kastı olmasa da saygısız olarak tanımlanabilirler.

‘Saygının, terim olarak en çok kullanıldığı yer kişiler arası ilişkilerdir. En çok da göz ardı edilen kişiler arası ilişkilerdir.
Egosal tutumlar, yargılar, beklentiler içinde saygı ve sevgiden söz etmek olası değildir, çünkü sevgi ve saygı eşdeğerdedir.

Sevgi, insanın özünde var olsa da daha henüz ufacık bir bebekken sevgi ve saygı dolu veya sevgisiz ve saygısız bir yaşama uyanır çocuk. Yani aile bir insanın yaşamında en önemli etkendir. Ve bu ‘tutum ve davranışın özü’ artarak azalır veya çoğalabilir.

Bugün topluma baktığımızda doğuştan hakkımız olan sevgi ve saygıyı göremiyorsak ütopya olmayan bir değeri bile yaşama geçirememek her insanın sorumluluğu değil midir?
Karşındakini anlamaya çalışmayan, dinlemeyen, kendi kalıpları dışındaki insanı dışlayan, çeşitli damgalar vuran ve sonra bunun travmasını yaşayan yine insan değil midir? Evet insan bugün içinde yaşadığı dünyada yaşadığı her şeyi kendi seçiyor ve yaşıyor. Ve sonra hayret edip, şikayet ediyor. Değiştirmek için ne yapıyor peki?
Zamana bırakıyor, görmezlikten geliyor. Görüyor, umursamıyor. Yaşıyor, kaderim bu deyip kaderi üzerinde etken olamıyor. Seçimleri hep başkasına bırakıyor. Kendini ertelediğini bile bile ertelemeye devam ediyor. Kolay bir yaşamda bana dokunmayan yılan bin yaşasın deyip yalan bir yaşamda yaşamaya devam ediyor. Tüm bunları pek çok kişinin yaşadığını, bazen kendimizin de yaşadığını biliyoruz değil mi?

İnsanın sevmediği biri veya rakibi bile olsa, insanların birbirlerinin düşüncelerine, inançlarına, ibadetlerine, adetlerine, gelenek ve göreneklerine, yaşam tarzlarına, fikirlerine… saygı göstermek insanı yüceltir, toplumsal barışı sağlar.
İnsanlar kendilerine göre doğru olduklarına inandıkları davranışlarda bulunurlar. Milletlerin milli kıyafetleri kendilerine göre en önemli kıyafetleridir. Onların kıyafetleri ve yaşam tarzları bizim kültürümüze ters olabilir, Onları kıyafetleri ve yaşam tarzları dolayısıyla ayıplayamayız, kınayamayız, saygı göstermeliyiz.

Aynı toplumda yaşayan insanlar, gerek sahip oldukları maddi ve manevi imkânlar açısından, gerekse cinsiyet itibariyle farklılık arz ederler. Ancak bu farklılıklara rağmen hepsi de insan olma vasfında eşittirler. Yani birlikte yaşamak zorunda olan fertlerin, birbirlerinin haklarına riayet etmesi, karşılıklı saygı ve anlayış içerisinde hayatlarını devam ettirmesi, insan olmalarının bir gereğidir.

Bilinen bir gerçektir ki, bugün yaşlı olan dün genç idi. Yine bugün genç olan da Allah ömür verdiği takdirde yarın yaşlanacaktır. Cemiyette saygı geleneğinin nesiller boyu yaşatılması, herkesin bir önceki nesle mensup insanlara, sırf büyük olmaları sebebiyle hürmetkâr davranmalarına bağlıdır. Yaşlılara saygı gösteren gençlerin bu hareketinin karşılıksız kalmayacağıdır. Zira saygı beklenmez, kazanılır.
O hâlde her İnsan kendisinden yaşça büyük olanları dikkate alması, onlara gerekli saygıyı göstermesi ve yapabileceği hizmeti sunması gerekmektedir. Böyle yapılırsa toplum kesimleri arasındaki sevgi ve saygı bağları pekiştirilmiş olur. Nesiller mutlu ve sıcak bir ilgi ortamında hayatlarını sürdürürler.

Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki “bilenler” ilim sahibi olup bilgileriyle amel edenler yani ilimlerini yaşayanlardır. İlmiyle amil olmayıp, ondan yararlanmayanlar ise, “bilmeyenler, cahiller” gibidirler. O halde toplum içinde görecekleri itibar ve muamele de ona göre olacaktır.
Hasılı insan olma yönünden bütün insanlar aynı hakka sahip olmakla birlikte, toplum içindeki saygınlıkları farklılık arz edebilir. Bu durumda bir âlime cahil gibi, bir büyüğe küçük gibi, bir yöneticiye sade vatandaş gibi davranmak büyük bir muvâzenesizliktir. Her insana, toplumdaki yer ve mevkiine uygun şekilde muamele edilmesi onun en tabii hakkıdır. Böylesi bir tavır, ayrımcılık ve iltimas değil, insanları seviyelerine göre değerlendirmektir.

Saygının önem arzeden gösteriliş şekilleri vardır:

*Davranışlar ile yapılan saygı: Ayağa kalkma, el öpme, yer verme, konuşurken dinleme, konuşurken sözünü kesmeme, onun hoşuna gitmeyecek tavır ve davranıştan kaçınma, çevreye ve canlılara zarar vermeme, nimete değer verme, israf etmeme…
*Sözlü saygı: Söz ile karşındakine iltifat etme, konuşurken karşındakinin sözünü kesmeme, daha önce dinlediği bir konu bile olsa ilk defa dinliyormuş gibi davranma, selam verme, saygı ifade eden sözler söyleme…
* Eserlerle saygı: Toplumca değer verilen kişilerin anısını yaşatmak için onun adının önemli bir yere verilmesi, anısına eser yaptırmak, yaşadığı evi müze haline getirmek…
* Yazılı saygı: İnsanlara yazılan mektuplarla değer vermek, bir yazarın yazılarında başkalarını onore etmesi ve birilerini rencide edecek ifadelerden kaçınması. Ve onun size yazdığına değer vermek saygı ile cevap vermek, görmemezlikten gelmemek.
O size yazdıysa bir emek verdi demektir, emek karşılıksız olmaz, küçük bir teşekkürle emeğine alkış tutmak gerekir…
* Hediye ile saygı: İnsanlara hediye vererek ona kendisinin özel olduğunu, kendisine değer verildiğini hatırlatmaktır.

Anlarsak emek veririz. Birbirimizi tanımak, sevmek ve saygı duymak için anlamalıyız. Anlamazsak sevmeyiz, sevmezsek saygı duymayız. Sevgiyle birlikte gelişen saygı olumludur, gerçektir. Korkuyla gelişen saygı ise olumsuzdur ve endişe yaratır.
İnsanların birbirini anlaması sevmesi aynı duyguları paylaşmaktır.
Konuşması hareketleri karşıdakine olan tavrı tutumu o insana bir saygı olup olmadığını kanıtlar. Saygı yoksa her şey bitmiştir. Başkasına saygı ile yaklaşmayan her insan kendine de saygı gösterecek insanlar bulamaz yaşamında.

Saygı olduğu gibi, yargılamadan kabul edebilmektir.
Saygı karsında ki insanın varlığını kabullenmek ve onun düşüncelerini kabul etmesen bile onun düşüncelerinin dinlenmeye değer olduğunu ona hissettirmektir… Onu olduğu gibi kabul ederek dinlemek, her şey dinlemekten geçiyor.
Dinlemek çok önemli bir sanattır.
Karşındakini tüm kalbinle dinleyeceksin, sana bir derdini anlatıyorsa sanki sen o anı yaşıyormuş gibi onun çektiği sıkıntıları yaşamış gibi anlamak önemlidir.

Kendin olacaksın, sahte olmayacaksın…
Yapay olmak sahte olmak en büyük saygısızlıktır.
Karşılaşmak istemediğim hareket ve sözleri başkasına da yapmamaktır ya da karşınızdakinin de insan olduğunu fark edip sadece benim dediğim doğrudur her konuda son sözü ben söylerim den vazgeçmektir.

Bunları yaptığımızda belki o zaman o çok özendiğimiz insanlığa, özlediğimiz insana kavuşuruz. Yeniden insan oluruz. Farklılıklarımızdan tat almayı, ön yargısız yaklaşmayı, insan haklarını, sevgi dolu iletişim yollarını, yaşlılara değer vermeyi, hayvanları sevmeyi, korumayı, yoksullara yardım etmeyi, inançlarımıza saygı duymayı önceliklerimiz arasına alırız. İnsan olmanın erdemini yaşayan insanlar oluruz. Kimsenin yaşam hakkını elinden almadan, uyum içinde, birbirimizi yücelten toplumlar oluruz.
Çok mu zor bunları yapmak. Çok mu zor bunları yaşama geçirmek?
Bence hiç de hiç de zor olmamalı. Önce kendi yaşamlarımızdan başlamalı işe…

İçine sevgi doldurduğumuz saygı ibremizi yerinde kullanmak temennisiyle… bayramın ikinci gününden ta evimin bahçe balkonumdan avaz avaz ünledim siz dostlara içi sevgi dolu saygıyla; gönül soframdan gönül sofranıza muhabbetler olsun…

06.06.2019
#öskurşun]

Paylaş
Etiketler: cahil gibicemiyette saygıhürmetkârilim sahibinesiller boyuonore etmesisaygı göstermek
Önceki Yazı

Peygamber Aşkında Veysel Olabilmek

Sonraki Yazı

Dövme Yaptırıp Denize Giren Genç Neden Öldü?

Ömer Sabri KURŞUN

Ömer Sabri KURŞUN

İlişkili Yazılar

Hayat
Edebiyat

Hayat

21 Şubat 2025
5k
Sadaka Taşı
Eğitim & Kültür

Sadaka Taşı

20 Şubat 2025
5k
Bir Anne
Edebiyat

Bir Anne

19 Şubat 2025
5k
Hayat ve Paylaşmak
Edebiyat

Hayat ve Paylaşmak

18 Şubat 2025
5k
Sonraki Yazı

Dövme Yaptırıp Denize Giren Genç Neden Öldü?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap