Referandum Tuzağı

Lütfen bu makalemi dikkatle okuyun ve 12 Eylül günü referandum da neye oy verdiğinizin farkında olun.

BU REFERANDUM MADDELERİNE EVET DENMEZ

Greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu grev uygulanan iş yerinde neden oldukları maddi zarardan sendika sorumlu tutulamayacak.

Milletvekilliğinin düşürülmesi uygulaması kaldırılacak.

Cumhurbaşkanı, ANAYASA MAHKEMESİNE 4 üyeyi de üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, 1. sınıf hakim ve savcılar ile en az 5 yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından belirleyecek.

Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliğinde iptale, siyasi partilerin kapatılmasına ya da devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla karar alacak.

Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıl için seçilecek. Bir kişi 2 defa üyeliğe seçilemeyecek. 12 yıldan önce yaş sınırını dolduran üye emekliye ayrılacak.

Yukarıda yazdığım 12 eylül 2010 tarihinde referandum ile halkın onayına sunulacak olan bu anayasa maddeleri olmaya aday kanun maddelerine neden HAYIR denmesi gerektiğini açıklamaya çalışalım. Aslına bakarsanız değişiklik veya yeni olarak sunulan tüm maddeleri okursanız hepsinde de bir bütünlük bulunmadığını ve laf kalabalığı yapıldığını hatta maddeler arasında da tutarsızlıklar bulunduğunu da fark edebilirsiniz. Kurunun yanında yaş da yanar hesabı bu laf kalabalığıyla sanki çaktırmadan birilerine bazı goller atılmaya çalışıldığı izlemini alıyorsunuz. İfadeler çok yerde her yöne çekilebilecek tarzda muğlak ve ilerde karmaşaya yol açabilecek, istismarlara zemin hazırlar niteliktedir.

Greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu grev uygulanan iş yerinde neden oldukları maddi zarardan sendika sorumlu tutulamayacak. Bu ne demek biliyor musunuz ? Bu maddeyi birkaç kez okuyun lütfen. KASITLI HAREKET dediğin şey SUÇ değil mi ? Suç işlemek serbesttir diyor bir başka deyişle. Gülsek mi ağlasak mı bilemiyorum ama böyle SUÇ İŞLEMEYİ teminat altına alan bir anayasa maddesi şaka gibi bir şey. Bu maddeye EVET demek için zeka sağlığı raporu alınması gerekir bence. İş yerine her türlü zararı vereceksin, yakıp yıkacaksın, kırıp dökeceksin ve sana kimse bir şey demeyecek. İşin tuhafı bu maddeye AB ve TÜSİAD da EVET deyin diyor. Patronlar fabrikalarının talan edilmesini mi istiyorlar acaba ? Yoksa bu anayasa maddesi ile bazı kesimler, iş çevreleri, bazı toplum katmanları azdırılmış sendikalarla mı terbiye edilecek ya da soyulacak soğana çevrilecek  çok merak ediyorum.

Milletvekilliğinin düşürülmesi uygulaması kaldırılacak.Terörün borazanlığını yapmak yasallaşacak, etnik terör örgütü dağlardan meclise çöreklenecek. Artık geriye ne kalıyor ki ? Bu maddeye EVET dediğinizde aslında kendi idam sehpanızı kendinizin hazırladığınızı anlamanız için dahi olmanıza gerek yok sanırım.

Cumhurbaşkanı, ANAYASA MAHKEMESİNE 4 üyeyi de üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, 1. sınıf hakim ve savcılar ile en az 5 yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından belirleyecek.Anayasa mahkemesi bu maddeyi bir kıptı biliyorsunuz. SERBEST AVUKATLAR cümlesi çok muğlak bir laf bence. Kaç yıllık avukat olacak, han branşlarda uzman olacak, seçimde hangi esaslara bakılacak hiçbir şey yok. ANAYASA ROPÖRTÖRLERİ de sadece 5 yıllık süre konulmuş gerisi yok. Bu madde de tuzaklar siyasi mayınlarla dolu bence.

Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliğinde iptale, siyasi partilerin kapatılmasına ya da devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla karar alacak.Bu maddeye de çok dikkat edin ve birkaç defa okuyun bence. SİYASİ PARTİLERİN KAPATILMASI ve KARAR VERİLEBİLMESİ İÇİN TOPLANTIYA KATILAN ÜYELERİN ÜÇTE İKİ OY ÇOKLUĞUYLA KARAR ALACAK ifadesini çok okuyun ve düşünün. Her şey çok güzel hesaplanmış doğrusu. Bu yetkilerle donanmış bir iktadar millete padişahlık zamanını dahi aratır nitelikte bence.

Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıl için seçilecek. Bir kişi 2 defa üyeliğe seçilemeyecek. 12 yıldan önce yaş sınırını dolduran üye emekliye ayrılacak.İşte bir muğlak madde daha. 12 yıl süre çok değil mi ? Kaç yaşında seçilecek bu üyeler belli değil, kaç yıllık deneyimde olmaları gerekiyor belli değil, bir sürü soru işareti olan bir madde bu. Bu üyeler hep birlikte seçildikleri gibi aynı günde ölecekler değil ya bir iki kişi eksildiğinde kim seçecek boşalan yerleri o da belli değil. Bu madde de çok istismara açık.

Görüyorsunuz dostlarım bu referandum aslında laf kalabalığı ile doldurulmuş, muğlak maddelerden oluşan bir referandumdur. Derde derman olacak esas iyileştirme ve demokratikleşmeler içinde yoktur. 95 yaşına gelmiş Kenan Evren’i yargılasan ne olur yargılamasan ne olur? Artık onun hesabı günahıyla sevabıyla başka boyutta görülecektir zaten. Erbakan bile yaşlılığından dolayı evinde cezasını çekip dururken Kenan Evren hangi hapse atılacak, o da Marmaris’te ki evinde Nü resimler yapmaya devam edecektir.

Benim esas kafama takılan soru şu. Bu referandum aslında bir tuzak mı?  Bu referandum 2 yıl sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir anket niteliği mi taşıyor? Bu referandum R.T Erdoğan’ın seçilebilirlik testi midir? Muhalefetin potansiyelinin ölçüm testi midir? Diyelim ki referandum da yüzde 70 HAYIR dedi o zaman ne olacak? Veya sonuç fifti fifti çıktı yüzde 49 a yüzde 51 mesela. Ben yünde 60 ile reddedileceğini tahmin ediyorum. Ama sorun referandum değil bence esas sorun 2 yıl sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP muhalefeti nasıl bölüp aradan sıyrılırız hesabıdır.

Geçmişte bu tezgah yine kurulmuştu. Turgut Sunalp, Necdet Calp ve Turgut Özal seçimlere girmişlerdi. 12 Eylül yönetimi tarafindan kendisine MDP’nin kurduruldugu orgeneral Turgut Sunalp 80 öncesinin kontrgerilla örgütü Ergenekon’un basidir ve aileden masondur. Bu ifadeye internette çok yerde rastladım.

12 Eylül 2010 tarihinde halka şu soru sorulmaktadır. KIRK KATIR MI KIRK SATIR MI ?