Yeni bir yıla girdik. Dileğimiz ve umudumuz yeni değil, gerçekten yepyeni bir yıl olmasıdır, önümüzdeki ayların-günlerin…
İktisat deyince insanlar genellikle sayıları, rakamları, şekilleri ve grafikleri anlar, bekler…
Bu kez ekonomik hayatın maddeleşmiş ve sıralanmış şekli olan sayıları değil, yüreğimizin derinliklerinden gelen sıcaklıkları paylaşalım dostlarla…
Sanayi Gazetesi Haber Müdürü Sayın Tuğçe Erol’un “yazı isteği” gelince ilk aklıma gelen ve içimde oluşan duygu-düşünce bu oldu, dedim ki; “arada bir de rakamsız yazılar” yazalım da, iktisadın sadece “şu arttı, bu azaldı, filanca değişken hızlandı” gibi, ekonomik termometreler olmadığını anımsatalım…
Ekonomi elbette üretimle, tüketimle, bölüşümle, gelirle, verimlilik ve karlılıkla doğrudan ilgili bir sosyal bilimdir. Ama hepsinden önce de zorunluluklarla ve tercihlerle ilgilidir.
Bunlar, bu kısıtlar; tabiattan, toplumsal ilişkilerden, tarihten, güncelliklerden ileri gelebilir.
Tercihlerimiz, yönelişlerimiz eğer hep “iyiden-doğrudan-güzelden” yana ise, daha adil ve ileri bir toplumdan-dünyadan yana ise, o zaman, geçmişten ders alıp geleceği daha özgür kılmanın-kurmanın çalışmasını yapmalıyız…
Özgürlük çabaları hem gelir, hem duygu-düşünce, hem üretkenlik, hem de yaşamı yeniden daha üst düzey bir insancıllığa taşımanın temeli olabilir.
İnsanın yeryüzündeki amacı, potansiyelini gerçekleştirmektir.
Potansiyellerimizi keşfettirecek, gerçekleştirecek, genişletecek sosyal, kurumsal yapılara, politikalara, modellere ihtiyacımız var.
Örneğin bu yepyeni yılda, “üretken büyüme modelini” en geniş biçimde tartışmalıyız…
Bunu sağlayabilecek olan, “verimli eğitim sistemini” yeniden araştırmalı ve uygulama önerileri oluşturabilmeliyiz.
Bazı iktisat yaklaşımlarının dediği, “ekonomik insan (homo economicus)” değil de, toplumsal katkıyı hedefleyen bir davranış içinde nasıl olacağız?
Bunu yerleştirecek toplumsal kültür üzerine neler yapabiliriz?
“Verimlilik kültürümüz” niye eksik?
Ülkemiz bir bütün olarak rant ekonomisinden kurtulup verimlilik ekonomisine nasıl geçebilir?
İşte sizlere, sevgili dostlar bir kaç yeni yıl sorusu, gelin hep birlikte zihinsel iletişimlerimizi çoğaltarak yanıtlar arayalım, ve verimli ve sevimli bir senenin toplumsal hazzını yaşayalım…
Denemeye değmez mi?
Bilim, sanayi ve teknoloji atılımları hep ön tasarımlarla başlamış ve gelişmiştir.
Hayaller, kurgular, düşünceler-duygular ve netleşmiş sorular insanlığı ileriye götüren ışıldaklardır.
Rakamlar ve şekiller ise, tezlerimizi açıklamanın basit araçlarından biridir.
Öz değer değillerdir, özdeki hareket zihinde başlar.
