Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Aysun GÜL

Referandumun Aynadaki Yuzu

Aysun GÜL Yazar Aysun GÜL
12 Ağustos 2010
Aysun GÜL
6
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Referandumun ülke çıkarları için, ne kadar doğru olup olmadığını zamanla göreceğiz. Altyapısı olmayan yasa tasarılarının, ne kadar yararı olacağı da sallantıda. Yeniliklerin hükümeti; bir kez daha bir yenilik için adım attı, eline gözüne bulaştırmadan halledebilecek mi ?

Hepimiz şahit olacağız. Hepimizin yanıp yakıldığı 80 anayasasının, çok doğru içerikle yapılmadığını da biliyoruz. Lakin anayasayı değişmek demek; kendi işine geldiği şekilde kanunları yeniden kendi çıkarları doğrultusunda bir çıkmaza sürmek anlamına gelmiyor. Halkın egemenliği sadece “hadi kalkın sandık başına” denilince, hatırlanıyor. Acaba bu millet “ne için evet, ne için hayır” diyeceğini biliyor mu?

Ülkemizde halledilmesi gereken daha büyük sorunlar varken, bunlar için halen cevaplar bulunamamışken, “anayasa çıkmazına girecek günleri de üzerine ekleyeceğiz” diye korkuyorum. Birileri bu milletin yerine düşünüyor ve okumayan toplumuzun da hazıra mühür basmak işine geliyor bence. Tabiki değişiklik olmalı, fakat tam anlamıyla kaos içindeki tasalarının kavgaları arttırmaktan başka, bir işe yaramayacağını düşünüyorum. Bir anayasa değişecekse eğer, hazırlanacak yasaların akademisyenlerin de desteğiyle gerçekleşmelidir.

Mecliste kimin koltuk sayısı kalabalıksa, hazırlanan bir anasaya da bunlara göre olmamalı. Değişiklik güç savaşlarına döndürülmeden,  fikir birliğiyle yapılamalı. 80 Anayasa’sındaki elastiki anlayıştan çıkarılmalı. İhtilalin karartısıyla hazırlanan bir Anasaya’nın, çıkarların hakimiyetindeki bir bayrakla kapamak ne kadar doğru. Şimdi halkın gözünü süsleyen iki kelimeyle, bir çözüm bulunmaya çalışılıyor. Burası Türkiye, birileri uygulamaları ortaya atar, zararını yine egemenliğin elinde olduğu söylenen halk çeker.

Demokrasi çığırtkanlıklarıyla göz boyamaktan vazgeçip, gerçekçi yaklaşımlarla tasarılar hazırlanmalı artık. Eğitimde, sağlıkta, sanayide vs. vs. vs. Yeniliklerin yapıldığını söyleyenlerin, tekleyen bu acı sistemi daha da çıkmaza sokacaklarından tedirginim. Tek duam şu ki, “inşallah yanılırım!” bu düşüncelerimde. Medyadaki yaklaşım yine aynı süreçte aydın çevre dediğimiz kriterleri, basma kalıp dejenerasyondan çıkmayan akıllar halen düşünce devi olduklarını söyleyip duruyorlar. Kendi azami düşüncelerin salıncağında oturup, okuyucu yönlendirmeye çalışıyorlar. 60’lı  yılların Adnan Menderes’ini astıran muhalefet ve iktidar kargaşası yine-yeniden 2010 da alkışlarla karşılıyor bizi. 80’de Özal’ın yaptıklarını eleştirdiği söylenen Demirel’i de, Özal’ın eleştirdiği unutulmamalı. Bu ülke iktidar ve muhalefetin ne anlama geldiğini öğrenmeden vur patlasın çal oynasın anlaşıyla, her sıkıştıklarında, bu toplumu rahatsız etmeye hakları yok. Sadece sandık kenarında egemenliğine başvurulan bu milletin, konuşmaya  da bu uygulamaların uygulanma aşamasında, söz hakları olduğunu hatırlama zamanı geldi.

Referandumun ülke ekonomisine getireceklerini, düşünmek gerektiği de bir gerçek. Sandıklar kurulacak, kağıtlar hazırlanacak kısacası, yapılacak olan reklamları da dahil, kasadan çıkacak olanında bizlerin sırtına yükleneceği öylesine ortadaki. Açılımlarla ve dış ilişkilerdeki yeniliklerle tökezleyen yöneticilerimiz inşallah anayasa değişikliğiyle de tökezlemezler. Yıllar öncesi muhalefet, şimdi iktidarda eleştirdiği uygulamaları yerine getiriyor. Meclisteki koltuklarda bir sorun olduğuna inanmaya başladım. Son söz olarak diyorum ki bu ülke çok sancılı dönemelerden bu zamanlara geldi. Kaç kere anayasa değişikliği oldu. 60’da Ve 80’ de olan değişiklikler tepeden inme oldu, dayatmacı rütbenin demokrasiden uzak anlayışıyla yıllardır kavgalara sebep oldu. Alt yapısı olmayan ve Avrupa’nın diliyle ve dayatmalarıyla oluşacak olan, yeni yasaların milletimize hayırlı olması dileğiyle.

Selam ve dua ile

Paylaş
Etiketler: 1980ekonomimilletoyreferandumsandıkseçimSiyaset
Önceki Yazı

Plastik Biberonlardaki Gizli Tehlike

Sonraki Yazı

Hayatımızın en Anlamlı Gezisi (I)

Aysun GÜL

Aysun GÜL

1977 Trabzon doğumluyum/evli ve bir çocuk annesiyim. yerel bir gazetede ve İnternet bir edebiyat dergisinde yazılar yazıyorum. k.t.u mezunuyum.

İlişkili Yazılar

Aysun GÜL

Kalbin Keşfindeki Mucizevi İlaç: Nefis Terbiyesi

02 Ağustos 2011
5k
Aysun GÜL

İçin İçin İçimizi Kemiren Hatalarımız

31 Temmuz 2011
5k
Aysun GÜL

Dağ Eşkiyalığından Meclis Eşkiyalığına!

29 Temmuz 2011
5k
Aysun GÜL

İnternet Sohbetleri Veba Gibi Sardı Toplumu

23 Temmuz 2011
5k
Sonraki Yazı

Hayatımızın en Anlamlı Gezisi (I)

Yorumlar 6

  1. Ahmet AY says:
    15 yıl önce

    Sayın GÜL,
    Öncelikle aramıza hoş geldiniz. Yazınızı hazırlarken keşke anayasa maddeleri üzerinde biraz daha düşünerek yazsaydınız. “Altyapısı eksik” derken neyi kast ettiğinizi anlatabilseydiniz. Beğenmeyebilme hakkınız var elbetteki, ancak değişiklik için “altyapı” konusu açıklığa kavuşmalıydı.
    Tekrar hoşgeldiniz, renk getirdiniz.

  2. Turan Yoldaş says:
    15 yıl önce

    Onlarca akadamisyen tarafından yıllarca üzerinde çalışarak hazırlanan bu Anayasa elbette Türk Milleti’nin daha iyi bir yaşam standardı yakalaması için hazırlandı.
    Ben buna takılmıyorum da;CHP genel başkanının “kendileri için hazırlıyorlar bu Anayasayı ,yargıyı ele geçirecekler “demesi beni çok üzdü .
    Neden mi?
    Yahu bu ülkede bin yıl Akparti hükümeti mi iktidar da kalacak;sizin hiç iktidar olma gibi bir isteğiniz yok mu?.
    Siz de ,olurya iktidar olursanız,bu yasaları uyguladığınız da yargıyı ele geçirmiş olur musunuz?
    Çok üzülüyorum çok !

    Aysun Hanım ,hoş geldiniz aramıza.Biliyorum ki,Aysun hanım da ,ben de aynı vatanseverlik duyguları ve endişeleri taşıyarak yazıyoruz yazılarımızı .

    Ne mutlu Ülkem’e ki,onu ve rejimini fikir sahibi,düşünce üreten evlatları tarafından “koruyup kollama” gibi bir görev ve ülküleri olacak bu oylanacak Anayasa zihniyetiyle .

    Silahla koruyorum diye, Demokrasi ve Cumhuriyet’i kendi milleti üzerinde Demokles’in kılıcı gibi boyunlarında sallandıran zihniyetin sona ermesidir bu Anayasa.

    Ahmet Hocanın da itiraz ettiği “alt yapı eksikliği” yok elbet.
    Bu Anayasanın alt yapısı Avrupa standardır.

    Sizin gibi kıymetli kalemi okumaya devam Aysun Hanım.
    Selam ile…

  3. Aysun Gül says:
    15 yıl önce

    Hoşbulduk Ahmet bey ,
    Bende sizlerin arasında olmaktan onur duydum.Eleştirinizde tabiki haklı olduğunuz noktalar var.Lakin ülkemizde gelmiş ve gelecek olan hükümetlerin düşünmeden yaptıkları yanlışlıklarlar ılgili bir özeleştiriydi altyapı kelimesi.
    Düşünülmeden yapılanların bu ülkede insanımızın sonradan canını yaktığını da gördük.
    eğitimde yapılan gereksiz basmakalıp ve ezberci anlayışın geleceğimiz olan çocukların başına nasıl çorap ördüğünü göremiyoruz.
    Bu anayasa değişikliğininde halka açık bir platformda ve açık ve net bir anlatış ve anlayışla gösterilmesini gerektiğini düşünüyorum.
    Sadece seçim zamanlarında yada ihtiyaç halinde halkın egemenliğine gidilmemelidir.
    aslında bu yazışmaların ve konuşmaların 12 Eylül’den sonra pekte bir özelliği kalmayacak.Ya evet Ya hayır’dır bu noktadan sonra halkın cevabı.
    Bu ülke’de en sevdiğim yenilik sayın Turgut Özal’la başlayan fikri özgürlük devrimidir.Farklı düşünmeyi seviyorum.
    bu referandum eksikleriylede olsa halkın egemenliğinin kararı olacaktır.
    selam ve saygıyla

  4. dr. ahmet fidan says:
    15 yıl önce

    Sayın Gül,
    Aramıza hoşgeldiniz.
    Anayasa referandum maddelerinin aslında alt yapısı çok güçlü idi. Ancak üzerinde uzlaşı sağlanamayacağından dolayı bu şu anki T.C. hükümeti tarafından (şu ya da bu alt/üst düşünce saikleriyle) iki kademeli olarak halka sunulmasına karar verildi.

    Bilenler bilmektedir ki, bir ay sonra oylanacak anayasa, I. kademe değişiklikleridir.
    Bu konuda daha önce teferruata girmeyen yazılar yazmıştım.

    Şu an bu anayasaya evet diyenler için yetersiz bir anayasa revizyonu olduğunu bildiğimiz gibi, hayır diyenler için de hayırın teknik anlamda mesnetsiz olduğu da bir başka durumdur.

    Haddizatından halihazırdaki anayasa revizyonuna (YAMASINA) hayır diyenlerin teknik anlamda bir itirazlarının olmadığını, itirazlarının anayasa revizyonu maddelerinin ara paragraflarının ruhuna gizlenmiş bazı hassas uzanımlara yapıldığı başka bir gerçektir.

    Ulusal anlamda dileğimiz, daha geniş bir konsensüs, bütün bir anayasa revizyonudur. Ancak her zaman bireylerin (veya ulusların) dilekleri tam olarak gerçekleşmeyebilmektedir.

  5. Ahmet Atilgan says:
    15 yıl önce

    Vatandaşımız bugünlerde sahip olduğu zihniyeti her alanda göstermeye devam ediyor. Kaçak bir yapı yapsa da onu kılıfına uydurmak vatandaşımızın asıl uğraştığı şey.
    Ama farklı olan bir nokta var ki o da kılıf uydurmayı artık yapı sahibi değil, yapıyı görüp kıskananlar yapıyor. Evet kıskananlar… Kıskanmak düşünülmesi gereken ve bizim muhalefet kültürümüzün temelinde olan birşey. Azmisiz, hiçbir zaman daha iyisinin yapılması için uğraşmayan bir muhalefet.
    Benim çekindiğim nokta ise artık muhalefet partsini destekeyen insanların da muhalefet partisi gibi bir dar görüşe sahip olmaya başlaması.
    Akparti iyi birşey yapsa dahi karşısında yılmaz bir muhalefet, yılmaz bir koro daima mevcut. Bu yıkılmaz koro 2007 de kendilerinin halk kahramanı gibi peyda ettikleri ”cahil göbeğini kaşıyan adam” figürü ile doruk noktasına ulaşmıştır.
    Halbuki bugün değişikliğe ve muassır medeniyetler seviyesine ulaşmak için attığımız bu büyük adım kendilerinin büyük gören bir takım kişiler ve onların değerli şakşakçıları tarafından bir takım SOYUT şeylerle zararlı olduğu iddiasıyla engellenmeeye çalışılıyor. Bugün karşısındakine cahil diyen kesim Anayasa değişikliğini alıp bir kere okumayarak sandığa gidiyor. Abisi, babası, annesi, Kemal’i, Ahmet’i hayır dediği için hayır diyor.
    Ben hukuk fakültesinde okumaktayım. Ve bazı kesimlerce büyük hukukçu olarak addedilen Sn yargıtay onursalları ve diğer onursallar dahil hiçbirinnin hayır gerekçesi somut değil! Türlü gerekçeler… Ama şundan emin olun birbirini bilen tanıyan saygı gösteren hukuçular onursalları acı bir tebessümle izliyorlar. Cahili cahillikle kandırıp isimleriyle caka satıyorlar.
    Somut olarak ilerlememiz ve gelişmemiz için, yargısal vesayetten kurtulmak için, engellerden adım adım kurtulmak için düşünmeliyiz…Teşekkürler

  6. Aysun Gül says:
    15 yıl önce

    MERHABALAR
    Turan bey iyi dilek cümleleriniz için teşekkür ederim.evet bu toprakları geçmişten gelen özüyle sözüyle seven bir yurttaşım.Ülkemiz her yönden önemli bir sınavdan geçiyor.Bunlardan en önemlisi yıllar öncesi halkın egemenliği hiçe sayılarak yapılan darbe anayasasıdır.Burada bir açıklık getirmek istiyorum yazdıklarıma.

    Ben bu anayasanın değişmesine karşı değilim .Ama eksiklikleri ve yarım kalmışlıkları olduğunu düşünüyorum.birileri bir karar alıyor ve halkı sadece seçim sandığı başında doğru dürüst okumadıkları anayasa maddelerini kabul ettirmek için vicdani evet ve hayırlar bekliyor.Beni rahatsız eden nokta bu.Ülkede öncelik vermemiz gereken olaylar dururken halkın anayasa değişikliği haberleriyle sanki ülkenin kaderi birden bire değişecekmiş gibi varsayımlarda bulunması beni endişeye düşürüyorum.Ben söylentilerle yaşamayacak kadar çok düşünüyorum.bizi avrupa standartlarına taşıyacak yargısınada katılmıyorum.ortaçağ Avrupasına insanlığı öğreten atalarıma teşekkür ediyorum.ve onların özgürlük diye çığlıklar attığı kendi hezeyanlarından kurtulmaları gerektiğini düşünüyorum.
    Ve son kez vurgulayarak yazıyorum ki bu anayasa değişikliği tüm milletimiz için hayırlı olsun.
    saygılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap