Pluton oğlak burcunda 16 yıl kalacak ve 2024 yılında kova burcuna geçiş yapacak. Pluton akrep burcunun ve 8. evin yöneticisidir. Bireysel hayatımızda ölüm ve ölümden sonrası, yeniden doğum, cinsel güç, bilinçaltımız, kişisel gücümüz, dönüşüm çabalarımızı temsil eder. Dönüşüm, transit pluton’un yaşadığımız sürede hayatımızda bulunduğu evlerin temsil ettiği alanlardaki yeniden doğma, değiştirme gücümüzü belirtir. O alanlarda temizlenme, arınma, hayatı deneyimleyerek, zorlanarak, küllerimizden yeniden doğma gücümüzü tetikler ortaya çıkarır. Çünkü pluton aynı zamanda yer altını temsil eder. Bireysel olarak bilinçaltımız, gizli kalmış olan gücümüz, geçmişten gelen, karmik getirdiklerimizle başa çıkma gücümüzü, yoğun enerjimizi gösterir. Toplumsal anlamda ise fiziki olarak yeraltındakileri, yer altı kaynaklarını, bitkilerin köklerini, sismik aktiviteleri, davranışsal olarak ise, gizli örgütleri, siyasi gücü, otoriteyi, politikacıları, gücü doğru ya da yanlış kullanma özelliklerini, toplumdaki cinsel sapmaları yani görünmeyen gizli konuları ortaya çıkarır ve dönüştürür.
Pluton’un sismik aktiviteleri etkilediğinden söz etmiştik. Pluton bundan önceki oğlak burcu geçişini 1762-1779 yılları arasında yapmıştı. 1766 yılında büyük İstanbul depremi, Marmara denizin doğusunda 22 mayıs 1766 Perşembe günü sabahı 9 şiddetinde gerçekleşmişti. (Kandilli Gözlemevi kayıtlarına göre) O zamandan beri geçen 246 yıllık sürede oluşan enerji birikiminin yine pluton oğlakta iken ortaya çıkma olasılığı bulunmaktadır. Pluton’un, diğer transit hareket eden gezegenlerle olan açıları da dikkate alınarak, özellikle 2014 yılı nisan-mayıs ayları civarlarına dikkat edilmesi gerekmektedir.Kaynak : www.astrolojievi.com
Seri tecavüzler ve seri cinayetler çoğalacak sanırım. Televizyon haberlerini takip ediyorsanız gidişatın özetinin bu başlık olabileceğini sizde söylersiniz. Seri katiller ile ilgili filmleri eskiden heyecanla televizyondan seyrederdik fakat şimdi o senaryoları yaşayacağız galiba. Ensest aile ilişkileri çığ gibi derken ardından seri tecavüzler ve seri katiller resmi geçit yapar gibi haberler de hep aynı gözyaşları ve mağduriyetleri izliyorum.
Dünya da depremlerin rihter büyüklükleri de yükseliyor farkındaysanız. 8 veya 9 şiddetinde deprem sayısı az değil. Dış depremler gibi iç depremlerimiz de çok şiddetli. Psikolojiler çok bozuk. Hükümetler ise gaflet uykusunda ve yapay uyduruk gündemlerle halkın sinirlerinin daha da bozulmasına sebep oluyorlar. Oturdukları dalı kesmekte olan şaşkınları hatırlatıyorlar. Ben yakın bir zamanda birkaç yıl içinde bir deprem faciası bunalımı yaşayacağımızı zannediyorum. Siyasal ve sosyal alanlarda bir çok deprem bizi bekliyor. Gaflet ve dalalet uykusundan sert tekmelerle uyanacağız sanırım.
27 Nisan 2010 Salı
UĞUR ÖZALTIN

















